Kendisini yakinen tanıyorsunuz.
Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı.
Aynı zamanda Kayseri 24, 25 ve 26. Dönem Milletvekili.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'ndan bahsediyorum.
06.08.2018 Tarihi itibarı ile de Kurucu üye Nevzat Bor, Kurucu üye Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Kurucu üye ve GİK üyesi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, yaptıkları yazılı açıklamada, gerek partideki görevlerinden, gerekse İYİ Parti'den istifa ettiklerini açıkladı.
Son dönemlerde her zaman olduğu gibi yine önemli konu başlıklarına dikkat çekiyor.
Önemli uyarılarda bulunuyor.
Üstüne düşeni yapmaya gayret ediyor.
Özellikle Ermeni olayları konusunda tam bir otorite.
GERÇEKLERİ PAYLAŞIYOR
Son dönemde Türk tarihi son derece bilinçli bir şekilde tahrip edilmeye çalışılıyor.
Sözüm ona Tarihçi adı kisvesi altında aklına geleni ipe sapa gelmez bir fütursuzlukla tarih diye anlatan ve Milli kahramanlarımıza da kara çalmak isteyenlere karşı bilinçli bir şekilde direnen bir avuç gerçek tarihçiden birisi Yusuf Halaçoğlu.
Türk Ocaklarının değişik illerdeki konferanslarına katılıyor.
Toplumla iç içe ve herkese gerçekleri anlatmak için adeta yanıp tutuşuyor.
Yusuf Halaçoğlu@yusufhalacoglu twitter hesabından önemli paylaşımlarda bulunuyor.
youtube.com@YouTube aracılığıyla özellikle Tarihçi kimliği ile saptırılmak istenen gerçeklere karşın tokat gibi cevap veriyor.
Yılmadan, yorulmadan yazıyor, anlatıyor, toplumu bilinçlendirmek için gecesini gündüzüne katıyor.
Mesela diyor ki; "Tarihten Ders Almak.
Dün olanlar bugün de oluyor mu?
Tarih Gelecektir."
TARİHİ BİR UYARI DAHA...
“1683’de 2.Viyana kuşatmasında Osmanlı Devleti Saruca-Sekban ve Levent adı altında başıbozuk asker almıştı.
Savaş sonrası ellerindeki silahla devletin başına belâ oldular.
Her yarı yağmaladılar, kırsal kesimden şehirlere büyük göç yaşandı.
Ekim alanları boş kaldı ve ancak 1777’deortadan kaldırılabildiler.
Bugün de Rusya’nın, kuruluşuna onay verdiği paralı askerleri Wagner’le başı belâda.
Birçok ülkede konuşlanmış durumdalar.
Düzenli ordu dışında başıbozuk bu tür askerî güce destek veren devletler kaçınılmaz olarak aynı akıbete uğramaya mahkumdur.”
ÖZÜR DİLEMENİN ERDEMİ...
Bu köşede daha önce de yazmıştım.
Çıktı ve özür diledi büyük bir samimiyetle.
Hiç bir siyasi de bunu göremezsiniz.
Bu kadar net, açık yüreklilikle ve büyük bir tevazu ile.
Bakın ne demişti?
ÖZÜR
Değerli arkadaşlar! Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, samimi olarak milliyetçi diyerek Sinan Oğan beye sizlerden imza istirham etmiştim. Sağolun birçoğunuz destek verdiniz. Ancak maalesef söylediklerinin ve vaatlerinin tam aksi bir karar aldı ve hepimizi hayal kırıklığına uğrattı. Böyle bir sonucu öngöremediğim için siz imza verenlerden özür diliyorum.
Halbuki bugüne kadar en azından milliyetçiliğinde samimi olduğu kanaatim vardı. Sizlerden tekrar özür diliyorum. Çok üzgünüm. Ama ümitsiz değilim. Gün doğmadan neler doğar.
Kendisine imza verilmesini istedim, milliyetçiler ortada kalmasın diye. Ama o maalesef, dini siyasete alet edenleri, Hüda-par’ı tercih etti. Ne yazık ki senin için imza çağrısında bulunmuştum. Madem bir tarafı destekleyecektin neden cumhurbaşkanı adayı oldun?
Konu adaylar değildi konu denetlenemeyen, yasamanın, yürütmenin, yargının tek elde toplanıp toplanmamasıydı.
Konu dürüstçe sözünde durmaktı.
Konu bozuk düzenin sona ermeseydi.
Konu Türk Milleti’nin ve devletinin bekası idi.
Demografik yapının bozulmaması idi.
Tarih acımasızdır.
BÖYLE DOST DÜŞMAN BAŞINA
Halaçoğlu, yakın tarihteki gelişmelerle günümüzdeki gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında özellikle dost görünen Amerika’nın oynadığı oyunlardan söz ederek, ‘Böyle dost düşman başına’ sözleriyle düşüncesini dile getirirken ‘Türkiye-Yunan savaşı olur mu’ sorusuna Yunanlıların Türk Savunma Sanayisi ve teknolojisinden çekindikleri için, öte yandan da Türklerin de Ege Denizi'ndeki adalarda yerleşik üsleri bulunan Amerika ile savaşa girmemek için bu savaşın olmayacağını ifade ederken, Türkiye’de yakın zamanda yapılacak olan seçimler nedeniyle de savaş ile ilgili radikal kararlar alınmayacağını belirtti.
‘Ama en ufak bir kıvılcım savaş çıkartabilir’ diyen Halaçoğlu, “Temennimiz savaş çıkmamasıdır.
Ancak Lahey adalet divanının alacağı kararlar bunu etkileyecektir” şeklinde konuşurken, Doğu Akdeniz sorununun ortadan kaldırılması için Türkiye’nin Suriye’de Esad ile anlaşması gerektiğini de vurgu yapıyor.
PKK VE ERMENİLER MEVZUSU...
PKK’nın yüzde 60’ınin Ermenilerden oluştuğunu ve bunu da belgelediğini söyleyen Tarihçi Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu "Ermenilerin Müslüman Türklere zulüm belgeleri Avrupa'daki bir çok arşivde yer alıyor.
Ermeniler 518 bin 305 Müslüman Türk’ü katletti.
PKK hareketi bir Kürt hareketi olarak görülmemelidir.
Abdullah Öcalan Ermenidir, Kürt değil.
Tek kelime Kürtçe bilmez. Ama Ermenice bilir. Hangi köylerde Ermeniler oturuyor hepsinin kaydı var" dedi
DÖNME DOLAP GİBİ DÖNENLER…
"Şu dün olduğundan başka şekillere giren, dün söylediğinin tam tersi konuşan, hele hele bulunduğu ortamda kendini inkâr edip, kimi vekillik uğruna dönme dolap gibi, bukalemun vari tavır içine girenleri asla anlamıyorum.
İnsanda bir omurga olmalı, dünüyle bugünü aynı olmalı. Yazık."
Onun için "Türk tarihçiliği ve akademisinin yüz akı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu" diyor Zafer partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ.
Eğer sizlerde Türkiye ve siyaset ülke geleceğine dair önemli konu başlıkları "Türkiye'deki Seçimler ve Seçimlerin Analizi.
Gelecekte nasıl bir siyasî yapı olmalı?" konusu başta olmak üzere gerçek tarihimizi öğrenmek ve masallarla uyutulmak istemiyorsanız Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, gibi değerlerden öğrenin tarihimizi ve gelecek nesillere de öğretin lütfen.
Uydurulmuş, dizayn edilmiş olana değil, gerçek tarihimize.