ISSIZ DAĞ
Yüce dağlar ıssız kaldı,
Koyakları otla doldu.
Yurtları hep viran oldu,
Baharda şenlenin dağlar.
Ovada kar azlayınca,
Dağlarda su buzlayınca,
Ak koyunlar kuzlayınca,
Çıkar da şenlenin dağlar.
Evler yaylaya göçünce,
Güneş ataşın saçınca.
Türlü çiçekler açınca,
Kokar da şenlenin dağlar.
Çobanlar koyunu sayın,
İletüp arhaca koyun.
İlkbaharda sökün suyun,
Akar da şenlenin dağlar.
Yüksek kayaların geçer,
Soğuk sularından içer.
Türkmenlerin yine göçer,
Yukarda şenlenin dağlar.
Çocuk sallar beşiğini,
Çoban ister kaşığını.
Avratlar’ da ışığını
Yakar da şenlenin dağlar.
Ben çekemem dertlerini,
Issız koydum yurtlarını.
Köpekler de kurtlarını,
Yıkar da şenlenin dağlar.
Eksik olmaz senin kışın,
Hesaba gelir mi yaşın!
Sonbaharda sökün kuşun,
Kalkar da şenlenin dağlar.
Habib KARAASLAN yarada,
Böyle söyledi burada.
Koyunların bozkıra da,
Çıkar da şenlenin dağlar.
**
TURNALAR
Nerden gelip, nerelere gidersin?
Bana da bir haber verin turnalar.
Sevdiceğim göç eylemiş yurduna,
Yanına uğrayıp görün turnalar.
Yükselerek katarını düzersin,
Nerde olsa avcıları sezersin.
Niçin böyle katar katar gezersin?
Yayla çiçeğini derin turnalar.
Bugün bizde misafirim olunca,
Bir gecelik yaylamızda kalınca,
Katar olup eşinizi bulunca,
Dünyanın hoşluğun sürün turnalar.
Yayla zamanında efkârım artar,
Bir haber getir de dertlerden kurtar.
Sevdiceğim şimdi yaylada yatar,
Gidin de koynuna girin turnalar.
Uzak yolları da pek çabuk alır,
Çimenli yaylada misafir kalır.
Tunus’un güzeli pek yaman olur,
Tâlibi’den onu sorun turnalar.
Der Habib KARAASLAN: Buradan geçin,
Zamantı Nehri’ne girip su için.
Örme Yol’u akşam olmadan geçin,
Gömürgen’de biraz durun turnalar.
**
HASTALIK (1)
Kendi gasavetli, bir zaman gülmez.
Sevdiği ayrıdır, yanına gelmez.
Sıtmasın, sevdasın, derdini bilmez,
Bir onulmaz derde tutuldun Habib.
Karşısında yâr zülfünü taradı,
Şimdi kara gözlüm benden ıradı.
Ankara’dan birisini aradı,
Gördüğün yollara atıldın Habib.
Emsalin içinde geri kalmıştın,
Şairler içinde ünün almıştın.
Bir zaman büyüyüp adam olmuştun!
Şimdi çocuklara katıldın Habib.
On sekiz yaşında KARAASLAN yetti,
Bugün sevdiceğim elimden gitti!
Kaadir Mevlam bir kötüye kul etti,
Ucuz fiyat ile satıldın Habib.
**
HASTALIK (2)
Şu dünyaya ben de geldim ezelden,
Bir kemlik görmedim mert oğlu mertten.
On beşinde gönlüm geçmez güzelden,
Çok gelir geçerim bu kızlı yurttan.
On altıda ben de ele katıldım,
On yedide yükseklere atıldım.
On sekizde bir tifoya tutuldum,
Allah’ım kurtardı amasız dertten...
Fevzi Çakmak, askerin çok baktı,
İsmet İnönü de düşmanı yaktı.
Bir gece tanklarla dağlara çıktı,
Sınırları ördük çelik bir hattan.
Habib KARAASLAN söyler bu fendi,
Yüksekten uçardı, engine indi.
Hastalık eritti, zayıftır kendi.
Tam kurtulmuş değil kötü illetten.