Bugün Kayseri için tarihi bir gün.
“Mustafa Kemal Paşa Kayseri’de arz ederim”
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilimize gelişinin 104. Yılını Cumhuriyetimizin 100. Yılında kutluyoruz.
Son derece meşakkatli yollardan geçilen bir 100 yıl.
100. Yıl tamamlanıyor, 2. Yüzyıla giriyoruz.
Bugün ki yazımız ADD’nin bu konuya dair açıklaması ile ortak duygu ve düşünceler ekseninde karma bir yazı.
Çocukluğumuzdaki o milli bayramlar ve tarihi günleri kapsayan kutlamalardan ne yazık ki son dönemde epey uzağız.
Daha doğu bir ifade ile son çeyrek demek lazım!
50. Yıl kutlamalarını sanırım yaşı yarım asra geçenler gibi bizlerde çocuk aklımızla iyi kötü hatırlıyoruz.
75. Yıl kutlamalarında ülke ve il olarak gerçekleştirilen etkinlikleri ve kutlamaları, 100. Yılda maalesef yaşayamadık.
Nedenini hepimiz yakından biliyoruz.
Atatürk’ün çok partili dönem ve tek adam sultasına son vermesinin üzerinden geçen 100 yıla rağmen yine ve yeniden tek adam rejimine döndürülmeye çalışılıyor ülkemiz.
Karşı devrimciler Cumhuriyetimizin kazanımlarını bir bir yok etmeye çalışıyor.
Kökleri çok sağlam olan bir asırlık çınarımız, dışarıdan olduğu gibi içeriden de yoğun bir saldırı altında.
Cumhuriyetimiz öyle kolay kurulmadı.
Bunun sancılarını atalarımız epey çekti.
Modern bir Türkiye olmak için sınav veren ülkemizde hepimizin fedakarlıkları ortada.
Ulusumuzun, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki 3 yıl, 3 ay, 22 günlük kutlu yürüyüşü, 9 Eylül 1922’de İzmir’de mutlu sona ulaşmış, bağımsızlık kazanılmıştır.
Bu kutlu yürüyüş tarihin ilk antiemperyalist ulusal bağımsızlık savaşıdır.
Kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de dünyanın en haklı, en namuslu devletlerinden biridir.
Bu yolculukta yokluklar vardı, aşılmıştı.
İhanetler vardı, ezilmişti.
İsyanlar vardı, bastırılmıştı.
Emperyalistler vardı, yenilmişti, gaflet ve dalalet, hatta hıyanet içinde saray ve iktidar vardı, yıkılmıştı.
Sonunda güçlü olanın değil, haklı olanın mutlu sona ulaştığı bir yolculuktu bu yolculuk.
Bu yolculukta bir üstün insan, yüzyılın dahisi, hayırlı bir vatan evladı var, Gazi Mustafa Kemal Paşa.
Kurtuluş savası sürecinde 104 yıl önce 19 Aralıkta kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal, bir heyetle Sivas Kongresi sonrasında zor koşullarda Kayseri’ye geldi.
Temsil Heyeti Başkanı olarak, Kayseri-Kırşehir üzerinden Ankara'ya gitmek üzere gelen heyet Çifte Kümbedler'de Türk Bayraklarıyla süslenmiş caddede toplanan Kayseri halkının coşkusuyla karşılandı.
Kayseri’ye girişte halkı selamlayarak geçen Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler ikametlerine ayrılan İmamzade Reşid Bey'in evinde ağırlanır.
Bu ziyaretin bugüne iz bıraktığı 2 önemli husus vardır.
Birincisi Kayseri halkı üzerinde büyük etkisi olan itibarlı din adamı Kızıklızade Hoca Kasım Efendi’yi evinde ziyaret,
İkincisi Kayseri’den ayrılırken Kayserililere bir bildiri metni ile seslenişidir.
Hoca Kasım Efendi bu görüşmede: “Doğudan mavi gözlü bir zat gelecek ve bu vatanı kurtaracak. Allah’ül-alem, o zatı muhterem siz olsanız gerektir.” sözünü söyler ve ardından duasını yapar.
Mustafa Kemal Paşa 21 Aralık 1919 Pazar sabahı ayrılırken de Kayserililere "Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliye'sinin Kayseri Ahalii Mühteremesine Beyannamesi” adıyla Heyet-i Temsiliye namına Mustafa Kemal imzasıyla bir bildiri yayınlar.
Bu bildiri, Kayserililerin atadan evlada kalan ve iftiharla, şükranla taşıyacakları çok değerli bir belgedir.
100 yıldan beri, sömürülen petrol coğrafyasındaki tek laik, demokratik devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyen emperyalizm, bugün 21. Asrın Sevr’i olan BOP ile ülkemizde öngördüğü yönetim biçiminin evrilmesini sağlayarak amacına ulaşmaya çalışmaktadır.
Ülkemizin bu olumsuz koşullardan arındırılması için nasıl ki Milli mücadeleyi, kurtuluşu, kuruluşu, devrimleri hep bilim ve akıl eksenli bir çizgide yürütmüşüz, aynı anlayışla mücadele etmek zorundayız.
Bunun tek yolu ise Atatürkçü Düşünce Sistemine sahip çıkmaktır.
Büyük Önder Atatürk; Bağımsızlık Savaşı ile Aydınlanma Devrimlerini eş zamanlı olarak hayata geçiren dünyanın gördüğü en büyük Devrimci’dir.
Öyleyse Devrimci olacağız.
O; en yakın arkadaşlarının karşı çıkmasına karşın geri adım atmayarak “Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir” diyen bir Cumhuriyetçi’dir.
Öyleyse Cumhuriyetçi olacağız.
Hiçbir ayrım gözetmeden ulusunun her ferdini kucaklayan bir Halkçı’dır.
Öyleyse Halkçı olacağız.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir diyerek ulusçuluğu kan ve ırk ile değil, kültür ve coğrafya ile tanımlayan, çağının çok ilerisinde bir Milliyetçi’dir.
Öyleyse Milliyetçi olacağız.
1929 Büyük Dünya Ekonomik Bunalımı’nı özel sektör ve kamu sektörünü bir araya getirerek yarattığı karma ekonomik sistemi ile aşan bir Devletçi’dir.
Öyleyse Devletçiliğe de sahip çıkacağız.
Ödünsüz Laik Devlet Adamı ve gerçek aydındır.
Öyleyse Laik olacağız.
Atatürkçü Düşünce Derneği Kayseri şubesi diyor ki;
Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına giderken nasıl bir devlet yönetimi ile emperyalist BOP planın önlenebileceğini düşünerek kamuoyuna yayınladığı Yeniden Atatürk Cumhuriyeti manifestosu ile yeniden Atatürk’ün akıl ve bilim yoluna girmeyi, yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşmayı hedeflemektedir.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını, şehitlerimizi saygıyla, şükranla anıyoruz.
KAÇIRMAYIN...
Bu arada Atatürk'ün Kayseri'ye gelişinin 104. yıldönümü dolayısıyla 19 Aralık Salı günü "Mustafa Kemal kimdir? Atatürk kimdir?" konulu bir konferans düzenlendi.
Prof. Dr. Hurşit Güneş'in konuşmacı olarak katılacağı konferansa büyük bir ilgi ve katılım bekleniyor.
Bugün saat 19.30'da Melikgazi belediyesi kültür Merkezi Tiyatro Salonunda gerçekleştirilecek olan etkinlik özellikle Atatürk'ün ilimize gelişinin 104. Yıldönümünde geride kalan Cumhuriyetimizin 100. yılına ışık tutacak önemli bir buluşma olacak.