ELLERİN OLAMIYOR
-------
Nurkal Kumsuz
Eğitimci Yazar
"""
Ali Rıza Navruz, sönük bir dünyanın gölgesinde oyalanmamak için kendisine serbestçe dolaşabileceği bir âlem kuran sanat adamlarından. Sanata mahsus gerçekçilik içinde bir dünyanın nasıl olması gerektiğini zamanın ritmini yakalamayı da amaçlayarak nazım ve nesir eserlerinde harmanlamıştır. Mor Rengin Şairi olarak tanınan Ali Rıza Navruz’un bu çizgide; 11 adet şiir, 9 adet deneme, 2 adet araştırma ve 1 adet anı kitabı yayınlanmıştır...
“Edebiyat Yolcuları” isimli kültür-sanat oluşumunun yayınları arasında Kasım 2008’de yayınlanan “Ellerin olamıyor” isimli deneme kitabından bahsetmek istiyorum bu yazımla... İki bölümden oluşan “Ellerin Olamıyor” asabi bir duyarlılıkla sanat âleminden her şeyi kapsayan hayata bakışın ürünüdür. “Yağmur Yağıyor ve Sen Yoksun”ana başlığında toplanan ve 20 alt başlıkta açılan 1. Bölümde; günlük hayatın akışında birbirini takip eden aynı durumlara farklı duygu pencerelerinden bakar Navruz. Görünüşte yağmurlu bir havanın büyüleyici atmosferinde sevgili, ana düşünceyi besleyen canlı ayrıntılarla tasvir edilir. Ancak, gerçekte yağmurun yağışı ile gözün görebileceği sınır taşları değil; görülmesi beklenen her şeyin değişik boyutu mensur şiir akıcılığıyla yansıtılır. Bu anlayış ile yağmurdan bir renk, ışık, çağrışım ve ses âlemi kurmuştur yazarımız.
“Bir İç Çekiş” başlığıyla 15 denemeden oluşan II. Bölüm saf yoğunluk kazanan duyguların sınırları aşarak sürüp giden anış, arayış ve bekleyiş havasının gizemli etkisini yansıtır. Günlük hayatın uğraşında, meşgul durumda görünmeyenleri farklı duygular ve düşünce inceliğiyle tablolaştırır.
“Ellerin Olamıyor” yaşamayı sanat zevki haline getirmeyi amaçlayan bir şair rüyası. Bu kusursuz tasarı, günlük hayatın ölü noktalarına sanat merceği tutarak hayatın bütününü canlandırma teşebbüsü ile güzelliğe bürünmüş. Çünkü Ali Rıza Navruz, sadece güzelliğe kavuşturduğu alanda kendisini rahat hisseden bir şair. Kitapta yer alan denemelerin anlatımında Yağmurun asaleti, duyguların acılı ağır başlılığı, karışık konu bağlantılarındaki sükûnet, düşünce akışındaki süreklilik ve vefayı günlük çevrenin merkezine yerleştirmesi bu anlayışın bir göstergesidir.
Sonuç olarak “Ellerin Olamıyor” kitabı, yapılması ve söylenmesi gerekenleri sanatın içinden gösteren güzel bir eser. Varlığı bilinen ya da eksikliği hissedilen çok şeyin, etkisini artırarak değerlendirme imkânı sağladığı kitabı okuyup bitiren herkesin söyleyecek sözünün olacağına inanıyorum. Ali Rıza Navruz’u “Ellerin Olamıyor” kitabından dolayı kutluyor, daha nice güzel eserlere imza atmasını diliyorum.