Adam olmak...
Aslında bu bir şiirin adı.
Sürekli okurum.
Dilimden hiç düşürmem.
Adam olmak nice adamların 'Adam' olmadığı bu günlerde bu şiir yine dilime dolanır durur.
Öyleleri var ki kişilikleri yanar döner durmadan. Bir bakarsınız orda, bir bakarsınız buradalar. Bir düşüncenin izinde, bu düşüncenin ardında.; Derken hiç bir düşünce olmayan bir yerde, bir durumda. Bakarlar ki düşünmek , duymak, bunları söylemek , yazmak zararlı bir eylem, susarlar. Daha da beteri düne kadar savundukları , beğendikleri , yaptıkları görüşlere , amaçlara sırt çevirirler. Çünkü çıkarları için ne gerekiyorsa orada olurlar. Bunlara fırıldak adamlar.
Geçmişten günümüze bakıyorum da: Yaşayan görür derler ya. Hele çok yaşayan çok şey görür! Bakıyorum da, baktıkça nice nice kişilerin yüzlerindeki değişik maskeleri bir bir seçiyorum. Onu çıkarıp öbürünü takıyorlar. Bir daha, bir daha ! Hep çıkarları adına. Şu kişinin izinde yürümek, bu kişilere yaranmak, sonra çıkar hesabı alt üst olunca o kişiyi yerin dibine geçirmek. Bunları hep iş hayatımda yaşadım. Hiç gözlerimin önünden gitmez.
Rudyard Kipling'in Adam olmak şiiri dilimize bir kaç kez çevrildi. Rudyard Kipling iyi bir yazar. Usta bir şairdir. Adam olmak şiiri en kalıcı yapıtı ve en unutulmaz yapıtı 'Adam olmak' adlı şiiridir. Her topluma, her zamana, her kişiye uygulayabilirsiniz dediklerini. Ha İngiliz olmuş, Ha Türk olmuş fark etmez. Adam sayılmanın, adam olmanın tektir; Kişilik sahibi olmaktır. Bu güzel şiiri birlikte okuyalım. Birlikte paylaşalım.
' Çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse
Sen aklı başında kalabilirsen eğer
Herkes senden hem kuşku duyarken kuşkuya yer bırakır
Hem kendine güvenirsen eğer.
Bekleyebilirsen usanmadan
Yalana karşılık vermezsen yalanla
Kendini evliya saymadan
Kin tutmayabilirsen kin tutana'
O zaman 'Adam' olur insan! Sanmayın ki bu öğütler yalnız toplumu yönetenlere, politikacılara yararlıdır. Hayır bu öğütler herkes içindir. Adam olmak isteyen kişi 'Adamlığın koşullarını' yerine getirmek zorundadır. Herkes senden kuşku duyacak, ama sen kendine güveneceksin. Herkes sana kin beslese de sen kimseye karşı böyle basit duygular duymayacaksın.
' Düşlere kapılmadan düş kurabilir
Yolunun saptırmadan düşünebilirsen eğer
Ne kazandım diye sevinir;
Ne yıkıldım diye yerinir
İkisine değer vermeyebilirsen eğer
Söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz kandırabilir
Diye safları dert edinmezsen
Ömür verdiğin işler bozulsa da yalnız
Koyulabilirsen işe yeniden
Döküp ortaya varını yoğunu bir yazı turada yitirsen bile
Yitirdiklerini dolamaksızın diline
Baştan tutabilirsen yolunu
Yüreğine siniirine dayan diyecek
Direncinden başka şeyin kalmasa da
Herkesin bırakıp gittiği noktada
Sen dayanabilirsen tek'
Gerçek bir 'adam' olmak' hem kolaydır, hem zordur. Kişi kendi bencilliğini, çıkarcılığını, kısacası basit yönlerini bir yana bırakırsa, daha doğrusu böyle duygulardan sıyrılırsa, kendini üstte, yukarıda dışta tutarsa her şeyin hesabını kendine ve vicdanına verebilme yeterliliğine ulaşırsa ki böyleleri pek az dır. Ne varki bu azlıktır uygarlığı ayakta tutan. O zaman 'adam olmak' düzeyine çıkabilir kişi. Hem gündelik yaşamında, hem toplumsal ortamda.
Kipling Adam Olmak şiirini şöyle bitirir:
' Herkesle düşüp kalkar erdemli kalabilirsen
Unutmayabilirsen halkı kırlarla gezerken
Dost da, düşman da incitmese seni
Ne küçümser ne büyütebilirsen çevreni
Her saatin her dakkasına
Emeğini katarsan hakçasına
Her şeyiyle dünya önüne serilir
Üstelik oğlum adam oldun demektir.'
Ne mutlu, türlü acı tatlı deneylerden 'adamlığını' yitirmeden, kişiliğini bozmadan çıkabilenlere... Adamlık sınavında başarı kazanlara... Tarih önünde bu gün de yarın da ak alınla hesap verebilecek olanlara... Kısacası, gerçek 'adaamlara'. Ne mutlu...