Geçen gün elime bir kâğıt bir kalem aldım şu pandemi günleri bir bitsin şunu yapacağım diyebileceğim ne varsa sıraladım. Kendime pandemi sonrası yapılacaklar listesi çıkardım. Uzun zamandır yapmak istediğim ne varsa yazdım.
1. Kendime vakit ayıracağım.
2. Hayatı ertelemeyeceğim
3. Daha çok mutlu olmaya hayatın tadına varmaya çalışacağım.
4. Cumhuriyet meydanında oturup çay simit keyfi yapacağım.
5. Ali dağında piknik yapıp yamaç paraşütçülerini izleyeceğim.
6. Sinema tiyatro izlemek gibi benzer aktivitelere hayatımda daha sık yer vereceğim.
7. Maça gideceğim
8. Tatil yapacağım.
9. AVM dolaşıp alışveriş yapacağım(ki hiç hoşlanmam bu pandemi sürecinde onun bile değerini anladım.)
Buraya kadar olan kısmı yazdıktan sonra kendime “Yahu Ömer bunlar yapılabilir sıradan şeyler neden bu zamana kadar yapmadın erteledin?” Diye sordum. İnsan uzanabildiği, yapabildiği sıradan, dediği şeyleri nasılda erteleyip göz ardı ediyormuş görüyor musunuz? Demek ki insanın önce eşeğini kaybedip sonra bulması gerekiyormuş. Bazen insan büyük şeylere odaklanıp küçük şeyleri kaçırabiliyormuş. Hayatın güzelliğinin o kaçırdığı küçük şeylerde saklı olduğunu bilemeyebiliyormuş. Koşuşturma, hayat telaşı derken hayattan zevk almak adına yapılabilir birçok şey arada kaynayıp gidiyormuş. Kendi adıma söylemek gerekirse insan üzülüyor kaçırdıklarına. Yaşamayı unutmuşuz bir bakıma. Nefes almak gerek arada. Koş babam koş nereye kadar? Yarış atı değil insanız sonuçta. Yapılacaklar listesini pandemi son bulduğunda bir an önce uygulamaya koymak gerek esasında sizi bilmem de benim hayatımda değişiklikler olacak ileriki zamanlarda.