Yoğun gündem ve oda seçimleri nedeni ile yazma fırsatımız olmadı.
Geçen haftanın en çok konuşulan açıklamalarından birisi idi aslında.
Epey geniş bir perspektife ulaşan açıklamalar ciddi manada da ses getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, ne zaman konuşsa olay oluyor.
İyice ve derinlemesine zaman zaman da kişileri hedef alarak konuşuyor.
Bu arada bu açıklamaların satır aralarına dikkat edenlerin parti içindeki gerek genel merkez bazında gerekse de yerel bazda bazı sıkıntıları olduğunu da gözlemlemek mümkün.
Seçim sürecinde bu konuya dair bazı konuların daha da netleşmesi, ön plana çıkması, belirginleşmesi ve saflarında daha ayan beyan belli olması muhtemel.
Zira bu seçimler gerek Türkiye’nin gerekse de AK Partinin 20 yıldan fazla bir süredir kendisi ve ülke ile ilgili yaptığı açılımların, yatırımların, harcamaların, projelerin, özelleştirme’nin kader oylaması konumunda olacak.
GÜL’E ELEŞTİRİ…
Geçen haftanın en önemli satır başlarında birisi 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili bölümü oldu.
Elitaş dedi ki; " Hata değil, haksızlık yapıyor. 27 Nisan e-muhtırası Abdullah Bey ve Hanımefendiye karşıydı. Kendisine muhtıra verip 'şeriatın kestiği parmak acımaz' diyen adamların aday olmasını içine sindiriyorsa yolu açık olsun. 'Atatürk’ün makamına başörtüsü ile nasıl girecek' diyen birisine karşı muhtıra verildiyse, buna karşı 'asker demokratik hakkını kullanıyor' diyenlerle birlikte olup bunu içine sindiriyorsa yakışanı yapar. Herkes kendine yakışanı yapar. Onu aday göstermeye niyetlenenler, 27 Nisan e-muhtırasını yaptınız, 28 Şubat’ı yaptınız. O dönemde Abdullah Gül başbakan yardımcısıydı. Eşinin üniversite kaydını yaptırmadılar. Bunu içine sindiriyorsa yolu açık olsun. O zaman zihnimde müthiş bir soru işareti yapar"
Elitaş’ın Gül’ün adaylığı konusunda görüşü net.
Bakalım bu açıklamalar sonrasında Elitaş-Gül arasındaki söz düellosu önümüzdeki günlerde hangi mecraya taşınacak ve Gül’ün söylemleri ile konu hangi noktaya taşınacak?
6’LI MASANIN TEK HEDEFİ…
Bu arada Tayyip Bey ilgili de ilgili konuya ilintili olarak değerlendirmelerde bulunan Elitaş, "28 Şubat’ı yapanlar, muhtırayı verenler, AK Parti’ye kapatma davası açanlar ve 'şeriatın kestiği parmak acımaz' diyenler içlerine sindiriyorlarsa aday göstersinler.
Bu ne biçim bir iş.
Bir taraftan adamı Cumhurbaşkanı yaptırmamak için e-muhtıra veriyorlar, şimdi onu aday göstermeye çalışıyorlar.
6’lı masanın tek hedefi var.
Tayyip Erdoğan’ı göndermek.
Başka hiçbir şeyleri yok" ifadelerini kullandı.
İki günlük bir seri olacak bu yazımız.
Bu nedenle Elitaş’ın siyasete dair görüşleri ve yarında Türkiye gündemi ve EYT’yi yazacağız.
"YENİ YÜZLERE İHTİYAÇ VAR"
“Mustafa Elitaş oraya kazık mı çaktı kardeşim. O gitsin de ben geleyim” diye bir şey olması lazım. Bizim jübile yapacağımız görüldüğü için onlarda kendilerini yetiştirmek için biraz daha gayret gösteriyorlar.” şeklinde konuşan Elitaş, 2023 yılında yapılacak olan seçimlere ilişkin, "Muhakkak ki yeni yüzlere ihtiyaç var. Biz nasıl tecrübe kazandıysak, bizden sonraki arkadaşlarda aynı tecrübeyi kazanıyorlar. Her dönemde yüzde 50’ye yakın kısımda yenilenme ortaya çıkar. Teşkilatta birilerinin de önünün açık olması lazım. Şoför mahallinde boşluğun olduğu hissedilmesi lazım ki birilerinin de ısınması lazım. Kamuoyu “Kayseri’de Mustafa Elitaş gibi birine ihtiyacım var. Onlar devam etsin” derse, anketlerde bu ortaya çıkıyorsa, genel merkezde bunu makul görüyorsa o zaman devam edilebilir. “İlla ben olacağım” demenin lüzumu yok. O çerçevede yeni yüzlere muhakkak ihtiyaç vardır. “7 vekilin yedisi de değişmedi. Artık bir kısmı başka yerden olsun” diye söylenebilir” ifadelerini kullandı.
Elitaş “İstemem yan cebime koy!” diyor gibi…
GENEL MERKEZ+ANKET+TEMAYÜL…
Temayül yoklamasına ilişkin de Elitaş, “Genel merkezin takdiri yüzde 40. Anket yüzde 30. Temayül yoklaması yüzde 30. Asıl belirleyici olan anket ve genel merkezin kararı. Adamın geçmişine bir bakıyorsun. Bu adamın AK Parti ile hiçbir geçmişi yok. Ankette de çıkabilir, temayülde de çıkabilir ama aynı yolun yolcusu değilsek, aynı istikamette gitmiyorsak bu adam yanlıştır. Nefsin için bu yoldan dönüyorsan sen zaten dava adamı değilsin. Ufak bir nefsi işlerden dolayı terk etmek insani değil. Dava adamının işi değil. Ben AK Parti ile milletvekili oldum. Partimle bu memlekete çok büyük hizmetler ürettim. Çok önemli işler yaptım. Çok önemli kanunlarda imzam var. Anayasanın çıkması için çok gayret gösterdim. Halen de çok önemli kanunlara imza atıyorum. Üzüldüğün kanunlar olabilir ama artımız çok fazla. Çok önemli katkılar sağladığıma inanıyorum. Vatandaştan aldığım oyları büyük bir oranla hak ediyorum diye düşünüyorum. Yanlış yaptığımızda da, kuluz.
Hatasız olan peygamberlerdir.
Hepimiz hata yapıyoruz, kuluz” dedi. Devam Edecek