Anlamakta zorluk çekiyorum…
Aslında anlıyorum da, anlamasam mı diye düşünüyorum. Anlamamazlıktan gelmeye de yüreğim asla el vermiyor…
Enes Kara…
Ailenin tercihi olduğu için, vakıf yurdunda kalmaya mecbur…
Ama bu ülkede “Vakıf yurdu” denilen mekânlarda ikamet edebilmenin koşulları belli, onların aşağılık isteklerine ve kurallarına uyacaksınız.
Vakıf yurdu deyince, bir ayrıştırma yapmamız gerekli, sözün ettiğim vakıf yurtlarından neyi kastettiğimi herkes biliyor ve anlıyor. O nedenle bütün yurtları aynı kefeye koymayalım ama…
Devlete bağlı yurtların hemen hepsinde de sözünü ettiğim vakıf yurtlarının mantığı olduğunu düşünüyorum. Yanılıyorsam birileri beni uyarsın…
Tıp Fakültesi öğrencisinin Enes Kara, ardında bir not bırakarak intiharı, bildiğimiz gerçekleri bir kez daha su yüzüne çıkarttı, lakin malum çevrelerin kılı bile kıpırdamadı…
XXX
Değerli okurlar…
Ülkeyi yöneten iktidarın ve onun yancısının, olay üzerine ne düşündüklerinin iç yüzünü ne yazık ki bilmiyorum.
Gördüğümüz, nutuk atmaya, milleti sokağa dökmeye çalışmanın ötesinde bir amaçları olmadığı kabak gibi ortada.
Millet, bu zokayı asla yutmayacak, sandığı ne zaman meydana koyarlarsa, meydana koymaya yürekleri yeterse, o zaman gerekli dersi o sandığın içinde vereceklerini umuyorum.
Umuyorum diyorum, neden?
Bu kadar olumsuzluklara rağmen, hala AKP ve yancısına oy verenlerin ve onları çırpınış halinde savunanların olduğunu görüyorum.
Herkesin de gördüğüne inanıyorum.
Dediğim gibi, zokayı yutmayacağız…
Sokaklara dökülmeyeceğiz…
Ekmeklerine yağ sürecek davranışları sergilemeyeceğiz.
Sakin sakin sandığın ortaya konulmasını bekleyeceğiz…
Saltanat elden gidiyor diye milleti sokağa davet edenlerin oyununa gelmeyeceğiz…
XXX
Zaten bu konuyla ilgili AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın yaptığı açıklama akıllara ziyan…
Şöyle dedi: "Olayın gerçekleştiği yer bir yurt değil. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bugüne kadar izinleriyle açılmış olan bir müessese olmayıp, gençlerimizin kendi hür iradeleriyle bir araya gelerek açmış oldukları öğrenci evi olduğunu görüyoruz. Bu anlamda denetlenme itibarıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın denetlediği bir yurt statüsünde değil, sadece bir apartman dairesinde kalan öğrencilere ilişkin bir müessesedir"
Yalanın şeddelisi…
Öğrenciler, biraraya gelip, bir binayı tamamen kapatıp “Öğrenci evi” açamazlar.
XXX
Bu konuda BBP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Ahmet Namık Akdoğan’ın bir ifadesi var ki, ahlaksızlığını gözler önüne sermeye yetiyor.
“Bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız? Bir ayyaş öldü diye meyhaneleri mi kapatacağız” diyor zekâdan yoksun bu adam…
XXX
Gelelim bir ilginç konuya daha…
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, önceki gün partisinin MYK toplantısına katıldığında. Kılıçdaroğlu’nun Habertürk’te Fatih Altaylı ile gerçekleştirdiği program gündeme geldiği, Erdoğan’ın, Kılıçdaroğlu’nun programın sonunda kendisini de programa bağlanmaya davet etmesi ile ilgili olarak, “Karşısında muhatap bulmak istiyor herhâlde. Muhatap alınmak istiyor. Ben seni muhatap alır mıyım?”
Demiş…
Kendisi, 19 yıldan bu yana iktidarda ve kendisine “Yancılık” etmeyen kimseyi bugüne kadar muhatap almadı.
Bunu artık sağır sultan bile duydu, biliyor ve sanıyor ki “Bay Kemal” söylemleri ile karşısındakini küçümsüyor…
Bir; küçümsemek, insanları rencide etmek, onlara kötü sözler söylemek, hakaret etmek ve “Bay Kemal” gibi aşağıladığını sandığı eklimeler ile cümleler kurmaya devam etmek, en hafifinde İslam anlayışına uymaz, aykırıdır.
“Nas”dan söz edenin bu kadarını bilmemesi, gerçekten düşündürücüdür.
İki; eğer “Bay Kemal” diyerek aşağıladığını, küçümsediğini sandığın kişi, seni karşılıklı oturup konuşmaya, tartışmaya davet ediyorsa, sen de “Biliyorsunuz ben ekonomistim” diyerek iddialı bir söz söyleyebiliyorsan, o zaman çıkacaksın karşısına bir de bilgin ile O’nu mat edeceksin ki, bir daha senin karşına çıkamasın.
Bilgisi ile tartışmadan kaçan, bilgisidir. Sonra da istersen “Bay Kemal’e” şu fıkrayı anlatma hakkını kendinde görürsün…
Bunu bana bir arkadaşım gönderdi.
Adam, yaşlı bilge birine soruyor…
“Uzun yaşamanın sırrı nedir?” diye.
Yaşlı adam cevap veriyor, “Aptallarla tartışmamak…”
Adam itiraz ediyor, “Ben katılmıyorum” diyor…
Yaşlı adam; “Haklısınız…” diyerek konuyu kapatıyor…
Hadi bak ne güzel fırsat. En azından hafife aldığın adamın gerçekten “Hafif” olduğunu dünya âleme bir defada anlatmış olursun.