Hatay gezisinde bir kuyumcu esnafı, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yaşadığı sorunları şöyle anlattı:
“Şimdi Meral Hanım sizler tüm ülkeyi geziyorsunuz sokak sokak, esnaf esnaf. Benim eşim 8 aylık hamile, benim doğacak çocuğumun geleceğini ben görmüyorum bu ülkede. Doğacak çocuğumun geleceğini görmüyorum.
Benim çocuğum kız olacak Allah kısmet ederse. Ve bu kadar kadın cinayeti gerçekleşmişken bu ülkede, bu kadar kadın şiddeti gerçekleşmişken ben nasıl bir evlat yetiştireceğim bu ülkede?
Ben sizden tek bir şey rica ediyorum. Grup toplantınızın yüzde 80'nini Atatürk'e ayırın yeter artık. Atatürk'e yapılan haksızlık hakaretten sıkıldık. 30 yaşındayım susturulmaktan bıktım, artık konuşmak istiyorum bu ülkede, konuşmak istiyorum. Derdimi anlatmak istiyorum.
Yanlış demiyorum hiç kimse yanlış değil, insanoğludur hata yapabilir. Ama biz size güvendik, Kemal başkana güvendik, lütfen bizim değerlerimize milli ve dini değerlerimize sahip çıkın.”
XXX
Önce boynu kırılasıca bir imam müsveddesi, sonra da boyu devrilisice bir imam soytarısı…
Kendilerini Aya Sofya kilisesinden camiye dönme mekânın imamı olunca, sanıyorlar ki orada her haltı karıştırabilirler, her lafı söyleyebilirler, herkesi “Kâfir” ilan edebilirler.
Anlamadığım şey şu…
Cemaatin içinde orada, o sözleri sarf ederken birisi çıkıp da “Hoca bozuntusu, esas kâfir sensin” diyemedi mi?
Ayrıca orada en yetkinler de otururken, o lanetleme sözlerine nasıl oluyor da “Amin” diyebiliyorlar?
Şu da ne yazık ki çok önemli, İstanbul’da ve diğer bazı illerde camiler, cemaatler arasında paylaşılmış durumda. Farkında mısınız?
XXX
Biz bu düşüncenin altında yatanın ne olduğunu gayet iyi biliyoruz.
Bu yobazlar, Osmanlı döneminde de vardı, Kurtuluş Savaşı yıllarında da vardı, sonraki yıllarda da vardı, şimdi de varlar, bundan sonra da eğer diplerine ayran suyu dökülmezse, şerefsizliklerine devam edecekler, bugüne kadar ettikleri gibi…
XXX
Bir FETÖ örgütü vardı, yıllarca kendilerini sakladılar…
Aslında saklamadılar, 1984 yılında “Başfetö”, etrafına topladıklarına “Şimdilik kendinizi göstermeyin, saklanın, zamanı gelince harekete geçeceksiniz” demişti, kimse aldırış etmemşti.
Hatta “Hizmet” olarak nitelendirilmiş, Türki Cumhuriyetlerine bile sızmışlardı…
Kendilerini akıllı sanıyorlardı ama son hareketleri, ne kadar aptal bir topluluk olduklarını ortaya koymuştu.
Şimdi ya hapisteler, ya kaçaklar ya da uykuya yattılar.
Uykuya yattılar diyorum, çünkü bunlar akıllanmaz azgınlıkta bir topluluktur.
FETÖ gitti saysak da, etkisini kaybetti desek de, yerine geçecekler eksilmiyor.
Cemaatler ve tarikatların tabanı, gövdesi, başına varıncaya kadar yok edilmez ise, günün birinde yine ortaya çıkıp cumhuriyet düşmanlığı yapacaklar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret etmeye devam edeceklerdir.
XXX
Atatürk’ün korunmaya ihtiyacı yoktu…
Vatanı kurtaran ve gençliğe emanet eden dünyanın gelmiş geçmiş en önemli ilderi Atatürk, milletin kalbinde yerini bulmuştu zaten.
Ne var ki 31 Temmuz 1951 tarihinde yürürlüğe giren bir yasa çıkartıldı. Yasanın bilinen adı “Atatürk’ü koruma kanunu” idi.
Neyden korunuyordu, neden korunuyordu, koruma ihtiyacı duyulmuştu?
Esas sorun burada idi.
Bu soruların cevabı bile aranmadı, derinliğine inilip, “Koruma” yapmak yerine saldırıya geçenlerin kimliklerinin, düşüncelerinin ve amaçlarının incelenerek önlem alınması gerekmez miydi? Bunun için özel yasa çıkartmaya gerek var mıydı?
Saldırılar aslında, bugün de olduğu gibi devlete karşı işlenen suçlar kapsamında olması gerekiyordu.
Devlete karşı yapılmıyormuş gibi, Atatürk üzerinden cumhuriyet rejimine, niteliklerine saldırıydı, aynen bugün olduğu gibi.
Yobazlar, çok uğraştılar, uğraşıyorlar ama cumhuriyeti devirmeye güçleri yetmiyor. Zaten yetmesi de mümkün değil, topu birden ahmak bunların…
Bak işte vatandaş ne diyor, duyuyor musunuz?
“Yeter artık” diyor, “Yeter”…
Diyor özetle…
XXX
Sandık ortaya gelince, yetecek mi yetmeyecek mi göreceğiz.
Köprüden önce son çıkış levhasını gördünüz işte…
Kürsülerden “Kırmızı çizgimiz” diye seslenen…
O çizgiyi gidip yerine çekeceksin, boşlukta kalmayacak…
Yoksa çizgi yerine ulaşana kadar boya mı yetişmiyor?