Biliyorsunuz, ünlü bir sözdür, “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” diye anılır.
Kim mi?
Fransa Kraliçesi, tam adı ile, Josephe Jeanne Marie Antoinette von Habsburg-Lorraine…
Kısaca Marie Antoinette…
Fransa tarihine damga vuran isimlerden birisidir Marie Antoinette. Masal gibi bir hayat sonrası dramlarla dolu bir sonu olan Fransa Kraliçesi…
1755’te Hofburg Sarayı'nda, Kutsal Roma İmparatoru I. Franz ve Maria Theresia'nın 15. çocukları olarak dünyaya geldi.
Marie Antoinette 14 yaşına geldiğinde geleceğin kralı ile nişanlandı. Nişanlısı ise Louis-Auguste nam-ı diğer XVI. Louis'ydi.
Erken nişanlılık nedeniyle de eğitimi yarıda kalmış, sonradan hızlandırılmış eğitim almıştı. 10 Mayıs 1774 tarihinde, Kral XV. Louis'nin çiçek hastalığından ansızın ölmesi üzerine, Louis-Auguste ve Marie Antoinette çift Fransa tahtına çıktılar.
Neyse, daha fazla detaya girmeye gerek yok zaten, kimliği ve kişiliğini bu kadar ile anlamış olmanız yeterli.
Tahta çıktıklarında, Fransa sıkıntılı günler yaşıyordu ve Paris’te ekmek sıkıntısı vardı. Bu arada kendisine atfedilen "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!" sözü ile anılsa da, sözün gerçek olup olmadığı da bilinmiyor.
Ancak bilinen tarihi gerçek, hayatının idam sehpasında noktalandığıdır. Karaliçe olduğu tarih ile İdam edildiği 16 Ekim 1793 tarihine kadar arada geçen “Kraliçelik” sürecinin oldukça tantanalı geçtiği biliniyor.
XXX
Eeee…
Nereye geleceğiz?
Hiiiiç…
Şu sıkıntılı günlerde tasarruf yapmaya ihtiyacımız var, her şeyden tasarruf edeceğiz, hatta tabaklarımıza koyabildiğimiz ki ne koyabiliyorsak, onlarda da porsiyonlarımızı küçültmeye kadar vardıracağız…
Öyle dediler!…
XXX
PAPATYA FALINA MI BAKILIYOR Kİ?
Bildiğiniz bir şey…
Doğaya çıktığınızda, bir papatya kopartırsınız.
Aşık olduğunu kişi, sizi seviyor mu, sevmiyor mu diye yapraklarını tek tek kopartırken, bir uçtan da “Seviyor mu, sevmiyor mu “ diye sonuca doğru gidersiniz.
Ya “Seviyor” çıkar ya da “Sevmiyor” çıkar…
Seviyor çıkarsa, sevinirsiniz, “Sevmiyor” çıkarsa da üzülür gibi olursunuz ama, üzülmezsiniz. Sonuçta Papatya falıdır, bir daha baksanız belki “Seviyor” çıkacaktır. Papatya falı sonuçta, hepsinin yaprak sayısı aynı değil ki…
Her halde değil!...
Papatya falı şimdi ne alaka?
Derseniz eğer, alakalı değil. Sadece benzetme yapıyorum.
Sedat Peker isimli şahıs, önce video ile sonra da twitterden peşi peşine yayınladığı mesajlarla ortalığı birbirine katıyor.
Açıklamalar yapıyor…
Suçlamalar yapıyor…
Hem de öyle suçlamalar ki, yenilir yutulur şeyler değil, alabildiğine suçlama.
Her biri, ayrı bir araştırma ve soruşturmaya konu olacak kadar ciddi. Doğrudur ya da yanlıştır, orasını bilemeyiz, ancak o kararı verecek makam, bağımsız yargıdır ve öyle düşünüyorum.
İşte Papatya falına bu noktada benzetme yapıyorum…
İddialar o kadar ciddi ki, doğru mu, doğru değil mi?
Papatyanın yapraklarına aynen bu soruyorum/soruyorsunuz/soruyorlar. Artık kaderimize ne çıkarsa. Çünkü Türkiye Cumhuriyet Savcılarından bu konuda ciddi bir soruşturmanın açıldığını görmedik, duymadık.
Bizler sadece Papatya falına bakar gibi bakıyoruz sonuçta…