Öz eleştiri, kişinin hatalarını kabullenmesi, bu hataları yüksek sesle duymaktan rahatsızlık duymaması, eleştirilere açık olma olgunluğunu gösterebilmesidir. Hiçbir insan kusursuz veya mükemmel değildir. Kusurlar ve hatalar insanlar için vardır, her zamanda olacaktır. Önemli olan insanın kendi geçmişinden, yaşadıklarından, hatalarından ve davranış biçimlerinden ders çıkartıp olgunlaşabilmeleridir.
Öz eleştirinin dozajı oldukça önemlidir. Yapıcı eleştiriler bireyin kişisel gelişimine katkı sağlarken, ağır ve sonu gelmeyen eleştiriler kişiyi ruhsal bunalıma sokabilir. Öz eleştiri yaparken aşağılayıcı olmamak, yargılamaya girmemek, eleştirinin boyutunu dengelemek gerekmektedir. Eleştirirken ve itiraz ederken hakaret etmeyi, gerçek olmayan duyumlarla suçlamayı, inancından ve düşüncesinden dolayı kimse, kimseyi ötekileştirmemeli. Her zaman olduğu gibi özellikle bu günlerde kucaklaşmaya ve dayanışma içinde olmaya çok büyük ihtiyaç vardır. Siyasi Liderlerin halkı ve rakiplerini eleştirirken nezaket kurallarının dışına çıkmamaları, sevecen bir tavır takınmaları halinde, Halkın gönlünde çok yüce bir makama oturacaklarını unutmamaları gerekiyor. Özensiz, gelişigüzel, belli bir amaç taşımayan, üsluptan yoksun eleştirilerle, ne olumlu bir sonuç alınabilir, ne de hedeflenen amaca varılabilir. Eleştiri yapılırken, yanlış görülenin yerine muhakkak doğrusu sunulmalıdır.
Gerçek ve kan bağın olan Atanı, dedeni unutmuşsun veya onlar hakkında öz eleştiri yapmak seni rahatsız ediyor, ben Osmanlı’nın torunuyum diyorsun, iyisine, kötüsüne, hatasına ve günahına sahip çıkıyorsun, hatası ve günahı ile seviyorsun. Osmanlı’nın bağrından çıkmış, Osmanlı döneminde eğitim almış, Yurdumuzun 3/2 si işgal altındayken yedi düvelle savaşarak sana yepyeni bir Cumhuriyet ve Vatan toprağı bırakanlara küfür ediyorsun, hakaret ediyorsun. Demek istiyorum ki, kendi kendine öz eleştiri yapsan, ben kimim, kime, ne hakla ve yetkiyle konuşuyorum, bilgim ve birikimim ne, nerde eğitim aldım ve kariyerim nedir? İnsan kendisi ile baş başa kaldığında, yaşam biçimi ile ilgili vicdani hesaplaşma yapmaz mı? Küfürsüz yaşamayı bilmiyorsun
Ahmet Hakan, “Sen ne büyükmüşsün hey Atatürk! Senin yüzünü Batı’ya dönüşüne epeyce karşı çıkmışlığım vardır. Bu gün geldiğimiz şu noktada. İyi ki yüzünü ve yüzümüzü Batı’ya döndürmüşsün diyorum, başkada bir şey demiyorum. Senin ülkeye getirdiğin laiklik ilkesine epey laf saydırmış lığım vardır. Bu gün geldiğimiz şu noktada “İyi ki laiklik ilkesini hayata geçirmişsin diyorum başkada bir şey demiyorum”. Bu öz eleştiriyi yaparak çok büyük nedamet duyduğunu itiraf eden, bir zamanlar sizin idol ünüz olan, bu gün nefret ettiğiniz Ahmet Hakan’ı, günün birinde baş tacı edeceğinizden şüphem yoktur. “Bir insan kendi ile kavgaya başlarsa, değerli bir adam olduğuna inanılabilir.” Jackson Brown