ABD Savunma Bakanı Mark Esper, kendisine sorulan soru üzerine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İncirlik Hava Üssü ve Kürecik Radar Üssü'yle ilgili “Gerekirse kapatırız” sözlerine “İşlerine geldiği gibi” cevap verdi.
“Bu konu daha önce bana gelmedi. Ben de ilk kez ifade ettiğiniz üzere gazetelerden okudum ve dolayısıyla bundan tam olarak ne kastettiklerini ve ne ölçüde ciddi olduklarını mevkidaşımla konuşmam gerekir.”
Dedi ve devam etti…
“Tabii öncelikle onların egemen bir devlet olduğunu söylemek gerekir. Dolayısıyla NATO veya yabancı kuvvetleri kendi topraklarında barındırma veya barındırmama konusunda doğal hakları var. Ancak dediğim gibi dediklerinde ciddi iseler bu bir ittifak meselesi olur, ittifaka olan bağlılığınızla ilgilidir.”
Elbette ki egemen bir devletiz ve kendi topraklarımız üzerine ne yapıp ne yapmayacağımıza biz karar veririz.
Elbette ki egemen ülkeyiz ve uluslararası ilişkilerde de ne yapıp yapmayacağımıza biz karar veririz bu konularda en ufak bir kararsızlık yok, söz konusu bile değil.
Ancak sıkıntı şurada…
Yaparım, ederim, uçarım, kaçarım, çıkarım, örterim, kapatırım olmaz…
Ulusal çıkarlarımızı korumak için uyarsınız.
Karşınızdaki ülke, sizin ne yapıp neleri yapamayacağınızı bilir ve uyarınızı ona göre dikkate alır.
Yani “Bir gece ansızın” diyerek yola çıkamazsınız. Önceden “Ben geliyorum önlemlerini al” der gibi olmaz bu işler…
Hatırlayın; rahmetli Bülent Ecevit, Kıbrıs konusunu görüşmek üzere Londra’ya gitti. Baktı ki İngiltere hükümeti işi yokuşa sürüyor ve Türkiye’nin olası bir harekâta dermanı yok sanıyor, daha görüşmeler devam ederken sonuç alamayacağını görüyor ve o ünlü mesajını gönderiyor…
“Ayşe tatile çıkabilir…”
Bildiğiniz gibi de “Ayşe tatile çıkıyor” ve bütün dünya şok içinde…
Dünya hop oturup hop kalkarken, durmuyor bir anda ikinci harekâta başlayıp bitiriyor ve bugünkü KKTC’nin sınırlarını çiziyor…
Başlatılan ambargolara karşılık verip, anında İncirlik üssü dahil ABD’nin bütün üslerini de kapatıyor…
Demek o ki bu türden eylemler davul zurna çalarak düğüne gider gibi yapılmaz…
Adam bakar mısınız, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Ne ölçüde ciddi” olduğunu bile sorgulama hadsizliğini gösteriyor…
O’nun ciddiyetini sorgulayıp sorgulamamak çok önemli değil de O’nun şahında egemen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddiyetini sorgulamaya kalkarsanız, isyan ederiz ve buna neden olanları da açıkçası kınarız.
Diğer yandan, eğer bu üsleri kapatmak gibi bir eylem içinde olursak, eylem aynı zamanda ciddi ise eğer, “…ittifak meselesi olur, ittifaka olan bağlılığınızla ilgilidir.” miş…
Peki, o zaman sormazlar mı adama; senin Suriye’de gösterdiğin davranış, “…ittifak meselesi, ittifaka olan bağlılığını..." göstermiyor mu?
Bizim burada kendi iktidarımızı sorguluyor olmamız ne kadar acı değil mi?
Sanki eleştirilerimizle ABD ile aynı çanağa işiyor gibi görünmek…
Elbette ve asla böyle değil. Değil ama dış politikada uygulanan davranışlarımızın “Devletimizi” getirdiği nokta da ortada…
ABD de olsa, hangi düşünce içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin davranışını kendine göre şekillendirme hadsizliğini gösterir ki?
Doğrudur, gerekirse İncirlik de kapatılır Kürecik de ve de tüm üsleri…
Ama mahalle arasında çocukların davranışı gibi “Yaparım haaa…” diye tehdit ederek olmaz. O zaman karşı taraf da “Ben de senin mal varlığını araştırırım” derse ve bunu da yapmaya kalkarsa o zaman sen yarı yoldan dönmek zorunda kalırsın, mektup konusunda olduğu gibi…
Daha gerçek bir şey diyeyim mi size?…
Düşünmeden “Kapatırız” dediğimiz Kürecik Radar üssünün tel örgüsünden içeri bile giremiyoruz ki nasıl kapatacağız?
Devlet yönetmek ciddi bir konudur. Yönetirken ağzınızdan çıkanlara ise dikkat ermek gerekir.
İşte size son inci…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile yapılan anlaşma sonrasındaki açıklamasında “Bu belgenin imzanlanmasıyla birlikte Sevr anlaşmasının tersyüz edilmesi de var” dedi…
1918 yılında imzalanan Mondros ve ardından1920 yılında imzalanan Sevr anlaşmaları ile Osmanlı devleti, kendi sonunu hazırlamıştı ve bu tarihlerde Gazi Mustafa Kemal, Kurtuluş savaşını başlatmıştı.
Lozan antlaşması ile de Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihe damgasını vurmuştu.
Tamam, siz tarihten çok hoşlanmıyorsunuz ve danışmanlarınız yazıp elinize veriyor da, onlara güvenerek veya sizin isteğiniz doğrultusunda ağzınızdan çıkan her cümle, bilesiniz ki sizi zora sokuyor ve devlet adamlığı kimliğinizin sorgulanmasına neden oluyor…
Türkiye’deki ABD üsleri…
Kapatılacaksa kapatılır, tehdit olarak kullanmaya gerek yok. Arkası gelmez ise ettiğiniz lafların altında kalırsınız…
Yapmayın böyle, devlet itibarı çok önemlidir ve sarayın şatafatı ile elde edilmez.