Ölçülü olmak; dikkatli, adil, hassas ve nezaketli yaşamak anlamını taşımakla birlikte, duygu, düşünce, davranışlarda, dengeli ve kontrollü yaşamak halidir. Dengeli insan, riyanın, görgüsüzlüğün, cehaletin ve haksızlığın rüzgarında sağa sola savrulmaz. Bir başkası makamında, koltuğunda rahat otursun diye, sefa sürsün diye, talan etsin diye,cehalet havuzuna atlamaz. Konuştuğunuz sözlerin ve davranış biçimlerinizin sorumluluğunu bilmiyorsanız, sıradan bir yaşam biçiminiz varsa, fedailiğini ve savunuculuğunu yaptığınız insanlar bile sizden rahatsız olurlar.
Ölçülü yaşayan insanın, her tepkisinde, eyleminde, hareketinde ve kararında sonuçları düşünme, tüm sorumluluğu üzerine almak vardır. Birilerine yaranmak için arkadaşına ve akrabalarına küfür etmez, hakaret etmez, iftira atmaz. Şayet insanlık dışı eylemlerden birisini yapmak zorunda kalıyorsa, kıyamete kadar yaptığı hatanın bedeline sadık kalır, tükürdüğünü yalamaz.Rastgele boşboğazlık yapmaz, eline, beline ve diline hakim olması gerektiğini bilir.
Bir insanın sergilemiş olduğu tutum ve davranışlar, onun ne kadar ölçülü olduğunu, onun ahlaki ilkelere ne kadar bağlı olduğu ile alakalıdır. Kişisel sorumluluklara bağlı olan insanlar toplum içerisinde bazı tutum ve davranış ölçüleri öğrenerek, bunları kendi hayatlarında ve yetiştirdiği çocuklarının iyi insanlar olmaları için uygularlar.
Ölçülü ve itidalli insan, yaşam biçiminde, varlıkta yoklukta, neşede elemde, siyasette, ekonomide, trafikte, toplum içerisindeki davranışlarında, konuşmalarında ve duruşlarında, asalet taşırlar. Haklarını ve hadlerini bilirler, kimden ne isteyeceğini, kimlere neler verebileceğini iyi hesap ederler, söylemlerinde ve hareketlerinde pişmanlık duyacakları davranıştan sakınırlar. Hata yaptıklarında yüzleri kızarır ve özür dilerler. Yaptıkları iş her ne olursa, aşırıya kaçmamak, toplumun iyiliği ve adalet için çabalamak, zulmü engellemek için her türlü zorbanın karşısına dikilirler.
Dünyada hiçbir kurum ve hiçbir siyasinin kredisi sınırsız olmamalı, mutlaka trafikteki gibi fren mesafesi bırakılmalı. Övgülerde ve yergilerde, insan onuru ön planda tutulmalı. Yergilerde ölçüsüz davranarak karşındaki muhataba haksızlık etmek, insanlık onurunu incitmek, insanım diyen birine yakışmaz.Ölçüsüzce övgüler ve metiyeler düzmek de doğru değil, insan hata yapabilir, nefsini düşünebilir, Kamu ve kul hakkı yiyebilir, işte tam bu noktada desteğini kesebilecek bir reflekste bulunman gerekir ki ölçülü olduğun anlaşılsın. “Hiçbir şey insan için, ölçüsüz tenkit ve aşırı övgü kadar zararlı olamaz.” Wolfgang Van Goethe