31 Mart Yerel seçimleri için son bir aya girilmek üzere.
Adaylar artık netleşti.
Sahaya inildi.
Seçim büroları tek tek açılıyor.
Davullar, zurnalar, halaylar eşliğinde tam bir Demokrasi şöleni olması için herkes kendi çapında çalışmalarını sürdürüyor.
Seçmen kucaklanıyor.
Vaatler sıralanıyor.
Zaman zamanda üzücü olaylar olmuyor değil.
Mesela ilimizde İYİ partili adayların pankartlarına yönelik çirkin saldırılar en üzücüsü.
İnşaallah bununla sınırlı kalır!...
İKTİDAR NİMETLERİ…
Cumhur İttifakının sergilediği performans ortada.
Nereye gitseler El ele kol kolalar.
Hali ile de İktidarın tüm nimetleri seferber edilmiş durumda.
Her gün STK ziyaretleri ve hali ile de STK ağırlamaları.
Yemek ziyafetli.
Vekiller odalarda konuşlanmış durumda.
7’den 77’ye geniş bir yelpazeye kucak açıyorlar.
Geliyorlar-gidiyorlar uzun bir aradan sonra herkesi dinleyip, yeni vaatlerde bulunuyorlar.
Ortaya çıkan tablo hakemin de sizden olduğu bir maça 3-0 önde başlamak gibi bir durum.
Bakalım muhalefet halk desteğini de arkasına alarak bu işi tersine çevirebilecek mi?
Yoksa bir başka 14/28 Mayıs fiyaskosu daha mı kapıda?!...
EN ÜZÜCÜ BÖLÜMÜ...
Halkı açık açık, yerel seçimler üzerinden hizmet getirememekle üzüyorlar.
Bunun tam tanımını yazmaya elim varmıyor...
Özal'da bunu yapmıştı zamanında.
"Oy yoksa, hizmette yok!"
Sanki Türkiye Cumhuriyeti değil, kabile devleti.
Sanki kendi fabrikalarında çalışan işçi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı...
Yerel seçimlerden hemen sonra erken seçimle de bir kez daha korkutmaya, "Bitiririz" demeye de getiriyorlar.
Bu halkın feraseti ne zaman ortaya çıkacak merak ediyorum!...
KİM NE DİYOR BU GİDİŞATA?...
İçişleri Eski Bakanı ve Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ile başlayalım.
Tantan'ın önümüzdeki sürece dair görüş ve endişeleri önemli.
Bakın bunu nasıl dillendiriyor?
"Ekonomi demek her şey demektir. İş dünyasından artarak yükselen tasarruf çağrıları dikkate alınmalıdır.
Yerel seçimler sonrası için oluşan belirsizlik havası ekonominin durgunlaşmasına neden olmaktadır.
Borç ve faiz sarmalıyla ekonomi sürdürülemez. İngiliz aklı Kamil Paşa zihniyetiyle Türkiye’yi bu sarmaldan çıkarmak istemiyor.
Oysaki çözüm üretimdir. Varlık satarak dışarıdan para gelmesini bekleyen basiretsiz politikaya son verilmelidir.
Fiyat istikrarı için yıllar sonrasını işaret eden bir yönetimin güvenilirliği kalmamıştır.
Türk ekonomisini ayağa kaldırmak için seferberlik ruhuyla hareket edilmelidir.
Bu ruhu modern Kamil Paşalar ortaya koyamaz!
Ekonomi politikalarının milli menfaatler doğrultusunda oluşturulup uygulanması için Türkiye İttifakı çatısı altında ortak hareket edilmeli, politik irade ortaya konulmalıdır.
Ben merkeziyetçi bir anlayışın memlekete fayda sağlaması mümkün değildir.
Türkiye güçlü bir ülke olup yönetim hatalarının üstesinden gelecek, ne kadar ağır tahribatlar oluşursa oluşsun kadim Türk Milleti zorlukların üstesinden gelmeyi başaracak, yurduna sahip çıkacaktır.
Bu yurt bizim sahip çıkacağız!”
TÜRKİYE, MİLLİ BİR DEVLETTİR VE ÖYLE DE KALACAK!
Zafer partisi genel başkanı Ümit Özdağ: '' 'Anadolu milli devlet olmaya müsait değildir' diyenlerin kökleri bu coğrafyaya ait değil.
Onlarla İstiklal Harbi yapmak mümkün değildi.
Onlar İstanbul'da oturdular ve İngilizlerle kadeh tokuşturup Atatürk'ün isyancı olduğunu söylediler.
DİSK'in toplantısında bölücü partinin temsilcisi (DEM Parti) İstiklal Marşı'nı söylemedi.
Benim İstiklal Marşı'mı söylemeyen adamı ben milletimin mensubu olarak kabul etmem. Devletimin düşmanıdır.
Türkiye, milli bir devlettir ve öyle de kalacak!”
GERÇEKLERLE YÜZLEŞELİM‼
Bakın ne diyor Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy?
“Gerçeklerle Yüzleşelim‼ 31 Mart seçimleri yerel seçimler kılıfında rejim değişikliği seçimleridir.
CHP’nin güvendiği dağlara kar yağdığı taktirde hükümet derhal erken seçime gider ve bu sefer ezici şekilde meclis çoğunluğu sağlar.
Böylece tam da emperyalistlerin istediği yeni Anayasa halkımıza sorulmadan TBMM’den geçirilir.
Hayaller Cumhuriyet, gerçekler federasyon olmaması için son gün 19 Şubat. Hatay özellikle bu projenin kilit ilidir.”
TANIDIK GELİYOR MU?
CEM TOKER@tokcem "Önümüzdeki ay Rusya’da CB’lığı seçimi var!
Putin Rusyası demokrasinin beşiği olduğu için 4 aday var.
3’ü fasulyeden, figüran aday.
Komünist var, liberal demokrat var, merkez sağ var!
Ve Putin var
Bilin bakalım seçimi kim kazanacak!!!
Diktatörlüklerde “seçim” bir tiyatro oyunudur!"
OLUR MU, OLMAZSA NE OLUR?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Emekliye Seyyanen zam istedi ama o istek kabul olmadı.
Bayram ikramiyesi 2000 TL'den 3000 TL'ye çıktı.
Hem de yüzde 50 artışla.
İyi mi?
Erdoğan Bahçeli'nin "Emekliye Seyyanen Zam" isteğini 2024'te, yani Yerel Seçimler öncesinde yerine getirecekti.
Şu ana kadar hiçbir gelişme yok.
Herkes gibi bizde dört gözle bekliyoruz.
Olur mu?
Olmazsa ne olur?
Sanırım hiçbir şey olmaz.
Daha önce olmadı.
Bu saatten sonra da olmaz…