TDK’ya göre; Kolay kanmayan, başkalarını kandırmasını ve ufak tefek oyunlarla amacına erişmesini beceren, açıkgöz.
Akıllı insanlardan insana, doğaya ve diğer canlılara asla zarar gelmez. Akıllı insanlar ince ruhlu, naif, duygusal, hassas ve alıngan olurlar. Hata yapmazlar mı? Tabii ki yaparlar ama yaptıkları yanlışlarda ısrar etmezler, ben ne yaparsam kabul etmek zorundasın diyerek muhatabına dikte etmezler. Akıllı insanlar yaptıkları işten hem kendileri, hem çalışanları ve hem de Ülkesi için faydalı olurlar, üç kuruş rant sağlamak uğruna Vatanına ihanet etmezler, doğayı talan etmezler, şiddet uygulamazlar ve haksızlıklar karşısında susmazlar. Kurnaz öylemidir, iyi niyetlimidir? Elbette hayır, kesinlikle küçücük bir çıkarı için insanları, maneviyatı ve inancını anında yok sayar, yeter ki hedefindeki odaklandığı şeyler her neyse elde etsin. Kamu kaynaklarını talan etmek de, stratejik ve olmazsa olmaz yatırımları özelleştirme adı altında yok etmek de Siyasetin kurnazlıkları olarak görülmelidir. Kurnaz insan ve kurnaz siyaset, son derece egoist, çıkarcı ve bencil olduğu için ondan her türlü kötülük beklenir. Küçücük menfaati için sizin emeğinizi, alın terinizi ve çocuklarınızın rızkını çalmaktan imtina etmezler. İşinin devamlığı neyi gerektiriyorsa onu yapar, rüşvet almaktan, rüşvet vermekten ve Allah’tan korkmazlar, yüzleri kızarmaz ve de kuldan utanmazlar.
Akıllı ve kurnaz arasındaki farkı çok iyi bilip insanlara ona göre yaklaşalım, önyargısız ve araştırma sonucuna göre akıllı insandan kurnaz insanı ayrı tutalım. Belirli makama yükselip oturan, haksız kazanç edinen ve birden çok yerden nemalanan her kurnazı akıllı diye nitelemek doğru değildir. İşini hakkıyla yapıp nitelikli ve liyakat sahibi insanlarla, boğazına kadar harama batmış ve bulunduğu yeri yok etmekle görevlendirilmişleri ayırt etmek ve temsil ettiği görevden uzaklaştırmak en önemli sorumluluklarımız arasında olmalıdır.
Çevremizde ve sosyal medyada sıklıkla rastladığımız birçok kurnazda, seçim yapmaksızın etrafındaki iyi niyetli ve temiz kalpli insanları, küçücük menfaatleri uğruna kandırdığını ve dolandırdığını görmüş ve duymuşuzdur. Bu tür asalak insanların yüzü gülmez ve karınları doymaz, sizi mağdur etmek, ekmeğe muhtaç etmek için varlığınızın tamamını almak isterler. Siyasetten ve bazı kesimlerden, yani haksız kazanç elde edenlerden alkış ve taltif aldıkları için, yargılanma korkuları da olmayacağına göre kurnazlık yapmaktan nedamet duymazlar.
Eserleriyle insanlığa ölümsüz bir miras bırakan Alman yazar Goethe’nin iki yüz yıl önce kaleme aldığı “Kurnaz Tilki” kitabında ormanın kurallarından ve hayvanların hikayelerinden yola çıkarak, Devleti yönetenlerin iç yüzünü masalsı bir üslupla anlatıyor. Her yalanın bir sonu vardır, gerçek er ya da geç ortaya çıkacaktır.
“İşte böyle çocuklar, sizler de kötüyü iyiyi birbirinden ayırmayı bilin. Akıl yolu, sizinde yol göstericiniz olsun”. Goethe’nin bütün çocuklara seslenişi.