Hafta sonunda ilimizde Millet İttifakı bileşenlerinin 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçradoğlu’na destek mitingi vardı.
İYİ Parti genel başkanı Meral Akşener’in mitinginde yaklaşık 12 Bin kişinin yer aldığı Cumhuriyet meydanı bu kez rakamı iki katlamış durumda dikkat çekti.
Yaklaşık 25 Bin Kişi liderleri dinlemeye ve CHP Genel başkan Kemal Kılıçradoğlu’na ve Millet İttifakı bileşenlerine destek vermeye gelmişti.
Önemli satır başları vardı mitingden sarkan.
Mesela Kayseri’de AK Partinin işi bundan sonra yurt genelinde olduğu gibi zorlaşıyor.
Nedeni, niçini, nasılına değineceğiz, onlara bir göz atacağız.
AÇILIŞI MANSUR YAVAŞ, YAPTI…
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde önce Ankara Büyükşehir belediye başkanı Cumhurbaşkanı yardımcısı Mansur Yavaş çıktı platforma ve vatandaşlara seslendi.
İYİ Parti mitingi sonrasında Kayseri’yi daha da iyi gördüğüne dikkat çeken Yavaş’ın “Kendinize müslümansınız. Bizde çok şükür seçimleri kazandıktan sonra Şükür namazı kıldık!” mesajı özellikle Kayseri gibi milliyetçi muhafazakar bir ilde önemli idi.
Yavaş, tane tane anlattı ve önemli mesajlar verdi…
KARAMOLLAOĞLU, ARIKAN İÇİN OY İSTEDİ…
Ardından Saadet partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu konuştu.
“Kemal Kılıçdaroğlu’na “güveniyor musunuz?” diye soruyorlar. Ben güveniyorum” diyen Karamollaoğlu, 7 Yaşına kadar Develi’de büyüdüğüne değinen ve kendisinin de bir Kayserili olduğuna vurgu yaparak, Mahmut Arıkan için oy istedi.
Merhum Erbakan’ın Taksan ile ilgili hamlesini anlattı ve Kayseri’nin beklentilerini bildiklerini ve ilimizin 14 Mayıstan sonra çok daha iyi olacağını “Çalma-Çaldırma döneminin biteceğini” söyledi.
“Bu kadro iş başına gelirse yeni bir Türkiye kurulacak” diyen Karamollaoğlu, “Her yerde adalet gözetilecek. Biz harama el uzatmayız. Kimsenin malına göz dikmeyiz. Hiçbir zaman yetim malı yemeyiz ve israf etmeyiz. Görev verilecekse ehlini ararız. Devlet yönetiminde bu sözler büyük önem taşır. Adil olalım. Bunu bugün ki iktidar bir türlü anlayamadı. Adaleti dillerine alıyorlar ama ne olduğunu bilmiyor. Biz adaleti 15 Mayıs’tan sonra tesis edeceğiz. Kime haksızlığa uğrama endişesini taşımayacak. Bunlar devletin, yönetimin temelini oluşturmak için uygulanır. Onun arkasında da bu ülkeyi ayağa kaldırmak için topyekun seferberliğe ihtiyacı var” diye konuştu.
“Doğru yollar yaptılar, köprüler yaptılar. Bire mal olacak işi 3’e 5’e mal ettiler. Sırtımıza kambur oluşturdular. Bazı konularda ittifak etmemiz gerektiğini gördük. Ve 6 parti bir araya gelerek ittifakı oluşturduk. Derdimiz bu ülkenin ihtiyaçlarını giderebilmek.” Sözleri ile dikkat çeken Karamollaoğlu, kürsüde epey kaldı ve Kayseri’ye, Kayserililere epey övgüler dizdi.
ENFLASYON MODERN SOYGUNUN ADIDIR….
Seçim çalışmalarını sürdüren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Balıkesir ve Tekirdağ’dan sonra Kayseri’de de Millet Buluşması’na katılırken, ‘Türkiye’yi bölgemizin en güçlü ekonomisi yapacağız’ dedi ve Enflasyonun modern bir soygun aracı olduğunu ve ülkemizin son dönemde bilinçli bir şekilde soyulduğunu iddia etti.
Babacan: ‘Ne zaman kriz var, Bahçeli orada’ diyerek MHP liderine göndermede bulundu… “2001 krizini hatırlarsınız. Faizler yüzde 7500’e çıktığında, 20 banka battığında Sayın Bahçeli o hükümetin ortağıydı. Onun için ona ‘krizlerin ortağı’ diyoruz. Ne zaman kriz var, bakıyoruz orada. Şu anda kriz var, gene orada.”
