“Yamışmak” Çocukluğumda bizim köyde çok sık kullanılan bir kelime.
Yerini rahat buldu yamışır durur artık, yapılması gereken acele bir iş için ağırdan alanlara, kızma ifadesi, yıkılmak ve bir yere devrilmek anlamında da kullanılır.
Neden bu konuda yazma ihtiyacı duyduğumu, kurum ve şahıs ismi vererek kendimi rahatlatmak başta olmak üzere, kendisine paye çıkartmak isteyenlere de selam gönderiyorum.
Haklar, özgürlükler, görevler ve sorumluluklar sınırsız ve hudutsuz değildir. Diktatörü de, demokratı da, nezaket ve naif kişiliğini göstermeyi başarmışolanlar da“yamışmak” özelliğini içlerinde barındırıyorlar.Seçildim, atandım veya başkan benim, kimse benden hesap soramaz, kimseye de hesap vermem anlayışı doğru bir savunma tarzı olmamalı. Teline dokunup birazcık gıdıklayıncaiçlerinde ne cevherler olduğunu, ne inciler döktüğünü ve nasıl bir despot kişiliğe sahip olduklarını anlıyoruz. Başkanlığı, yöneticiliği, idareciliği ve aldığı görevde başarısızlığı kabul etmiyor. Belirli bir kesim tarafından veya patron tarafından uyarı almasına ve koltuğu bırak artık denmesine rağmen, kovulana kadar gitmeyen, istifa etmeyene“yamışmak” kelimesi tam da oturuyor. Üzülerek ifade etmeliyim ki saygım kalmadı.
Yalvar yakar akrabasının mülkünü kiraya tutuyor, yine yalvar yakar bir ihtiyacını karşılamak üzere arkadaşından yardım talep ediyor ve işi bitince, aldığını iade etmesi talep edilince bir ejderha oluyor, yapılan iyilik için teşekkür etmesi ve aldığı gibi emaneti teslim etmesi gerekirken silah veya bıçak çekiyor, ortalık Kel Ali’nin bağına dönüyor. Daha fazla zaman kazanmak ve karşı tarafı mağdur etmek üzere şartlanıyor ve hak, hukuk, adaletten bahsederek istediğin duvara başını vurabilirsin, ama koltuğuma dokunma ve beni rahatsız etme diyor.
Siyasi Parti Liderleri, Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Oda Başkanları, Dernek Başkanları, Muhtarlar ve Öğrencilerle iletişim kurmakta zorlanan, verimli olamadığını bildiği halde ısrarla emekli olmayan 55 yaş üzeri Öğretmenler, “yamışmayı” en çok sevenler ve oturdukları koltuklara yapışmış olanlardır. Birçoğunda vatan ve millete faydalı olmayı düşünmekten ziyade kendileri ve çocuklarının geleceği ile ilgili bitmek, tükenmek bilmeyentamahkarlıklarına ve hırslarınayenilmiş olanlardır.
Kahramanmaraş depreminin ardından çadır satma skandalıyla istifa eden eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Kızılay Yönetim Kurulu toplantısında alınan kararla “İyilik ve merhamet elçisi” sıfatıyla ulusal ve uluslararası faaliyetlerde bulunacaktır. Bu görevi ifa sırasında tüm masrafları Kızılay bütçesinden karşılanacak ve iletişim çalışmaları da Kızılay tarafından yapılacak. “YAMIŞMAK” başlığını asıl olarak bu vazgeçilmez ve bunun gibilere paye verenleri kınamak için kullandım. Toplumdan sır gibi saklanan ve asla vazgeçilemeyen bu muhteremin ne gibi meziyetleri, ülkemizin gelişmesine ne gibi katkıları olabilir ki, bana göre çok büyük maneviyat içeren “iyilik ve merhamet elçisi” olma unvanına erişiyor.
“En çirkin görüntü ve haber, Akbelen’de Milletvekilinin Jandarmayı kovalama anıdır.” Faruk Ergan