Gitmek mi zor kalmak mı?
Hangisi kanatır insanı daha çok?
Bana sorarsanız kalanın işi gidenden zor.
Çünkü gidenin ayakları yorulur, kalanın ise gönlü ve ruhu yıpranır.
Giden gitmeyi koymuşsa kafasına hazırlıklı davranır.
Kalansa geride şaşkınlığa uğrayan şüphesiz duruma hazırlıksız yakalanan taraftır. Kalan ya dönerse diye bir umudu içinde sabırla büyütüp yaşar.
Giden ise yeni dünyasına ilk iş eskiyi unutupta adım atar. Kalanın kafasında Acabalar acabaları kovalar kovalamasına ancak kalan yüreğinin çarpıntısını dinlemekten mantığının ne söylediğine kulak veremez. Kalan hep bekler beklemesine de giden gittiği yoldan dönmez. Giden gitmeyi düşünüyorsa kalana elveda demekten başka söz hakkı verilmez. Mahkumiyetin, müebbetin hükmü giden tarafından kalanın yüzüne okunur kalanın cevabı ise müebbetlik sevdamıza boynumuz kıldan ince olur. Hayat giden için olağan akışında seyrederken kalan için adeta tersine akar. Kalan gidenin aksine gelecekte değil geçmişte hatıralarla yaşar. Kalp katılaşır yürek soğur ama ayrılığın yara izi kalanda baki kalır. Her kalan soluna döndüğünde kabuk bağlayan bir yarayı kanatır. Sonra günler ayları aylar yılları kovalar kalanın ne gitmeye ya dönerse ihtimalinden dolayı cesareti vardır nede kalmaya gönlü eskisi kadar dayanıklıdır. Kalanın sevdası arafta kalır. Kalan arafta kalan sevdasıyla yaşlanır. Ünlü müzisyen Kaan Tangöze'nin “Bekle dedi gitti” Adlı şarkısından buraya da cuk oturan bir söz geldi aklıma“Ölüm gibi bi' şey oldu ama ama ama, kimse ölmedi” Kalan gidenle bulutların üzerindeyken giden tarafından ansızın aşağı itiliverdi. Giden gitti kalansa olduğu yerde beklemeye devam etti.