AĞLAYAN ŞİİR
'Nabedit' takma adıyla şiirler yazan Cemal bey, bir gün Süleyman Nazif'e demiş ki: Bak sen benim hece vezinli şiirlerimi beeğenmiyorsun ama, Ali Ekrem okumuş , ağlamış! Süleyman Nazif şu cevabı vermiş:
Sen anlayamamamışsın, o ağlamışsa, şiirin ne duruma düştüğünü gördüğü için ağlamıştır.
ABDÜLHAK HAMİT VE MAKBER
Süleyman Nazif, bir gün Abdülhak Hamit'in yanında çok çirkin ve kişiliğioldukça tarışma götürür bir kadın görmüş, kadını hiç sevmediği gibi, Hamit'in böyle bir kadınla dolaşmasına da üzülmüş.
Hamit'i yanlız başına gördüğü bir gün yanına sokulmuş ve şöyle demiş:
Üstad, Tatma hanım öldü, 'Makberi' yazdınız. İnşallah bu karı da ölür, bir 'Mezbele' yazarsınız.
DÜMENSİZ
Çok okuyan bir aydın olduğu halde hiç bir düşünceye ve gruba bağlanmamış olan Celal Nuri'den söz açılınca Süleyman Nazif'e sormuşlar:
Üstad, sizce Celal Nuri nasıl biridir? Soruyu şöyle yanıtlamış Nazif:
O kırk beşbinlik tonluk, her şeyi tamam, 30,5 luk topları mükemmel bir gemidir. Yalnızca bir kusuru var: Dümensiz.
ENVER PAŞA
Süleyman Nazif'in de bulunduğu bir toplantıda, Enver Paşa'nın babası Ahmet Paşa'yı durmadan övüyor, göklere çıkarıyorlarmış. Konuşmacılardan biri söz almış: Arkadaşlar, Ahmet Paşa çok iyi bir adamdır. Namusludur, kumar bilmez, içki bilmez, harama el sürmez, kadında kızda gözü yoktur. Süleyman Nazif dayanamayıp oturduğu yerden fırlayarak :
Ah demiş, bu kadar namuslu olan Ahmet paşa, keşke bir de kendi karısına el sürmemiş olsa olsaydı... Şu Enveri başımıza bela etmezdi.. demiş.