Müzeyyen Senar, Ahmet Özhan, Cansu Koç, Melahat Gülses, Kubat gibi sanatçılar da söylerdi
ama en çok da rahmetli Barış Manço'nun sesine yakışırdı Tatyos Efendinin bu efsane şarkısı;
Gam-zedeyim deva bulmam
Garibim bir yuva kurmam.
kaderimdir hep çektiren,
inlerim hiç reha bulmam.
Elem beni terk etmiyor,
Hiç de fasıla vermiyor.
Nihayetsiz bu takibe;
Doğrusu takat yetmiyor.
Ehli dilin yoktur kadri,
Uğraşma gel Tatyos gayri.
Eserin çok kıymetin yok;
Git talihine küs gayri.
Öldüğünde kilise defterine 'Çalgıcı' kaydı yapılan Tatyos Efendi çağdaşımız değildir ama
müzikle ilgisi olan herkes tanır onu. "Müzik yaramıza kardeş" 50 kadar eser bırakmıştır müzik
dünyamıza. Ayrıca kendisi Ermeni Cemaatindendir ve kemâni virtüözüdür. Toprağı bol olsun
elbet!.. Gelelim şarkımızın hikayesine. Tatyos Efendi'nin İstanbul Ortaköy'de çocukluk ve
gençlik aşkı biri vardır. Kendi cemaatinden olan bu sevgili ailesiyle birlikte Erivan'a göçünce
tabii ki kavuşmaları mümkün olmuyor. Hikayeye acı sos katan durum burası…
Tatyos Efendinin en yakın arkadaşı Ahmet Rasim Bey ve bir Rum vatandaşı olan Vasili'dir. Bu
üçlünün dostlukları uzun müddet sürer sanat platformlarında. Birlikte içtikleri bir akşam
sevgilisinin 30 yıl aradan sonra İstanbul'a döndüğünü öğreniş olur. Bu süre içerisinde aşkı hiç
evlenmemiş ve onu beklemiştir.
Tatyos Efendinin Kadıköy'deki bir kilisenin ayin salonuna getirildiğinde cenaze töreninde
bacıları, dul eşi, Vasili dostu ve kilisenin bir köşesinde ağlayan bir kadın vardır. İşte bu
köşedeki kadındır Tatyos Efendinin sevgilisi. Sevgili bir şekilde Ahmet Rasim'in eline bir zarf
ulaştırır. Zarfın üzerinde cenaze ile birlikte bu zarfın da mezara gömülmesi isteği yazılıdır.
Ahmet Rasim Bey bir müddet tereddüt ettikten sonra zarfı açar ve okur zarfın mazrufunu.
Şiiri aynen aktarıyorum:
Gam-zedesin devan benim,
Garip kuşsun yuvan benim.
Çektiğimiz yeter gayri;
Kaderimsin inan benim.
Takat yetişmez eleme,
Bülbül imrenir çileme.
Bizim şu kara sevdamız;
Kalsın öteki aleme.
Elbet kadrini bilirim.
İste canımı veririm.
Küsme talihine Tatyos;
Çok durmam, ben de gelirim.
İşte bir yürek yangınından doğan ve günümüzde sevilerek okunan bu uşşak şarkının güftesine
karşılık yazılan şiir budur. Tatyos'un şiiri (güfte) sahibini bulmuştur. Maşukunun şiiri de
umarız öte yerde sahibine ulaşır. Burada açıklık getirmemiz gereken bir husus var. Çoğu
sanatçımız bu şarkıyı okurken "GAMZEDEYİM" kelimesi üzerinde "Gam-zedeyim" şeklinde
doğru vurgu yapamadıkları için, şairin; sevgilinin yüzündeki çukurda yahut da diğer anlamıyla
yan bakışında kaldığını düşünüyorlar. Oysa durum açık ve ortada….
Neymiş Efendiiiiiiiim; şair gam-zedeymiş! Kaza-zede gibi, deprem-zede gibi yani…
Yuva kuramayan, reha bulamayan garibim Tatyos Efendi bu şarkıyı yaptıktan tam bir ay sonra
vefat etmiştir. Barış Manço'nun askerlik öncesi 1972 senesinde kasetine aldığı bu şarkının
altında 'Kesik Kerem' yazılıdır. Ayrıca 'Yedi Karanfil'de de zevkle dinlenir bu eser.