İnsan Oğlu: Emriniz olur İmparatorum!... Çin’de bunca aylar kaldınız, binlerce can aldınız, Çin ekonomisini de sanki Amerika’nın istediği şekilde az çok yıktınız. Şimdi görüyoruz ki bütün dünyaya yayılmış bulunuyorsunuz. Çin’le sınırlı kalsaydınız olmaz mıydı?
Korona Ondokuz: Olmazdı efendim!... Biz “VİRÜS MİLLETİ” olarak “SINIR TANIMAYAN” bir milletizdir. Bu bizim tabiatımızda ve genlerimizde mevcut. Bizim de geniş yurtlarda konaklamaya, yaşamaya ihtiyacımız var. Nereyi boş bulursak tâ oraya kadar gideriz. Bütün dünyaya yayılmamız böyle oldu. “Büyük Korona İmparatorluğumuz”u kurmak için de buna mecburduk. Tabiatın icabı bu…
İnsan Oğlu: Bütün insanları topsuz tüfeksiz evlerine hapsederek “ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN BÜYÜK KORONA İMPARATORLUĞU” nu kurdunuz ama, akıl erdiremediğim bir husus var. O da şu: İmparatorluğunuzu kurarken karşınızda çok güçlü unsurular vardı. Mesela, en son gelişmiş savunma sistemlerinden olarak Rusya’nın S – 400’ler hava savuma füzeleri, Amerika’nın bunun emsali Petroit füzeleri gibi. Siz de zaten imparatorluğunuzu havadan giderek, genelde solunumla kurdunuz. Peki, bu adı geçen hava savunma istemleri sizin karşınızda niçin etkisiz kaldılar? Topsuz, tüfeksiz , füzesiz altı buçuk milyar insanı evlerine hapsetmeyi başardınız. Yani, bütün dünyayı zindana çevirdiniz. Yer küremizin bu günlerde uzaydan görünüşühep böyle: İnsansız, meydanlarında yaratıklarından insanları olmayan, yalnızca kuşlardan, hayvanlar, bitkilerden ibaret bir dünya yarattınız. Dünyamızı sanki yaratılış tarihinde insansız günlerine çevirdiniz. Bu insanlık için yazık değil mi?
Korona Ondokuz: Efendim, öncelikle sorunuzun birinci şıkkını cevaplandırayım: Bütün bu füzeler bizim gücümüz karşısında vız gelir tırıs gider. Şu anda, dünyada bizim karşımızda durabilecek bir rakibimiz yoktur. “İşte dünyanın en güçlüleri bizleriz,var mı bize yan bakan”” diyerek çaka satan Amerika’nın, Rusya’nın ve benzerlerinin ne acınacak halelere düştüğünü bütün dünya gördü.
Sorunuzun ikinci şıkkına gelince, artık, Anglo –Sakson, Frenk ve Rus sömürgecilik ve yayılmacılığının zulmü altında asırlardır ateş, demir kullanılarak ve kan dökülerek, “zindanlaştırılan” dünyamızda bütün insanların huzur, refah ve barış içinde yaşayacakları bir dünyaya, “Yeni Dünya Düzeni” ne ihtiyaç var. Bizim ortaya çıkışımız işin esasına bakılırsa, aynı zamanda yukarıda adı geçen sömürücülerden insanlığın intikamını almak, yeni dünya düzenin kurulmasına engel bunların ne derece güçsüz olduklarını da ortaya koymak içindir.
İnsan Oğlu: Efendim, yani demek istiyorsunuz ki, “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”, “yeni bir dünya düzeni kurulacak” demeye getiriyorsunuz?
Peki böyle bir dünyanın kurulmasında mihver kim, merkez neresi olacak?
Korona Ondokuz: Çok önemli bir noktaya temas ettiniz. Evet!.. Dünyamız artık bundan böyle eskisi gibi olmayacak, yeni bir dünya düzeni kurulacak.
Galiba söyleşi yaptığımız siz bir Türk’sünüz?
İnsan Oğlu: Evet efendim, Türk’üm ve bununla da öğünüyorum.
Korona Ondokuz: Güzel!.. Sizin zaten Müslüman olduğunuzu da biliyoruz.
Efendim, “Yeni Dünya Düzeni” nin mihveri Türkler ve Müslümanlar, merkezi de Müslüman –Türkiye olacaktır. Tarihte insanlığa güzel medeniyetler ve devleetler örnekleri sergilediniz. Günümüzde insanlık, yeni bir “medeniyet sentezlemesi” yaparak, o medeniyetlerin ve devletlerin insancıl meşajlarından ve uygulamalarından örnekler almaya muhtaçtır.
Anglo –Sakson (Amerikan –İngiliz eksenli) ve Frenk (Kara kıtası Avrupası) medeniyeti artık bitmiş, devrimi doldurmuştur. Bu medeniyetin insanlığa getirdiği sonsuz sömürü, ıstırap ve zülüm olmuştur. İnsanlık, bu medeniyeti artık kaldıramaz hale gelmiştir.
Eğer bizim “Virüs Milleti” nin kurduğu “Büyük Korona İmparatorluğu” günlerini iyi değerlendirirseniz gelecek sizin olacaktır…
Bunu size yaptırırlar mı, yaptırmazlar mı tam olarak kestiremiyorum. Hesaplarınızı iyi yapmanız, çok akıllı ve dikkatli olmanız lazımdır….
İnsan Oğlu: Bayım son sorum o şu olacak: Biliyorsunuz bizde sizi takip için bir “Bilim Kurulumuz” var. Size karşı dünyanın birçok ülkesini de bu var. Herhalde sizin de, sizin hakkınızda bütün dünyadaki olup bitenleri değerlendiren ve ona göre tedbirler alan bir “Bilim Kurulu” nuz olsa gerektir. Böyle bir kurumunuz varmı? Varsa söyleşimizi yaptığımız bu gün itibariyle “sisteme” e düşen son veri rakamlarınız nelerdir?
Korona Ondokuz: Evet, bizim de böyle bir kurulumuzda da var. Hatta üyelerinden birisi de ben Korona’yım.
Merkezi, yerini açıklamam sakıncalı ve ve yasak olduğu için dünyanın çok ıssız bir köşesinde, yanından kervanlar geçmez ama üzerinde kuşlar uçtuğu bir mekandır. Vereceğim rakamlar, bir hava varlığı da olduğumuz için bizim havadan ajanlarımızın vasıtasıyla aldığımız (eğrisi veya doğrusuyla) verilerdir. Bütün dünya rakamları bugün itibariyle “sistemimiz” e düştüğü halde şöyledir: 1 932 004 kişiye bulaştık. Bunlardan 501 036 kişi yoğun bakımda. Entübü hasta sayısı 210 416, toplam ölen 200 110 kişi, iyileşerek taburcu olan hasta sayısı 125 180 kişi. Evinde izole edilerek takibe alınan 378 417 kişi. Kendilerine bulaştığımız halde virüsümüzü almadıklarını zannedenlerin sayısı 3 138 148 kişi.Neredeyse dünyada yaşayan insanların yarısının içine girdik. Zaten bu sebepten de bize “yakalanmamak” endişeyle neredeyse dünyada yaşayan altı buçuk milyar insanı evlerine hapsettik. (Devam Edecek)