AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Valilere, kaymakamlara, yargı mensuplarına militan diyenlerin kendisi faşistin ta kendisidir. Hiç kimse Türkiye’nin mülki idaresini, valileri, kaymakamları, yargı mensuplarını, askeriyeyi yönlendirebileceğini, baskı altına alabileceğini sakın ola ki düşünmesin" dedi.
XXX
AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in sözlerinin altına, kalıbımı da basarım, imzamı da atarım, her türlü savunmasını da yaparım.
Kendi adıma bu tavrı ortaya koyacağımdan eminin ve kimsenin de kuşku duymamasını isterim. Bu vatan bizim ve savunmak da millet olarak bize düşer.
Buraya kadar sorun yok…
Peki, “Militan” tanımlaması yapan kim?
CHP 22. Dönem Milletvekili Berhan Şimşek, katıldığı canlı yayında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti valilerine, kaymakamlarına, yargıçlarına “Militan” suçlamasında bulundu. Berhan Şimşek, “'Vali militan, Kaymakam militan, alınan kararları görüyoruz.” dedi…
Kemal Kılıçdaroğlu da, geçen hafta katıldığı bir TV programında "Vali militan, kaymakam militan" diyen eski CHP milletvekili Berhan Şimşek'i savundu.
Daha önce de CHP Gurup Başkan Vekili Engin Altay da TBMM'deki basın toplantısında "Artık rektöründen başçavuşuna uzman çavuşuna kadar herkes AK Parti militanı" dedi…
Olay bu…
XXX
Kelime, her zaman bir başka anlamlara çekilmeye uygun bir kelime… Aynı zamanda da milletin aklını karıştırmak için “Militan dedi” diyerek karşınızdaki insanın kafasını karıştırmak, beynini yıkamak için de bir o kadar uygun bir kelime…
Cümlelerin içinde eğer “Militan” kelimesi geçiyorsa, hemen bir kulp takmanız mümkündür…
Tamam da kardeşim, hiç “Militan” ne demek, anlamı ne, kime “Militan” denir, “Militan” ne gibi davranışlarda bulunur, kimlerin ne gibi davranışlarına “Militanlık” denir hiç araştırdınız mı?
1.Bir düşüncenin, bir görüşün başarı kazanması için mücadele eden kimse, “Militan”dır…
2.Bir siyasal örgütün etkin üyesi, ait olduğu partinin çıkarları uğruna aldığı talimatları yerine getirmek için yasaları bir kenara bırakarak uygulama yapıyorsa, “Militan”dır.
3. Bu mücadelesini zor kullanarak ve yasa dışı yollarla yapan taraftar da “Militan”dır.
Özetle söylemek gerekirse, Fransızca bir kelime olan “Militan”, inandığı siyasi fikirleri savunmak ve o fikirlere sorgusuz sualsiz hizmet eden kişidir.
Fransızca kökenli “Militan” kelimesi, silahlı terör örgütü üyeliği ile karıştırılmaktadır. İşine nasıl gelirse gibi…
“Militan” kelimesinin ardına sığınıp, bazılarının “Militan” tanımlamasına uyan davranışlarını görmezden gelmenin de adı, dibine kadar inersek o da “Militan” tanımlamasının içine girer…
Ben “Dibine kadar” inmek istemiyorum…
Durumu, milletin aklına havale ederek takdiri de onlara bırakmak, yerinde bir davranış olur bence…
XXX
KUŞAK MESELESİ…
Pirinç… Yani bildiğiniz pirinç, pilavı yapılan pirinç. Üretilen coğrafyaya göre o kadar çok çeşittir ve her birinin diğerinden o kadar çok farkı vardır ki birbirine karıştırmamak gerekir.
Bir zamanlar gıda toptancılığı yaptığımız dönemlerde, depomuzda en az 4 çeşit pirinç bulunur, müşterilerin seçimine bırakırdık.
Gelen mallar da ayrı ayrı depoda istif edilir ve çalışanların birbirine karıştırmamaları için de harf ile ifade edilirdi bizde.
