Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrasındaki mutat açıklamalarından birini daha yaptı…
"Kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunu görüyoruz. Kurdaki yükselişi bahane ederek, hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacağız, hepsinin de tepesine tepsine bineceğiz."
Dedi…
Aynı açıklama içerisinde asgari ücret konusuna değindi ve "Çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma politikamızı asgari ücretle de sürdüreceğiz."
Dedi…
Dolar 13 lira 45 kuruşu gördü… Kendi rekorunu yine kendi kırdı.
Dolar ile verdiğin garantiler, devletin ekonomisini yerle bir edecek seviyeye geldi. AKP iktidarı olarak, Cumhurbaşkanı olarak artık ülkede ekonomiden önce sorun haline gelen siz oldunuz.
Kurtuluş savaşıymış. Senin çakma savaşın artık kimse inanmıyor.
Ben diyorum ki artık konuşmasan mı acaba?
Bi sussan artık, bi köşene çekilip otursan. Ülkeyi iflas ettirdin hala kuyruğu dik tutmaya çalışıyorsun, yapma…
Şunu çok iyi bil ki, etrafını saran götürücüler seni ya iyi aldatıyorlar ya da…
Dahası da var, farkında mısınız bilmem ama, üretim de durdu…
XXX
2’nci dünya savaşı sırasında ekmek başta olmak üzere birçok ürünün karneye bağlandığı günleri, siyasi malzeme olarak kullandınız. O günlerde para vardı, mal da vardı ama ihtiyaç olabilir düşüncesi ile kısıtlı satılmak üzere karneye bağlanmıştı.
Şimdi para da yok, mal da yok…
Öte taraftan “İnadına” Kanal İstanbul yapmaya kalkıyorsun. Ayranın da yok, içmeye gücün de yok, gidecek yolun da kalmadı. Tahtırevanı ara ki bulasın, o da yok…
XXX
Ha bir de şu olaya dikkatinizi çekerim. Salı günü akşam İstanbul ve Ankara’da halk sokağa döküldü ve “AKP istifa” diye eylem yaptı. Bu ne demek bilir misiniz? İnşallah dilerim arkası gelmez…
XXX
Salı günleri, malumunuz olduğu gibi MHP’nin gurup toplantısı var.
Kürsüde Genel Başkan, milliyetçi kimliğini her zaman vurgulayan Dr. Devlet Bahçeli var.
Ekonomi konusunda ha babam sallıyor da sallıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan da salladıkça, bu da yanı başında “Hıh” deyici olarak hazır ve nazır…
Salı gurup toplantısında da şunları ifade ediyor.
“Kim Türk milletinin hasmı ise, bizim de sonuna kadar hasmımızdır. Partimiz bir gönül çemberidir. Cumhur İttifakı'na sahip çıkacak Türkiye sevdalıları hep var olacaktır.”
Dediğinin özetle anlatımı şu…
“Cumhur ittifakına karşı çıkan, karşısında duran, ittifakın söylemlerine itiraz eden ne kadar kişi, kuruluş varsa, hepsi de vatana ihanet içindeler, dolayısıyla hasmımızdır.”
Demeye getiriyor.
Bak Devlet Bahçeli…
Aklı başında hiçbir kimse, artık seni ciddiye almıyor. Ayrıca senin milliyetçiliğinden de kuşkumuz var.
Cumhur ittifakına inanmayan karşı çıkanların içinde ben de varım ve vatana ihanet içinde olma sözünüzü aynen size iade ediyorum ve bilesiniz ki sizi “Hasmımız” bile olmaya layık görmüyorum. Siz bizim gözümüzde bir “Hiç” seviyesindesiniz.
Siz de artık bi sussanız da köşenize çekilseniz, ülkeye zarar vermeseniz…
XXX
Kayseri Anadolu Gazetesinin manşetten verdiği röportaj/habere göre, DEVA Partisi İl Başkanı Metin Özkaya, geçmişten günümüze siyaset gündemini değerlendirirken, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a çok inandığını ifade ederken; “Allah şahidimdir, ona bir silah sıkılsa seve seve kendimi önlerine atarım ve şehit olacağıma inanırım.”
Demiş…
Metin Özkaya kimdir, necidir, ne iş tutar, kimlerdendir, Kayserinin neresindendir, babası kimdir bilmiyorum doğrusunu isterseniz. Ama kendisine bir önerim olacak…
Siyasette böylesi laflar edenlerin ömrü kısa olur, çünkü kişiliksizliktirler. Belki bilmeyerek ediyorsun bu lafları, o nedenle siyasette ileri gitmeyi düşünüyorsan dikkat et.
Saniyen, Ali Babacan’a kimse kurşun sıkmaz ama tut ki oldu, uğruna ölünce şehit olmazsın, olsan olsan “Niyazi” olursun.
Her önüne gelene “Şehit” denmiyor, vatan uğruna ölen varsa işte o şehittir.
XXX
Bizlere bir “Harf” öğreterek hayata başlatan değerli öğretmenlerimiz…
Bu kadar siyasi yazıların sonunda sizlere hitap etmekten utanç duyuyorum aslında…
Ama sizler de görüyorsunuz ki, öğrettiklerinizden nasibini almayanlar da var. Ama korkacak bir şey henüz yok, çünkü “Damarlarında asil kan” taşıyan ülkenin gençleri, görev almak için hazırda bekliyorlar…
Sizin sayenizde, çünkü Atatürk’ün gençliğe hitabını da o gençliğe öğretenler sizlersiniz…
Önünüzde saygıyla eğiliyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
Cumhuriyetin gençlerini yetiştiren öğretmenlerin varlığına inanıyor, öğretmenler gününüzü kutluyorum.
İyi ki varsınız…