DÖVİZ BİTTİ… ALTIN SATIYORLAR…
“Merkez Bankası’nda döviz bitti, altın satıyorlar” diyen Babacan’ın yaptığı faiz hesabı “Yok artık” dedirtti: Vatandaşa 100 metrekarelik 1 milyon konutu bedava vermeye yetecek para bu yıl da faize ödenecek.
“3 yıldır soruyoruz, cevap veremiyorlar: Ne yaptınız Merkez Bankası’nın dövizlerini? 250 milyar doları arka kapıdan sattılar. Dün rakamlar çıktı ortaya. Net döviz pozisyonu eksi 67 milyar dolara düştü. Dövizler bitti, harıl harıl altınları satıyorlar.”
HAZİNEYİ BATIRMA PROJESİ…
“Vergi ve enflasyon yoluyla topluyor, parası olana ödüyorlar” diyerek, iktidara faiz ödemeleri ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması üzerinden yüklenen Babacan, “Bunun adı, Hazineyi Batırma Projesidir. Milli servetimizi faize peşkeş çekmektir. Bankada faizde parası olan vatandaşa ‘Aldığın faiz yetmez, döviz kuru faizden daha fazla atarsa, aradaki farkı da ödeyeceğiz’ diyorlar. Bir kuruş üretmeden nasıl yapıyorlar bunu? Bir kilo peynir, bir çift çorap aldınız KDV ödüyorsunuz. İşçiler, asgari ücretliler gelir vergisi ödüyor. Vergileri topluyorlar, parası olana ödüyorlar. Bir de enflasyon yoluyla bütün milletin cebinden çalıyorlar. Soğan olmuş 30 lira. Kıyma 300 lirayı geçmiş. Pastırmanın en ucuzunun kilosu olmuş 750 lira, 1200’lere gidiyor. Vergi ve enflasyon yoluyla bütün milletten topladıklarını bir avuç zenginin varlığına varlık katmak için kullanıyorlar. Yeni ekonomik model dedikleri bu” diye konuştu.
İKİ CUMHURBAŞKANI VURGUSU…
Kayseri’nin iki Cumhurbaşkanı yetiştirdiğini, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kayseri Lisesi’nden mezun olduğunu hatırlatan Babacan, “İki büyük sessiz devrimin altında imzası olan, kurucusu oldukları partilerin değil, tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olmayı başarmış iki isim de Kayseri’de yetişmiş” dedi.
Babacan, konuşmasını Millet İttifakı liderlerinin reklam filmindeki gibi “Haydi berekete, haydi özgürlüğe, haydi zenginliğe” diyerek tamamladı.
Babacan’ın ekonomi alanındaki konuşmaları son derece etkili oluyor.
BEŞLİ ÇETEYE YİNE GÖNDERME YAPTI…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “5’li çetelerin at koşturduğu bir Türkiye değil, herkesin caddelerde huzur içinde gezdiği bir ülke inşa edeceğiz. Atatürk Havaalanını uzay araştırmaları merkezi yapacağız dedim, kıyamet koptu.
Yapacağız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayallerini gerçekleştireceğiz. 458 milyar doları getireceğim, halkın cebine koyacağım diyorum. 'Getiremezsiniz' diyorlar. Getireceğim, onu da göreceksiniz” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Her şeyi biliyorum. Hangi bankalara para yatırdıklarını biliyorum. Son kuruşuna kadar getireceğim. 2015 yılından bu yana asgari ücret kadar ikramiye ödeyin dedim. Elin oğluna var da emekçiye neden yok? Bulacaksın. Bütçede para var. Ben de ısrar ettim vermeye başladılar. Seçim yaklaştı, biraz yükselttiler. Şimdi de asgari ücret kadar vereceksiniz dedim. Sizlerin oylarıyla iktidar olduğumuzda emeklilerimiz bankaya gidecek ve 15 bin TL para yattığını göreceksin. 5’li çetelere para var, yandaşa para var, emekçiye gelince para yok. 5’li çetelerden alacağım, emekçiye vereceğim. Adalet sadece mahkeme salonunda olmaz, her alanda olur. Emekçiye açlık sınırının altına veriyorsan orada adalet yok demektir” ifadelerini kullandı.
