Böylesine bir tartışmayı, bugünün konusu ve gündemi olmadığı halde tartışmaya açmayı, benim kişisel düşünceme göre gereksiz, yersiz ve ülkenin esas gündeminden milleti uzaklaştırmaya yönelik talep olarak görürüm.
MHP Genel Başkanı Bahçeli de her zaman olduğu gibi, iktidarın değirmenine su taşıyor ve konu hakkında; "Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğu açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin amacı, görüşü ve düşüncesi de bu yöndedir." ifadelerini kullanarak görüş açıklıyor.
Mevcut anayasaya uymakta zorluklar yaşanırken, anayasanın “Yenisi” yapılsa n’olacak?
Haaa… Kendi “Devlet şekli” konusundaki görüş ve düşüncelerinizi, davanızı, yeni yapılacak bir anayasa ile sağlamak amacını güdüyorsanız…
O kadar zor bir yol ki…
XXX
Ülkenin bugünkü gerçek gündemi…
Bir, demokrasi ve özgürlükler…
İki, hukukun üstünlüğünün sağlanması…
Üç, bir ve ikinci olmazsa olmazlar sağlandıktan sonra ancak çözülmesi mümkün olan ekonomik çöküşün durdurularak, “Yeni Anayasa” yerine, “Yeniden ayağa kalkan” bir ülke yoluna girilmesinin sağlanmasıdır.
XXX
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle perakende gıda fiyatlarındaki artışlara değinerek, “Birkaç vicdansız tüccara halkı ezdirmeyiz” gibi sözlerle ekonomiyi rayına oturtamayız, oturmaz…
XXX
Defalarca yazdık, anlattık, biz söyledik ve biz dinledik…
Ü-re-tim ol-ma-dan e-ko-no-mi dü-ze çık-maaaaaz…
Nokta…
Köprüler, yollar, hastaneler, asla ekonomiyi canlandırmaaaaz…
Bunların hiç biri, özellikle hastanelerin kapatılarak özel sektöre devredilmesi, yeniden kara delik olarak yapılan yeni hastaneler ile ekonomi düzelmez.
Yollar ve köprüleri akla ziyan sistemler ile yapmakla da düzelmez…
Peki, o zaman nasıl olacak?
XXX
Anlatalım efemdim, bir kez daha anlatalım da millet olarak bazılarımız da kös dinlemesinler lütfen…
Artıracaksın kardeşim…
Sanayide, tarımda, hayvancılıkta üretim artmadıkça ve istihdam artırılıp, işsizlik azaltılmadıkça, ekonomide düzelmenin olması im-kan-sız-dır…
Üç nokta…
Ülkenin varlıklarını, oraya buraya sapmadan üretimin artırılması, işsizliğin azaltılması, hatta sıfırlanması ile mümkün olacağının akıllara kazınması gerekir.
Diğer bir önemli konu ise, eğitimin her alanda ihtiyaca göre planlanması şarttır.
Ülkemizde en çok sıkıntı çekilen şeylerden birisi de eğitimli ara elamanın yokluğudur. Herkesi masa başı memur gibi yetiştirmekle, hiçbir alanda gelişme sağlamak da mümkün değildir.
Bir kısım planlayacak, diğeri kısım ise uygulayacak.
Bizde uygulanan eğitim sisteminde, herkes üniversite mezunu ve planlamacı olarak yetiştirilmektedir. Uygulamacılar nerede?
Özellikle her ilde açılan üniversite ile “Mezun” artmakta ama o mezunu istihdama katmakta sorun vardır. Plansız eğitim vardır.
XXX
Gelelim “Vicdansız tüccar” konusuna…
Elbette aç gözlü, ahlaksız, sadece kendi çıkarını düşünen tüccar vardır. Hatta milletin orasına burasına koyacak kadar alçalmış, edepsiz olanlar da vardır.
Elbette bunları desteklemek yerine, bulup, çıkarıp gereğini yapmak da devletin görevi, yürütmenin de sorumluluğudur.
Son açıklanan rakamlara göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta aylık bazda yüzde 1,68, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 2,66 artış gösterdi. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 14,97, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 26,16 oldu.
Artışları tüccara yüklemek ve aradan sıyrılmak, sorumluluktan kaçmak doğru olur mu?
Takdir elbette sizlerin, yani milletindir…
Üretimi yok seviyesine getirip ithalatın yolunu açarsanız, özellikle ithalat, tüketim ve tarım mallarına yönelirse, artışlar kaçınılmaz olacaktır.
Bunun sorumlusu da tüccar olmayacaktır elbette…
Hep benzer örnek verilir…
“Tarlada domates 1 lira, markette 5 lira.”
Ve marketçi insafsız, vicdansız, hatta ahlaksız olarak gösterilir…
Türkiye’de Migros, Gima gibi iki yerel zincir mağaza varken, ülke geneline yayılmasında önemli katkıları olan bir kişi olarak ifade ederim ki…
Bu şekilde yapılan hesaplar ve ithamların hepsi de büyük ölçüde yanlıştır ve yalandır. Hele bugün olduğu gibi rekabetçi bir perakende piyasası varsa.
Bilinmesi gereken şey, üretimdeki fiyatı ile satış noktasına gelene kadar oluşan maliyet tablosunun ne dediğidir.
Özetle…
Yeni anayasa bugünün konusu değildir…
Günün konusu, ekonominin düzeltilmesi için yapılması gerekenlerin yapılmaya nasıl başlanacağı ve uygulanacağıdır.
Gündem değiştirmek ile düzelme sağlanmaz…
XXX
SORUYA DEVAM…
OSB Başkanı Tahir Nursaçan Bey’e…
Neden “Cumhuriyet Odası” değil de “Osmanlı odası”?
Merak etmeyiniz, her yazımın sonunda bu soruyu sorabilecek kadar yerim var, olacak, olduracağım…