Köyümüzde ve mahallemizde geçmişten günümüze kadar gelen, olmazsa olmazımız, mahallemizin gülü, emanetçimiz ve sırdaşımız. Günümüz Türkiye’sinde büyük marketlere karşı yaşama mücadelesi veren, her türlü Ekonomik krize karşı direnen, mahalle sakinlerinin uzaklaşmalarına rağmen ayakta kalmaya çalışıyorlar. Mahallenin her şeyi, kimse kimsenin kaç lira borcu olduğunu bilmez, çocukların ve bayanların sır küpü, sabahın ilk ışıklarından akşamın geç saatlerine kadar hizmet sunan, fedakar ve cefakar insanlardır.
Mahalle bakkalı olmak herkesin harcı değil, işini seveceksin, mahalleni seveceksin ve koruyacaksın, şüphelendiğin kişileri Emniyet güçlerine bildireceksin, akşama kadar adres tarif edeceksin, tatlı dil, güler yüzlü ve mütevazi olacaksın, en önemlisi esnaf olacaksın. O mahallede bulunan vatandaşlara karşı bir muhtar kadar sorumlu olan bakkallar, çocukları, anne ve babasından sonra en çok koruyan, eğiten, yönlendiren ve sevindiren kişi yine mahalle bakkallarıdır. Bizler tüketici olarak, ekmek paramız, çay şeker paramız ve tüp paramız olmadığı halde, yarın bırakırım diyerek ihtiyacımızı giderdiğimiz esnaflardır mahalle bakkalları.
Köyümüzde çocukluğumun bakkalları, Memduh emmi, Zabit emmi, Ethem emmi, Ahmet emmi, Süleyman hafız ve daha niceleri. Bu isimlerin her biri, Köyün tarihi, çocukların arkadaşı, yaşlıların sırdaşları idiler. Paranın pek fazla olmadığı dönemlerde, yumurtayla, buğdayla, arpayla veya işinde çalışma karşılığında, köy gençleri ihtiyaçlarını Dükkancıdan (bakkal) karşılarlardı. Yavuklusuna eli boş gitmemek için ayna, tarak alan sevdalıların parası olmadığı zamanlarda veresiye defterine yazana, gençleri mahcup etmeyene, mahalle bakkalı denir. Acı ve tatlı gününde, düğününde, cenazende, oğlun askere giderken, kızın Üniversiteyi kazandığında kapını ilk çalan, ziyaretine gelen bakkal. Bakkalla selamı kesme zamanın, cebin para görünce.
Emanetçi dükkanı olarak kullandığın, ekmeği bile veresiye aldığın bakkalı kim yaşatacak birader?
Davetiye verirken, emanet para alırken, dertleşirken, biz akrabayız dediğin, paran dahil her şeyini güvendiğin iş yeri sahiplerini, ihtiyacın olduğu durumlarda unutmuyorsun ama para da kazandırmıyorsun, evinin ihtiyaçlarını almıyorsun ve üstelik keşke batsa diyorsun.
Devlet tarafından üvey evlat muamelesi gören, büyük firmalar kadar destek alamayan, küçük esnaf grubuna dahil olan Bakkallar, Ekonomik krizlerde çok daha fazla küçülmeye mahkum edilmişlerdir.
Meydanda, caddede, sokakta yaşam mücadelesi veren bakkal esnafına destek verip, sahiplenmek görevlerimiz arasındadır.
Esnaf ve sanatkarı destekleyecek, onların gelişmesini ve büyümesini sağlayacak politika üretmek Hükümetin Anayasal görevidir.