Dünya şampiyonu güreşçilerimizden Hamza Yerlikaya’nın kişiliğini tartışacak değilim…
Haddimiz de değil, hakkımız da…
Hamza Yerlikaya, Süleyman Demirel Üniversitesi, Burdur Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümünü mezunu olup, 1993 yılında TCDD'de işçi, 1998 yılında Emlâk Bankası'nda ve 1999 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde memur kadrosunda göründü, had, diyelim görev yaptı.,. Yerlikaya 2006 yılında Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nde Müşavir olarak çalıştı. Son olarak da Spor Bakan Yardımcısı görevinde idi, ondan evvel de AKP’den Millet olarak parlamentoda görev yaptı…
Elbette “İşçilik” yaptığı dönemlerde “İşçi gibi” “Memurluk” yaptığı dönemde “Memur” gibi çalışmadı. Fiili çalıştığını sanmıyorum. Ülkeye kazandırdığı madalyaların ödülü olarak kendisine sunulan gelir kapısıydı.
Milletvekili oldu…
Hakkı mıydı?
Buraya kadar hepsinde bir “Hak” görmek mümkün, burasını tartışmayacağım ama benzer başarıları gösteren hangi sporcuya bu kadar destek veriliyor, sorgularım…
Sonra Spor Bakanlığında “Bakan yardımcısı” oldu…
Burası da siyasi makam idi, ona da tamam diyorum, her ne kadar “Olumlu” düşünmesem de…
Ama birader Vakıflar Bankasında “Yönetim Kurulu Üyeliği” ne demek yahu…
Vakıflar Bankasındaki yöneticilere güreş mi belletecek…
Buradaki derdim, elbette Hamza Yerlikaya’nın şahsı değil, baştan belirttim. Bu atamalar sonucunda ortaya gelen ve Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen diploması ile ilgili davayı, sonuçlanmadığı için gündeme getiremiyorum…
Derdim, bu iktidarın geçmişteki Milliyetçi Cephe Hükümetleri zamanında uygulanan, partilerin arasında dağıtılan birçok kamu kurumu başına bilgisiz ve liyakatsiz kişilerin getirilmesine benzemektedir. O tarihlerde Tarım Satış Kooperatiflerinin başına getirilenlerden dolayı çok iyi biliyorum. O zamanki tahribatın sonucunda bugün o kurumlar neredeyse işlevsiz hale geldi…
Yapılan atamaların olumsuz sonuçları sonradan o kadar acı verici şekilde ortaya çıktı ama görünen o ki, hiç ders çıkarılmamış.
Bu iktidar döneminde ise deneyime, bilgiye dayalı olmayan atamalar, birçok kurumumda yanlışlıklara neden olmaktadır.
Ama bankaların yönetim kurullarına atanan kişilerin ortak bir özellikleri var…
Bilgiyle katkı vermek yerine, yukarıdan gelecek emirler doğrultusunda bankanın profesyonel yöneticilerini etki altında tutmak…
Yerlikaya ise banka kündeye nasıl getirilir, o oyunu iktidara öğretmek olabilir…
XXX
Bugün başka konuya girmiyorum, çünkü hazırlıklı değilim…