Dün yazmadım…
Yamadım, çünkü bütün heyheylerim üzerime geldi…
Yazmadım, çünkü hama değerken hasa değerim diye sabrımı zorladım…
Düşünebiliyor musunuz?
Bizler Cumhuriyet, laik devlet, sosyal devlet, hukuk devleti diyoruz, oysa birileri halen cumhuriyetin kuruluşundan beri içlerinde olan, bu devlete olan düşmanlıklarını, kinlerini sürdürmeye ve ülkeyi parçalamayı ya da din devleti haline dönüştürmeyi hedef almaya devam ederek çalışmalarını sürdürürken, söylemleri ile de destek veriyorlar.
Bir herif, bedenine beddua etsen bile bedeni işe yaramaz, çünkü beyin denilen organdan yoksun.
Cumhuriyetin Atatürk ilkelerine bağlı olarak yetişmiş kızları.
O kızlar ki bütün varlıkları ile kendilerini hedeflerine kilitlemişler, gecelerini gündüzlerine karmışlar ve dünya çapında bir başarıya imza atarak Türkiye Kız Voleybol Takımı” olarak Tokyo olimpiyatlarına katılmaya hak kazanmışlar.
Ve bu kızlar…
Bu azim ve hırsla çalışmalarına devam edecekler ve inanıyorum ki Tokyo olimpiyatlarında da birincilik dâhil dereceye girecekler…
Girmeseler de helal olsun, uluslararası yarışmalarda buralara gelmek bile çok büyük bir başarıdır.
Şimdi bu beyinden yoksun, beddua etmeye, şahsına ağzına geleni söylemeye bile değmez herif, sosyal medyadan paylaşım yapıyor ve kafayı “Şort” giymelerine takıyor…
Bu kafadakiler takarlar, çünkü ketçap görünce şehvete kapılan düşüncenin, şort görünce aklının başından gitmesine şaşırmamak gerekir.
Öyle ki, 9 yaşındaki çocuğunun, yani çocuk adı üstünde, evlenebilir fetvası verenlerin “Şort” görünce, o şortun içinde kimse bile olmasa, akıllarının başlarından gitmesine şaşmamak gerekir…
Bu kafa da o kafalardan biri…
Seni de be herif…
Seni de Allah’a havale ediyorum, “Allah, görendir ve bilendir” demekten başka bir şey diyemiyorum.
Bu arada bir başka şarlatan…
Çenesinde bir çuval sakalı da var…
Allah o sakalın her bir teli kadar sana inşallah suallerini sorar ki…
Bu herif ki “İsmailağa cemaati” denilen şer yuvasının mensubu, “Genç Gözde Derneği”nin düzenlediği sohbet toplantısında üniversiteleri “Akrep yuvası”na benzeterek: “Evladımız büyüyor. Ondan bir ümidimiz vardı, bir şey bekliyorduk. Evladım bana bakacaktı, kızım bana bakacaktı. Kızları hiç konuşmayalım. Onları hiç gündeme almayalım. Şekil değişmiş, fikir değişmiş. O zaman buradan bir ders çıkartalım. Evlatlarımızı medreseye gönderelim. İyi bir şekilde hafız olsun. Ondan sonra Arapça öğrensin, fıkıh bilgilerini öğrensin. Şeriat bilgilerini öğrensin. Memleketine, anasına, babasına faydalı olsun" diyor…
Benzer daha niceleri, son günlerde işi iyice çığırından çıkartarak tempolu bir şekilde Cumhuriyet ve kazanımlarına karşı savaşa girmişken…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı, iktidarın, yani yürütmenin başı. Tek bir emir ile Türkiye’nin kaderi ile oynayan, oynamaya çalışan kişisi…
Tam da bu sırada, bunları ifade edenler hakkında cumhuriyet savcılarını göreve çağıracağına, haklarında devlete karşı suç işlemek, milleti kin ve düşmanlığa sevk etmekten soruşturma açılmasını sağlamak yerine…
Ne yapıyor biliyor musunuz?
“Menzil cemaati cepte” düşüncesi ile “İsmailağa cemaati” ileri gelenlerine ziyarette bulunuyor…
Hem de iktidarda kalma uğruna yapılan çalışmalar çerçevesinde…
Fetö cemaatinden ağzı yanmadı, yanmaz da…
Çünkü o yoldan gelen birisi, gücü eline geçirdi, yine onların yardımı ile devam ettirecek.
Dış politikada da temel desteği, destek verdikleri de bunlar değil mi?
Daha fazla devam edemeyeceğim…
Giderek “Has”a değme olasılığı yükseliyor çünkü.
Ama bir şey demeden de yazımı bitirmeyeceğim…
Hani “Eyyyyy…” diye başlayan cümleler bu ülkede değer buluyor ya, belki de benim diyeceğim de “Eyyyy” ile başlarsa duyan olur diye öyle başlayacağım…
“Eyyyy milletim…
Gördüğün gibi Diyanet İşleri Başkanlığının bile çivisi çıkmışken, din elden gidiyor gibi safsatalar ile dolaşan çığırtkanlar ortalıkta gezinirken…
Gelin aklınızı başınıza alın…
Çünkü Yüce Allah, sizleri hep “Aklınızı kullanmaya” yönlendiriyor.
Hesap vakti gelince sormayacağını mı sanıyorsunuz “Aklınız neredeydi” diye?
O soru sorulduğunda ne diyeceğinizin hazırlığını şimdiden yapın…
Başka da ne denir ki!...