Bir gün yüklemeleri kontrol etmek için ofis bölümünden dışarı çıktığımda, arkadaş çalışana kızıyordu. Adamın sırtında 120 kiloluk pirinç çuvalı, yükleme kalasının tam ortasına kadar gelmiş…
“Ya o’lum… Ben sana ‘Y’ pirinç dedim, sen gitmişsin ‘F’ pirinç sırtlamışsın” diye bağırınca, çalışan oradan aşağı 120 kiloluk pirinç çuvalını sırtından yere attı ve yakası açılmamış bir küfrü savurduktan sonra, “İlk mektep mi lan burası yok a yok b, yeniden mektebe mi geldik…” diye çıktı gitti de zor zaptettik de geri getirdik…
Şimdi “Nesiller” harfler ile ifade ediliyor, “X kuşağı” sonra “Y kuşağı” en son da “Z kuşağı.”
Peki, “Z”den sonra ne gelecek, alfabe bitti?
Bana göre rakamlara geçeceğiz ve ilk gelen kuşak “0” kuşağı olacak. İktidarın “Olandan bitenden Z kuşağının haberi yok, onlara anlatmalıyız” diyor ya…
Böyle bir eğitim düzeyi ile ancak “0” eğitimli bir kuşak gelebilir bundan sonra. Onlara da anlatması zor olur.
Haaa… “Z” kuşağına gelince…
O kuşak öyle bir kuşak ki aslı astarı olmayan propagandalara karınları toktur, aldanmazlar…
Hani “Z” kuşağına bel bağlamayın diye söylüyorum…
XXX
YAZIK OLDU ÇOCUĞA!...
Biliyorsunuz, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükkılıç’a, “Abi… Kızdırma alırım Erciyes’i elinden” demişti de Buüyükkılıç da olgunluk göstererek, “Toplantıda espri yaptı” demişti…
Konu ile ilgili yazımın sonda, “Erciyes’i alırım” sözünden yola çıkarak, “Nevşehir Belediye Başkanı genç Rasim Arı, “Alırım” diye yola çıkarken eldeki Nevşehir’den de olmasa bari…” cümlesi ile bitirmiştim 12.01.2021 tarihli köşe yazımda…
Bak şimdi üzüldüm, hem de çok üzüldüm…
Başkan Rasim Arı, “Şakacıktan” da olsa söylediği sözün kefaretini, Nevşehir Belediye Başkanlığından istifa ederek ödedi ve ben kurduğum o cümleden dolayı üzüldüm. Keşke söylemeseymişim…
Ancak Hayatta “Keşke”ler ile başlayan cümleler yönünüzü değiştirmez, akıbetiniz neyse ona doğru sürükler sizi. Siz siz olun “Keşke” ile başlayacak işlerden uzak durun.
Hatta siyasette düşünülmeden söylenen sözler, gün gelir siyaset hayatınızı da bir çırpıda bitirir. Atacağınız her yanlış adım, söyleyeceğiniz her yanlış söz, yayından fırlayan ok gibi ya da tüpten çıkan macun gibidir. Geri dönüşü asla olmaz. Bir de hedefini şaşırırsa…
XXX
CİMER’E BAŞVURDUM…
Cimer’den 2020 yılı içinde Kayseri’de işlenen Kadın Cinayetlerinin sayısını istedim. Cevabı gelince, gelirse elbette, konuyu yazacağım. Aslında gelmezse de yazacağım ama bir süre bekleyeceğim. Bakayım iktidarın bu konuya karşı duyarlılığı ne, görmek için. Aslında bu bilgiyi İl Emniyet Müdürlüğü ile Jandarma Alay Komutanlığı verebilirdi. Saklı gizli bir bilgi değil. Ancak geçmişte aynı yerlerden aldığımız bilgileri, şimdi tek merkezden almak zorundayız. Ona da CİMER diyorlar. “Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi” yani. Sorulan sorular nasıl bir soru, kontrol edilip ona göre veriliyor…
Ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinden ve İstanbul sözleşmesinden söz edeceğim ve ondan sonra duruma göre lafımı diyeceğim.
İlgilenenler takip etsin…
XXX
SORUYA DEVAM…
OSB Başkanı Tahir Nursaçan Bey’e…
Neden “Cumhuriyet Odası” değil de “Osmanlı odası”?
Merak etmeyiniz, her yazımın sonunda bu soruyu sorabilecek kadar yerim var, olacak, olduracağım…t