U N U T T U R M A M A K
A D I N A
--------
GÜLTEN AKIN
/Mavi Ses/
Ali Rıza Navruz
“Kadınlar giremez, girse de yakalanır” denilen şiir bahçesine girebilen ve yakalanmayıp hatta kabul gören bir kadın şairimiz olmuştur Gülten AKIN Arife Kalenderin diliyle… Şiirin; ağaları, paşaları, beyleri arasında bir kadın şairin kendine yer bulması herhalde öyle kolay bir iş olmasa gerek diyorum, ama o bu işi başarmasını bilmiş.
Gülten Akın’ın ilk şiiri olan “Çin Masalı” 1951 yılında “Son Haber” gazetesinde yayınlanır. Bu tarih şiirimizde “İkinci Yeni” şiir akımının yaygın olduğu bir döneme rastlar. Şairimiz elbette ki bu akımdan etkilenecektir, etkilenmiştir de. Bu dönemde işlemiş olduğu aşk, doğa, ayrılık, yalnızlık, özlem gibi konular bu akımla bizzat örtüşmüştür denebilir. 1970 yıllarında gelindiğinde görüyoruz ki Akın, toplumsal sorunlarla daha ilgilidir. Bu dönemde halk şiiri geleneğinden fazlaca yaralanarak bizzat halkın yaşamından kesitler sunar. Araştırmacı yazar Mehmet Aydın, Gülten Akın’ın ilk başlarda biçim yönünden Cahit Külebi’nin, duyarlılıkta ise Behçet Necatigil’in etkisinde kaldığını söyler. Tabi ki bu etki fazla sürmeyecek şairimiz kendine has bir üslubu ve soluğu kazanacaktır. Şiirlerinde de görüldüğü gibi açık, yalın, duru bir dil kullanır. Okuyucusunu rahatsız edecek ağdalı sözlerden kaçınır hep.
“Karayı kaldırın mavi koyun umudumu yitirmedim/ Beni çağırın gülümserken uykunun bir yerinde/ Eliniz beyazken uzatın isterim/ Karayı kaldırın sevgi koyun umudumu yitirmedim” Türk şiirinin mavi sesidir Gülten Akın(*) Nerede bir olumsuzluk, karamsarlık görse, bunların kaldırılması ve yerine mavi diye nitelediği umudun konması yönünde ses vermektir onun işi… Bu konuda da umudunu hiç yitirmediği yukarıya aldığım şiirinin bir bölümünde görülmektedir.
Gün, uzun türkülerini bitirdiğinde ve karanlık, karlı dağlara yürüdüğünde beklediğine şöyle seslenir O: “yalnızlık çekilmez bu vakit/ Delirdi denizde yosun, çayda balık/ Gel artık!..” Onun beklediği geldi mi gelmedi mi onu biz bilemeyiz ama “Damda, saçakta, bacada bir mavi/ sallana sallana uyur”ken Gülten Akın der ki:
“Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerine, konuşmasak
Anlasan…”
Türk şiirinin modern ve çağdaş bir şairi olarak bilinir Gülten Akın. Hatta Türk şiirinin ablasıdır aynı zamanda. Gülten Akın; Akif Paşa’dan tut, Abbas Sayar’a, ondan tut, Nida Tüfekçi ve Ayhan İnal’a kadar sanatın değişik alanlarında değerler sunan Yozgat İlinde 23 Ocak 1933 yılında doğmuştur. Eşinin memuriyeti dolayısıyla çeşitli il ve ilçelerde bulunmuştur. Bu iller içinde Maraş, şairimiz için ayrı bir önem taşır. Maraşlılar için de Gülten Akın aynı önemi taşır. Çünkü ortada “Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı” isimli bir eser vardır rabıta olarak: “…. Maraş’ın kurtuluş günü/ Nasıl ilktir kurtuluş savaşımız/ Nasıl örnektir ezilen uluslara/ Maraş ilk destandır Kurtuluş Savaşında/ İlk Gazidir/ Onunçün bizim ilk yazdığımız destan/ Maraş’ın ve Ökkeş’in destanıdır…” Tabi ki Maraş Halkı da bu güzel insana 5 Şubat 2014 günü şehrin merkezinde bir parka “Gülten Akın Parkı” adını vermişlerdir. Ayrıca Didim’de bir caddeye de “Gülten Akın caddesi” ismi verilmiştir.
Günümüz şairlerinden Hilmi Yavuz Onun hakkında şöyle der: “Gülten Akın’ın ilahilerindeki eflatun ilahi için bundan yirmi yıl önce, modern Türk şiirinden on şiir seçsem biri bu olurdu demiştim. Bu gün de bu düşüncem değişmedi. Gülten’i bu ilâhi ile anacağım ve o müthiş şiirin son dizesine gönderme yaparak şöyle diyeceğim: Seni artık biz nennileyeceğiz Gülten Akın. Şiirimizin müstesna ablasıydın; hep öyle kalacaksın…”
Şiir dünyamızın deli kızı olur da bu deli kızın türküsü olmaz mı hiç… Hem de ne türküleri/ şarkıları vardır. Şiirlerinden 40 kadarı bestelenmiştir. Bunlardan bir kaçı: Büyü Yavrum (Grup Yorum), Deli Kızın Türküsü (Sezen Aksu), Siyah Beyaz ve Beni Unutma (Sevinç Eratalay) vs.
Şairimizin Yayınlanan şiir kitaplarını şöylece sıralayabiliriz: Rüzgâr Saati (1956), Kestim Kara Saçlarımı (1960), Sığda (1964) Kırmızı Karanfil (1971), Maraş'ın ve Ökkeş'in Destanı (1972), Ağıtlar ve Türküler (1976), Seyran Destanı (1979), Seyran (ilk yedi şiir kitabı 1979), İlahiler (1983), Sevda Kalıcıdır (1991), Seyran (Toplu Şiirler 1992), Sonra İşte Yaşlandım (1995), Toplu Şiirler (1956-1996), Sessiz Arka Bahçeler (1998),Gülten Akın Toplu Şiirler-II-(2000), Uzak Bir Kıyıda (2003), Sevdiğim Yaz Geldi Yine (2003)
Gülten AKIN “ben güzün öleceğim” demiş bir söyleşi sırasında. Ve öyle de olmuş. 82 yaşında iken bir güz mevsimi, yani 4 Kasım 2015 günü pek çok sevenlerini gerisinde bırakarak bu âlemden ayrıldı…