Anlamak, düşünmek, inanmak, güvenmek ve sorgulamak, insanların önemsemediği, duyarsız olduğu ve yok ettiği temel yaşam prensiplerdir. Etrafımız ikiyüzlü, yalan söyleyen, arkadaşının yüzüne gülerek kuyusunu kazan, yalakalık yapan, ilkesiz insanlarla dolu iken, adam gibi adam bulmak oldukça zorlaşıyor.
Sözüne güvenilir, dürüst, kararlı, hoş görülü olan ve olduğu gibi görülen, toplumu tahrik etmeyen, iftira atmayan, bu gün beyaz dediğine yarın kara demeyen adamlara, “adam gibi adam” denir.
Şahsi çıkarına dokunulmadığı müddetçe, Ülkenin talan edilmesi, sağlık ve eğitim hizmetlerinin aksaması, gelir dağılımında Adaletsizlik yaşanması, Ekonominin bozulması, işsizliğin artması “şahsiyetsizin” şahsi meselesi olmaktan çıkıyor. Şahsiyetsizliği o kadar gelişme göstermiş ki, itilip kakılması, insan yerine konulmaması, birisinin peşinden savrulması, okumuyor ve yazmıyor olması “haysiyetine” zarar vermiyor. Bir gruba dahil olarak, yorum yapmadan, itiraz etmeden, sorgulamadan ve ilkel şartlarda yaşamaktan rahatsız olmuyor. Oy desteği vererek, sırtlarında taşıdıkları makam ve mevkii sarhoşlarına hamallık yapmaya devam edeceklerdir. Şahsının, insanca bir talebi olduğu zaman adam yerine konulmadığını anlaması için,okuması gerektiğini, uyanması gerektiğinianlayanakadar cennetle kandırılmaya, cehennemle korkutulmaya devam edecektir.
Haysiyetli ve şahsiyetli yaşamak, etrafına topladığın küçük bir topluluğu kandırmak değildir. Toplumun kalkınması için sağlam karakterli, güvenilir, çalışkan, sorumluluk duygusu yüksek, çevresindeki insanların çıkarlarını en az kendi çıkarları kadar düşünen, hak yemez, adil davranan adamlara ve yöneticilere her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.
Görsel basında, yazılı basında ve sosyal medyada rahatsız edici, seviyesiz ve bilgi kirliliği ile dolu insanları görmekten ve okumaktan rahatsız olan insan sayısının oldukça fazla olduğunu tahmin ediyorum. Haysiyet ve şahsiyet sahibi insanlar, uzmanı olmadıkları, eğitimini görmedikleri konularda insanları kandırmazlar. Her insanın onur ve haysiyeti, insanın kendi onur ve şerefine duyduğu saygı kadardır, kendine verdiği önem kadardır. Dolayısı ile birazcık utanacak yüzü olan insanın, doğruluğundan emin olmadığı bilgilerle karşısındakine ve hemfikir olmadıklarına hakaret etme kabalığını gösteremezler.
Tüm canlılar içinde sadece insan, haysiyet ve şahsiyetleri ile donatılmışlardır. İnsanlar içinde de haysiyet ve şahsiyetlerini yerinde kullananlar veya kullanamayanlar, başkalarının yönlendirmesi ile yaşayanlar veya karakterlerinden taviz vermeyenler vardır. “Bir insan onuru, şerefi, haysiyeti ve şahsiyeti için yaşamıyorsa, ne için yaşar”?
SÜLEYMAN KOCABAŞ
OSMANLI DEVLETİNİN MONDRÖSÜ
İBRAHİM PEKBAY
BOĞAZLAR, MONTRÖ TARTIŞMALARI VE ATATÜRK…
FARUK ERGAN
İFTİRA VE HAKARET DİLİ….!
HASAN ÇİFTÇİ
31 MART OLAYI (13 NİSAN 1909)
ÖMER FARUK KOTAY
POLİS Nedir?
MEHMET HABİL TECİMEN
Günahın metodik anlamsalı üzerine sözce
SİNEMİS ZAFER
YENİ NORMAL RAMAZAN
MUSTAFA ACAR
AYNI GEMİDE MİYİZ?
HALİL SEVERCAN
SPOR’DA DEMOKRASİ VE MUTLU ÖNAL
ÇINAR CAN ÖZYÜREK
Huzur mu ? Huzursuzluk mu?
