PAYLAŞMAK
^^^^^^^^
Ali Rıza Navruz
“Kim bize taş atar ise, güller nisâr olsun ona.”
Paylaşmak; “özveri, fedakârlık ve bütün güzellikler adına ne varsa harmanlayıp gönülden sunmak” olarak tarif edilmiştir.
Günümüzde, kalabalıklar içerisinde yalnızlığı yaşıyorsak, çevremizdeki komşu, eş, dost ve akrabanın dertlerine ortak olamıyor, neşesini daha da katmerlendiremiyorsak, demek ki; bizlerde paylaşım sorunu vardır. Dünyada her birimizin, diğerleriyle paylaşma konusunda o kadar çok sebep vardır ki... Sanırım bu noktada mühim olan şey; neyi, nerede ve nasıl paylaşacağımıza karar vermektir. Mehmet Akif Ersoy bir beytinde: “Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım/ Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım.” Derken toplumda maddi şeylerin paylaşımı dışında; güzel bir sözün, içli bir duygunun, en basiti bir gülümsemenin, bir elemin paylaşılabileceğinin işaretini vermiyor mu bizlere... Sonuçta gelinen nokta şu; bizim olan bazı şeyleri belirli ölçüde ve miktarda her yerde rahatça paylaşabilmeliyiz.
Diyorum ki; bugüne kadar bunu yapmamışsak geç kalmış sayılmayız. Hatta diyebilirim ki bugün tam da zamanı... Rahmet kaynaklı çağrılar ne diyordu: “Sevdiğiniz şeylerden Allah için harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz, her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” (Al-i İmran 92) “Sizden birisi kendi nefsi için istediğini, kardeşi için istemedikçe olgun mümin olamaz.” (Buhari, İman 13)
Mademki durum bu minval üzredir, haydin diyorum; ellerimizi almaktan çok vermek için uzatalım. Güler yüzlü olalım, tatlı dilimiz yılanları deliğinden çıkarsın. Hayırlı olaylara işaret olan zamanlarda dostlarımızı tebrik edelim. Hele de hasta ziyaretlerini hiç ama hiç ihmal etmeyelim diyorum. İletişim içinde bir toplum oluşturmaya çalışmak ne güzel... Hele de “ben”i, “biz” yapmaya çalışmak.