En büyük çelişkilere örnek verdiği yer, uçak…
Ya milletin parasıyla alınan çeşitli uçaklarda ya da kendisine ülke üzerinden sağlanacak bazı çıkarlar karşılığında, Katar’dan “Hediye” edilen uçakta ve özellikle de “Dönüş yolunda” yaptığı açıklamalar…
Almanya dönüşünde bir soruya verdiği cevabı şöyle: “Siyaset anlayışımda bir teröristle asla masaya oturmam, masaya oturulmasına da müsaade etmem.”
Bu cevabı okuyunca aklıma geldi…
Genellikle Pazartesi akşamları avcılar, “Avcılar kulübünde” toplanır ve hafta sonu yaptıkları avlardan söz ederler.
O akşam avcılardan biri anlatmaya başlamış…
“Baktım ördek geliyor, ben diyeyim iki minare boyu, siz deyin bir minare. Tüfeği doğrulttum, teltiğe bastım.”
Oturanlardan biri; “Biraz daha aşağı insen” demiş…
Avcı ısrarla “Bir minare boyuna” inince, “Biraz daha aşağı” demişler…
Arkadaşları “Aşağı” dedikçe inmiş ama daha da “Aşağı” diyorlarmış…
Dayanamamış, o gün beraber gittikleri arkadaşına dönmüş, ”Sen şahit değil misin, o çalıların arsında gıvışlayan (Hareket eden) neydi peki?”
Uçağın içinde yüksekten başlayıp, uçaktan inince farklı söylemler içinde oluyor hep…
Demezler mi adama “Siyaset anlayışımda bir teröristle asla masaya oturmam, masaya oturulmasına da müsaade etmem” düşüncesindesin…
Neden Oslo’da PKK ile görüştürdün?
Neden Dolmabahçe sarayında toplanıp da ortak mutabakat açıklamaları yaptırdın?
Madem müsaade etmezsin, neden Habur’da çadır mahkemesi kurdurup da PKK örgütünü buyur ettin?
Madem müsaade etmezsin, neden çukurlar, hendekler kazılırken, mahalli mülkli amirlere “Dokunmayın” talimatı verdirdin?
Madem müsaade etmezsin, aynı masaya oturmazsın, Berlin’de Sisi ile aynı masaya neden oturdun?
Madem müsaade etmezsin, MİT Müsteşarını Suriye ile temas etmesi için Suriyeli mevkidaşı ile görüşmeye gönderdin?
Hiçbiri bilgin dışında olamaz, olmadı da zaten…
Bunların anlamı terörist ile görüşmek ya da masaya oturmak anlamı taşımıyor mu?
Sonra “…masaya oturulmasına da müsaade etmem…” diyorsun ya…
İzin isteyen mi var ki?
XXX
Siyaset yapmanın en önemli kuralı…
Bir; tutarlı olacaksın…
İki; ağzından çıkan söze dikkat edeceksin…
Üç; ettiğin söz ve yaptığın eylem sonucu, ülkeye ve millete refah ve mutluluk getirecek…
Dört; ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayacak.
Eğer davranış ve söylemler bunlara benzemiyorsa, o vatanın üzerinde yaşayan milletin…
“Akıl” denilen Allah vergisi şeyi kullanmaları halinde, hiç kimse “Siyaset dünyası” içinde yer alamaz, alması da mümkün olmaması gerekir.
Ne var ki bizim ülkemizde bir türlü olmuyor, olamıyor…
Ve…
Başarı sergiler gibi ortamı oluşturmaları görevlerini yerine getirmeleri için, “Yandaş” denilen gazetecileri beraberinde her gittiği yere, hatta günübirlik gidişlerde bile götürüyor ve gelirken de “Yüksekten” konuşuyor…
XXX
“DEMİM Kİ, DEDİ Kİ…”
Dedim ki, yerim dar…
Dedi ki, Allah’ına şükret…
Dedim ki, yazmıyorum…
Dedi ki, bu yaşta yeter…
Dedim ki yaşımda ne var, 75…
Diyecekti, diyemedi, aklına mukayyet ol…
Deseydi diyecektim ki, elhamdülillah aklım yerinde.
Dedim ki, görmedin mi?
Dedi ki, başını sonuna bağlayamamışsın…
Veeee… Ekledi, “Çimdik”lerin hoş olsun, gıdıklasın…
XXX
Tek karınca bile ısırsa canınız yanar…
Ama eğer karınca sürüsünün saldırısına uğrasanız, sadece kemikleriniz kalır…
Bizimkisi ise sadece “Çimdik”, bir an acıtır ama gıdıklamasa da can yakar, geçer…
Dedi ki, sen anlarsın ne demek istedim…
Anladım da…
Anlatabildim mi?