Engin ovalarda eğlemen beni
Sevdiğim yolumu gözler yaylada
Ağ eline al kınalar yakarak
Çıkar Taşkuyu’yu yazlar yaylada
Bünyan Kazâsı’nın Gömürgen Köyü
Ele kötü ise bana pek iyi
“Benim de gurbette yârim var” deyi
O da sevdiğini özler yaylada.
On gün kaldı bizim evler göçmeye
Bir senem var yâr yolundan geçmeye
Karadağ’dan kar getirip içmeye
Üşümüş elleri sızlar yaylada.
Dağ, taş, dere, tepe demez yürürsün
Sevdiğime benden haber verirsin
Çık Hınzır Dağı’na bak ne görürsün?
Dünya güzelleri kızlar yaylada
Sözüm geçmez güzellerin destine,
Eller düşmüş yârim almak kastine
Kölenler yapıldı ağıl üstüne
Karabaş koyunlar kuzlar yaylada
Der Habib Karaaslan: Köye varayım
Sevdiğimi ben sineme sarayım
Bahar geldi nasıl ayrı durayım
Ben düştüm gurbete, sizler yaylada.
Habib Karaaslan
İZİNDEN DÖNÜŞ
Günüm tamam olup yola çıkınca
“Gidiyorum dostlar, rahat ol” dedim.
Geri dönüp yaylalara bakınca:
“Ey Gömürgen şen olarak kal” dedim.
Keklikoğlu, Sofumahmut yolumuz,
İlkbaharda açılırdı gülümüz.
Gemerek’te müşkül oldu hâlimiz
“Treni beklerim anam bil” dedim.
Tren geldi titrer demir ağları
Meyve vermez Karagöl’ün bağları.
Şarkışla’dan seyran ettim dağları
“Gidiyorum Hınzır dağı kal” dedim.
Yine coşmuş Kızılırmak bulandı
Hanlı’ya gelince dağı dolandı.
Sivas’ta gurbetten gözüm sulandı
“Gel ağlama, gözyaşını sil” dedim.
Ekinler iyidir, rahmet bol olmuş.
Tembel olan, çalışana kul olmuş.
Divrik’te de sarp kayalar yol olmuş
“Tanrı bu devlete yardım kıl” dedim.
Çiçek açmış Erzincan’ın ovası
Dağıtılmış koçyiğitler yuvası
Çok güzeldir şu Kemah’ın havası
“Aç kapıyı temiz hava al” dedim.
Tercan’ı geçince işim zorluyor
Hava soğuk yüce dağlar karlıyor.
Erzurum’dan minareler parlıyor
“Şimdi uzaklaştı bize yol “ dedim.
Sevine sevine izine giden,
Ayrılık değil mi beni mahfeden!
Hasankale sıla oldu yeniden
“Sabah olsun vazifeni al” dedim.
Der Habib Karaaslan: sözüm kalmadı.
İzin istemeye yüzüm kalmadı.
Aşın-ekmeğinde gözüm kalmadı
“Bizim erzakımız gayet bol” dedim.
Habib Karaaslan
KARA MEKTUP
Kömür gözlüm görünmüyor yurdunda,
Hınzırı Dağı’na taşa mı gitti?
Gece-gündüz ağlamağın derdinde
Gözlerinden akan yaşa mı gitti?
Kınalım zülfünü gerdana dizer,
Sevda aşıkların bağrını ezer!..
Gelinler çıkmış ta yaylada gezer
Güzeller içinde başa mı gitti?
İkimizi bir arada gördüler.
“Bunlar birbirini sevmiş” dediler.
O Topal Ahmet’e nasıl verdiler
Baharı koyup da kışa mı gitti?
Gözlerinden kanlı yaşlar dökerek,
Yolun kayıp etmiş, sarpa çekerek
Kaylardan kayalara sekerek,
Keklik avlamaya, kuşa mı gitti?
Asker oldum, yâr yanıma gelemez
Benden başka bir kimseyi dilemez.
Topal Ahmet Kıymetini bilmez,
Ben gibi emeği boşa mı gitti?
Der Habib Karaaslan: Bitmez sözünde
Bir ataş yanıyor bugün özümde.
Sevdiğimin hayali var gözümde,
Aklım o yârdaki kaşa mı gitti?
Habib Karaaslan
GÖMÜRGEN’İ - SILAYI ZİYARET
Ey şirin köy, neden gülmen yüzüme?
Bağrında yaşayan ben değil miydim!
Otuz yıldır kulak verdim sözüne,
Senin öz evladın ben değil miydim?
Kısmet böyle bizi uzağa atan,
Ses versin, sağılsın toprakta yatan.
Yamaçlarda koyun-kuzu otlatan,
Tarlanda çift süren ben değil miydim?
İhtiyar olanlar bükmüş belleri,
Türkü söyler güzellerin dilleri.
Saatlerce uzun süren yolları
Yürüyüp kestiren ben değil miydim?
Bütün pınarlardan suların içip,
Uykusuz kalarak kendinden geçip,
Sıtma tutaraktan ekinin biçip,
Harmana getiren ben değil miydim?
Büyük-küçük herkes kendi işinde,
Ayva, turunç çiçek açmış döşünde.
Bir vefasız sevgilinin peşinde
Yıllarca dolaşan ben değil miyim?
Kazmayı alıp da kütüğü yaran,
Odun şeleğini sırtta çıkaran,
Boz kangal toplayıp kağnıya saran,
Dama otluk kuran ben değil miydim?
Kim görürdü bu nasırlı elleri!
Toprağına feda idi serleri.
Sırımlı çarıkla kıraç yerleri
Söküp tarla yapan ben değil miydim?
Hava almak için dağına çıkan,
Karadağ’dan Uzunyayla’ ya bakan
Güllerin toplayıp başına takan,
Taşına yaslanan ben değil miydim?
Genç yaşımda tutulmuştum bir derde,
Her türlü hastalık var idi serde...
Kıtlık gelir un, ekmek yok evlerde!..
Açlıkla çırpınan ben değil miydim?
Der Habib Karaaslan: Yine atmadım.
Gömürgen’ in derdine dert katmadım.
On beş yıldır suyun, havan yutmadım...
Sana hasret kalan ben değil miydim?
Habib Karaaslan
HAYAL
Yeşil gözlerini sevdiğim dilber,
Çık bizim yaylada gez melül melül
Taşkuyu’dan Karadağ’a bakarken
Yeşil gözlerini süz melül melül.
Hasretinle gurbet elde eririm
Leylü nehar hayalinde yürürüm.
Hissi kablel vuku ile görürüm,
Çatık kaş altında göz melül melül.
Bekleridim yol üstünde göçünü
Sen şeneldin Gömürgen’in içini.
Darağıl o güzel kumral saçını
Zülfünü gerdana düz melül melül.
Şimdi uzaklaştık, bana ne dersin
Yaz gelince sağıcılık edersin.
Göğkuyu’dan Taşkuyu’ya gidersin,
Peşinde gezelim biz melül melül.
Mahrum kaldım kumral saçın teline
Dilber, andelibim gonca gülüne.
Kalemi, kağıdı al da eline
Derdimi deftere yaz melül melül.
Der Habib Karaaslan: Yârini bulsun,
Ağlayan kalbime se inçler dolsun.
Beni unutursan gözün kör olsun!
Yan benim aşkımla gez melülü melül.
Habib Karaaslan