Aynen böyle…
Yazınca da canım yanıyor, yazmayınca da…
Doğruları yazınca “Ayrılıkçı mı oluyorum acaba” diye canım yanıyor,..
Yazmayınca da “Millete gerçekleri anlatamıyoruz mu acaba” diye canım yanıyor…
Hoş, milletin gerçekleri dinlemek gibi bir eğilimi yok ama biz yine de bildiğimiz gerçekleri sıralamaya devam edelim…
Pazartesi haber aldık ki Bakanlar Kurulu “Video Konferans” yönetimi ile toplanmış ve yine haber aldık ki Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, toplantı sonrasında “Ulusa sesleniş” yapacakmış…
Aynı anda Sağlık Bakanının başkanlığında, kendilerine tahsis edilen salonda, galiba “Bilim Kurulu” da toplantı halindeymiş.
Sanırım onlar konuşuyor, tavsiyelerini “Saray Hükümeti” tarafına aktarıyor, onlar da görüşüp karar veriyorlar.
Yine kitlendik mi Pazartesi akşamı haber kanallarına…
İzlemesen, merak ediyorsun, ne önlemler açıklayacak, millete ne olanaklar sunacak diye. İzlemesen bunların tümünü kaçırma ihtimalin de var, Türkü dileme imkanı da…
Sonuçta bekledik, zaman geldi, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, önüne konulan kürsüde konuşmak üzere “İki Kanatlı” kapıdan çıktı…
Konuşma umduğumdan çok kısa sürdü, memnun oldum ama…
Sözün başındaki “En kalbi duygularla” milleti selamlaması ile sözün sonundaki “Hoşçakalın” arasında kalanların ne olduğunu kaptıramadım.
Çünkü oturduğum yerde deyim yerinde ise apışıp kaldım…
Erdoğan’ın konuşmasının en can alıcı bölümü,, “Milli Dayanışma Kampanyası” başlattığını ve bu kampanyaya da 7 maaşını bağışladığını, milletten de açılan hesaplara, verilen kısa mesaj numaraları aracılığı ile bağış beklediğini duyurması idi…
Maaşını bağışladın, emekli maaşın var, derdin yok, ayrıca paran da çok, yaptığın fedakârlık değil yani…
Öte yandan Millet diyor ki “Hadımım” Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor ki “Beş çocuk.”
Millet işinden olmuş, evine kapanmış, yardıma muhtaç, sen millette yardım edeceğine, milletten yardım diliyorsun…
Birinci yanlışın bu…
Var sayalım ki olanakları yerinde olanlar çağrına cevap versinler, yardım etsinler de sana niye etsinler?
Daha önce çeşitli nedenlerle yapılan bağışların hesabını doğru dürüst vermemişken, kime ve neye güvenerek yardım etsinler?
Hali vakti yerinde olanların, bulundukları illerdeki, ilçelerdeki belediyelere, yardım ederler daha iyi. Bir sıkıntı, AKP’li belediyelere nasıl inanacaklar, burası da karanlık. Çünkü kişi aslına çekermiş.
Ortalık korono virüsünden yıkılıyor, Kızılay’dan ses geldi mi? Sanırım sokağa çıkma yasağı onlara da uygulanıyor. Fakat yurt dışı yasakları yok…
Bakın daha da çarpıcı bir örnek vereyim size de yapılan ekonomik yanlışları anlamanıza yardımcı olsun…
İktidarın ve özellikle Erdoğan’ın övündüğü şeylerin başında gelen ne?
Yollar, köprüler, alt geçitler, tüneller ve benzer yatırımlar…
Bunlar yapılırken, yani ihale edilirken “Devlet kesesinden beş kuruş çıkmayacak” diye tanıtmadılar mı?
Sonra gerçek ortaya çıkmadı mı? Garantili geçiş sayıları verildiği, geçmese de devlet tarafından eksik kalanların ödeneceği ortaya çıkmadı mı? Hem de ABD doları cinsinden…
Salı itibariyle doların kuru (Saat: 12:40) 6,5840 TL…
Şimdi dikkat…
Sokağa çıkma yasağı ile seyahat kısıtlaması veya yasağı nedeniyle tüm köprü ve otoyol geçişlerindeki sayılar % 70 civarında daha azaldı mı?
Ne demek bu?
Geçiş garantisine ödenecek paraların dolar cinsinden devlet hazinesine daha çok yük getirmesi demektir.
Senin benim “Yardım” amaçlı katkılarımla toplanan paraların buralara gitmeyeceği ne malum?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener diyor: Altındaki 500 milyonluk uçağını da sat…
Tamam, ultra lüks yapılan ve döşenen bu uçağı satsın da alan var mı?
Hangi devlet, bugünün koşullarında para verip de bu kadar lüks uçağı alma ahmaklığını gösterir ki?
Bir gariplik de şurada…
Bazı yardımların yapıldığını ifade ediyor. Tamam, ama o yardımlar salgından evvel de belediyeler bütçesinden zaten yapılıyordu, yeni bir şey değil ki…
Bir başka tuhaflık…
Sen kampanya başlattın, Diyanet kampanya başlattı, fırsattan istifade bazı vakıflar yardım başlattı…
Elbette başta üç büyük şehir olmak üzere birçok belediye de kendi illeri için yardım kampanyası başlattı…
Söyler misiniz, hangi amacı güderek böyle paramparça ediyorsunuz milleti?
Neden belediyelerin önünü kesmek istiyorsunuz?
Anlaşılır gibi değilsiniz vesselam…
Ve ben anlayamadığım için de yazsam bir türlü, yazmasam bir türlü diyorum.