Sıcacık pidelerin kokusu bütün sokağa yayılmıştı. Adam fırına yaklaştı. Ezana az kalmıştı. Torunu için sıcak pide alacaktı. Kaç gündür çocuk pide soruyordu.
“Dede, sıcak pide alalım, herkes sıraya giriyor alıyorlar.”
İki kuyruktan birine girdi. Bu kalabalık değildi. Önünde on iki kişi vardı. Cebinden bozuk para çıkardı. Fazla parası olsa iki tane alacaktı. Önünde sekiz kişi vardı.
“Amca sen öne geç şimdi düşeceksin.”
Öne geçti. Fırıncı bir torba uzattı.
“Al amca afiyet olsun.”
Fakat torbada üç pide vardı.
“Oğlum ben tek pide alacaktım.”
“ Üç al işte sonra da yersin.”
Usulca fırıncıya yaklaştı kulağına fısıldadı.
“Oğlum tek pide param var.”
Fırıncı gülümsedi.
“Amca bu parasız pide kuyruğudur. Bu gün Cuma… Her Cuma üç sıcak pide hayrımız var. Yan taraf paralı.” Afiyet olsun.
“Allah kabul etsin oğlum.”
“Âmin”
Fırından çıkarken bir adam seslendi.
“Amca amcaa...”
Döndü baktı yabancıydı.
“ Buyur oğlum.”
“Amca bu annemin zekâtı kabul edersen sevinirim.”
Genç adam yaşlı adamın cebine bir zarf soktu.
“Allah kabul etsin oğlum. Allah razı olsun annenden.”
Marketin önünden geçerken bir kadın seslendi.
“Amcaa... Dur bekle.”
Durdu baktı. Genç kadın iki dolu poşeti ona verdi.
“Amca bu Ramazan hayrımız, yoldan geçene erzak veriyoruz kabul et. Ne olur üzme bizi herkes almıyor.”
“Allah kabul etsin kızım.”
“Amin amcam.”
Eve zorlukla girdi.
“ Hoş geldin baba.”
“Annen nerede kızım?”
“Orhan seviyor diye mutfakta çılbır yapıyor.”
“ Şunları götür annene ver. Belim koptu.”
“Dede sıcak pide mi aldın?”
“ Evet, hem de çok aldım.”
“Yaşasın dedem”
“Baba sabah paran yoktu, çay paran bile yoktu hani.”
“Allah verdi kızım.”
Eşi odaya girdi.
“Ne çok şey almışsın bey?”
“Onlar hayır geldi hanım.”
Olanları bir bir anlattı. Ezan okunurken oruçlarını besmele ile açtılar. Sıcak pide onlara börek gibi gelmişti.
“Tereyağı da varmış torbada peynir de varmış. Çayla iyi oldu.”
“Evet, çok ta güzelmiş. Çok şükür. Allah kabul etsin. Helvada güzeldi.”
Sofradan kalkınca torunu,
“Dede ben odama gidiyorum dua edeyim biraz daha” deyince şaşırdı.
“Yatarken et oğlum, saat çok erken.”
“Olsun dün bu saatte etmiştim. Allah'tan sıcak pide ve peynir istemiştim. Bak bu gün geldi. Şimdi de sana dişlerin için para göndersin, zor yemek yiyorsun. Zor çiğniyorsun dişsiz.”
Annesi gülümsedi.
“Rahmetli baban bu günleri görseydi keşke.”
“ Görüyor zaten rüyamda söylüyor. O dedi bana dua et diye”.
Yaşlı adam az sonra ceketini hatırladı. Askıya gitti. Cebine elini soktu. Zarfı aldı. Zarfta bir tomar para vardı. Saydı tam üç bin liraydı.
Ağlıyordu.
“Ne oldu bey neyin var?”
“Bizim torunun gönlünden geçen her şeyi Rabbim gönderdi hanım. Şuna bak ikimizde dişlerimizi bayrama kadar taktıralım. Nöbetleşe yemeyelim artık yemeklerimizi... Şükürler olsun Rabbime...”
ARAŞTIRALIM - ÖĞRENELİM
1- İhtiyacı olan insanlara neden yardım etmeliyiz?
2- Yardımseverlik deyince neler anlıyoruz?
3- İnsanlara hangi yollarla yardım yapılabilir?
Bilmeceler
• Dal üstünde al yanaklı oğlan.
• Karşıdan baktım al, ağzıma aldım bal
• Alçacık dallı, yemesi ballı
• Sarı sarı sarkar, düşerim diye korkar
(Elma) (Kiraz) (Çilek) (Armut)
ZEKÂ SORULARI-I CEVAP ANAHTARI
1. 2 Elma
2. Sıfır, gemisine hayvan alan Hz. Nuh Aleyhisselamdır.
3. Guguklu saatler gece gündüz ayrımı yapmadığı için 1 saat.
4. İkinci
ZEKÂ SORULARI- II (CEVAP ANAHTARI)
1. 70 eder, yarıma bölmek 2 ile çarpmak demektir.
2. 9 canlı koyun
3. Kibriti
4. Ayı beyaz olur. Evin her cephesi güneye baktığına göre bina kuzey kutbundadır.
ZEKÂ SORULARI – III CEVAP ANAHTARI
1- 52= 53-1 Şeklinde eşitlik sağlanır.
2- Kural olarak 2 sayı çarpılmakta ve ilk sayı eklenmektedir.
8 x 11 = 88 ve 88+8=96 sayısı gelmelidir.
3- Kural büyük sayıdan küçük sayı çıkarılır ve kalan ile büyük sayı çarpılır. Bu kurala göre
11 - 5 = 6 ve 11 x 6 = 66 olmalı.