Corona günlerinde; bol bol okuma fırsatı bulmuş olmanın, getirisi olan nisbi, ( olmazsa lokal diyelim) huzur, ne zaman televizyonu açsa; anında dağılıp gidiyordu bilmediği yerlere. Aman efendim ne kadar allame yetiştirmişiz şu piyasanın darlığında. Adam " Prof." titri taşıyor, bir konunun uzmanı. Amenna ve saddagna. İnandık. Ancak yedi aydır aynı sorulara aynı cevapları veriyor ve hiç te tedirgin olmuyor" Yahu ben ezber mi yapıyorum, dönüp dönüp aynı şeyleri ifade ediyorum" diye. Arap dilinde emsile, avamil, maksut, bina vesair vardır. Talebenin babası şöyle bir takip etmiş oğlunu, çocuk dönüp dönüp bina okuyor. Ne yapıyor senin mahdum diye sual eylendikçe dermiş ki; "Benim oğlum bina okur, döner döner bidaa okur" Taamam o kadarını anlayabildik adamların misyonu tekrardan ibaret, ancak kulak rahatsız oluyor. Zihin karmaşaya sürükleniyor. Corona harici konulara alaka göstermek istiyorsunuz. Sanki kadrolu insanlar. Hiç mi evlerine gitmezler , yemek yemezler veya uyumazlar ayrı bir merak konusu. Öyle ki bir konuyu tartışıyorlar güya, Daha biri cümlesini tamamlamadan siz karşıdakinin, ne cevap vereceğini, hem de kullanacağı kelimelere ve üslubuna varana kadar
sezebiliyorsunuz. Bahsi geçen konularda ne kadar engin bilgiye sahip oldukları ise, kurdukları cümlelerden aşikar oluyor. Zaten moderatörler de kimin hangi cenahtan olduğunu bildiğinden olsa gerek; zıt görüşlüleri aynı tarafa oturtmuyor. Her neyse o stüdyonun güvenlik veya sükunet problemi diyelim. Üslup ve seviye, kahvehane ağzı, şöhret derseniz, " yeni kuşak popülerite demeyi tercih ediyor" tamamen kendinden menkul, birikim ve altyapı derseniz, hak getire. Ancak her konuda söyleyecekleri var muhteremin. Dinlemek, aydınlanmaya çalışmak, eziklik gibi geliyor herhalde ilgili zat'a. Yahu tamam anlıyorum, düşe kalka öğreneceksin, gelişeceksin de;Bu kadar kesin, kat'i kanaat belirten cümleler kurmak zorunda mısın kardeşim. Biraz olsun "Belki veya acaba" ile barışık olman gerek miyor mu? Benimki sadece masum bir soru.