DERSİME İYİ ÇALIŞTIM…
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dersime iyi çalıştım. Kayseri’de ilk kez sandığa gidip oy verecek kişi sayısı 88 bin 29 kişi. Gençler sandığa gidecek oy kullanacak. Türkiye genelinde 5 milyon 300 genç sandığa gidecek ve 'Türkiye’de otoriter bir rejim vardı, biz demokratik yollarla gönderdik, yerine demokrasiye inan bir kişiyi getirdik diyecekler. Beni Cumhurbaşkanı seçtiğinizde çok rahat bir şekilde eleştirebileceksiniz. Bundan çekinmeyeceğiz. Eleştiri kadar değerli bir şey yoktur. Siyasetçi bundan ders çıkarmalıdır. Demokrasi budur. Demokrasi hoşgörü rejimidir. 5’li çeteler dedim ya, hedef aldığım bir kitle de var; uyuşturucu baronları. Onların da kökünü kazıyacağım. Size sözüm var, evlatlarımızı zehirleyen uyuşturucu baronlarının tamamını göndereceğim. Yapacağımız çok iş var. Sınırlarımız yol geçen hanına döndü. Sınır namussa nasıl yolgeçen hanına dönüyor? 3 milyon 600 bin Suriyeli kardeşimiz var, onları en geç 2 yıl içerisinde memleketlerine yollayacağız. Bay Kemal söz verdiyse tutar. Suriye ile barışacağız ve onlara imkan sağlayacağız. Bunların tamamını gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, gençlere seslendi.
Onlardan oy istedi.
Onlara yepyeni ve kendisini bile eleştirme özgürlüğünün olacağı bir Türkiye vaat etti.
SİZ Mİ BİZ Mİ MİLLİYETÇİYİZ?!...
“Bu milletten çalınanın tamamını getireceğim. Sinan Ateş’in de Gaffar Okan’ın da hakkını sonuna kadar arayacağım. Tamamının faillerini getirip, kulaklarından tutup mahkemeye getireceğim. Milliyetçilik herkesin iş, aş sahibi olmasını sağlamaktır. Milliyetçilik 85 milyonun onuruyla yaşamaktır. Suriye’de 34 askerimiz şehit edildi. Vuran Rusya idi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Putin’in ayağına gitti. Özür dilenecekse onların dilemesi lazım. Putin kapıda bekletti, bütün dünyaya gösterdi. Benim ağırıma gider. Siyasi rakibim ama ağırıma gider. Türkiye’yi temsil eden kişi bu devleti bu pozisyona düşürmez. Bay Kemal buna izin vermez. Biz hiç kimsenin önünde diz çökmeyiz. Tank palet fabrikasını alacağım, ordumuza vereceğim. Katar’a sattılar, onu alacağım ve ordumuza vereceğim. GATA, askeri hastaneler tamamını kapattılar. Dünyada hastanesi olmayan tek ordu bizim ordumuz. Askeri hastanenin açık olması lazım. O hastanelerin tamamını açacağız. Her şey çok güzel olacak. İnanın her şey çok güzel olacak. İnanın bu ülke ahlakı erdemi getireceğiz. Siz onurla, gururla hizmet edeceğim. Hiç kimsenin yüzünü yere eğdirmeyeceğim. Söz Bay Kemal’in sözü. Hepsini yapacağım.” Sözleri ile Milliyetçilik, Vatanseverlik üzerinden iktidara göndermelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet meydanında mitinge katılanlardan söz aldı ve güzel günler vaat etti.
HESAPLAR TUTAR MI?
Bugün 1 Mayıs.
İşçiler için anlam ve önemi son derece büyük.
Öncelikle tüm emekçilerin günü kutlu olsun.
Bir diğer önemi ise 14 Mayıs seçimlerine iki hafta kalmış olması.
İlimizde 1.026.010 seçmen 3170 sandıkta oy kullanacak.
Kayseri’de de 88 bin 026 gencin ilk kez sandık başına gidiyor.
KAYSERİ BU İŞİ BİTİRMİŞ…
Mitingde konuşanların genel kanısı "Kayseri kararını vermiş, Kayseri bu işi bitirmiş oldu!"
Liderlerin ilimizden memnun ayrılması son derece önemli.
Zira Kayseri AK Parti'nin kalesi.
En kötü aldığı yüzde 50 oy oranı ve yüzde 75/80 ile de rekor kıran bir il.
Kayseri’de en kötü ihtimalle rakamlar yurt genelinde olduğu gibi yüzde 50/50’ye doğru evrilmek üzere sanırım…
Meydanları dolu dolu görmek, gençlerle buluşmak sanırım Millet İttifakı içinde önemli bir doping oldu hafta sonunda Kayseri'de...
Kararsızların kararı netleşiyor.
Meydanlar gösteriyor ki bu seçime katılımda beklenenin üzerine olacak ve gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse de TBMM’de oluşacak tablo Türkiye’nin son yıllarda yaşadıklarının karnesi ve gelecekle ilgili beklentilerine dair en iyi not olacak…