Aşşaya bakarken yüksekliğin tâbiri
- Boo heyyir ayağanın altında, yup yuğsek.
Uzaklığın tabiri
- Taaa ta, itin öldüğü yir
Yakınlığı anlatan tâbir
- Sanki Ağzıyn içinde, yapyakın
Bu yakınlık tâbirinin kullanıldığı çok garip bir alayı anlatacağım.
Eskiden, gerek bağ evlerinde gerekse şehir evlerde ocak (mutfak) tuvalet (yüz numara, kenef, ayakyolu, apdeshane, 00, helâ evlerin uzağında olurdu. Genellikle bağlarda bağ evinin 10-15 metre uzağında şehir evlerininse 5-8 metre uzağında hayat’da (evin bahçesi) olurdu. İşte o günlerde iki eski komşu kadın konuşuyorlar.
-Gomşu noğrüyon, nirelerdesiniz. Bidene ev alıp giddiniz bidaha görünmediniz.
- He anaam öğle oldu amma, inan sizlerede goresimiz geldi
-Eee, noğordünüz yeni eve alışa bildiniz mi baâri
- Alışdık anam alışdı, darısı sizin başınıza
-Sizler guluğle oturun anam bizim evimiz iyi
-Bizim evimizde iyiydi anam amma böğle evlerde dotlar başına., gorsen ev değel sanki saray yavrusu. Her odanın arısdağında bir lamba bağlı aşam onnarı yakdınmı her yir yıldır yıldır yanıyo, sabahda oldumu güneş odaların içinde şam şam şakıyo, öğle ırağatlık ki sorma, heyyir dip dibe mutfağı, çağ’ı, banyosu, helâsı ağzıyın işimde...
tuhaf işler, tuhaf olaylar , gülünecek tuhaf davranışlar.
Mesela bir kaçı;
Deki her hangi bir iş yapıyorsun seni gören biri, o yaptığın işin eflini, uzmanı sana methetmeye başlar.
Daha ayrıntılı anlatayım; örneğin sen birileri için saz çalıyorsundur seni dinleyen adam,
-yav arkadaş, bizim bi arkadaş var gorecen bir saz çalıyor, adam sazı gonuşduru yav..!
golunu omuzlarından gırar, bittin ağbi sen, çal çalabilirsen.
Diyelim şiir yazıyor yada okuyorsun, adam devrede.
-Yav memedakifin bi şiilleri var, gorsen aklın durur, iprahim sadrinin şiir okumasını gorüyon değemi. Hele ikbâl gürpınarın okuyuşuna bayınıyom.... Hiç bozulma abi, buyur oku..
Az çok sanatçısın, saz çalıp türkü söylüyorsundur, memleketiyin ezgilerini iyi yorumluyorsundur. Sökmez abi, her hangi bir şenlik olsa memletetiyin ezgilerini söyletmek için dışarıdan dolar bazında adam getiddiriller. Sana niye sağap çıksınlar ki abiy...
Varsayalım ki; şairsin, yazdıkların yi kötü her kes tarafından seviliyo, okuyup yazdıkların tamamen memleket üstüne, espirilerin, fıkraların milleti gırıp geçiriyo ve yine diyelim ki memleketyinin dışında memleket hasretinden midir bilemem, memleketi anma şenlikleri yapılır seni çağırmazlar. Amma seni fıkranı, seni, şiirini, senin esprilerini yarım yamalak anlatmaya çalışıllar yada senin memleketinin öz halini anlatacak yabancı sanatçı getirirler, parıynan.
Kendi yillimizi bırakır amerikadan müyendiz getiririk.
Oysa ki, kendi yillimize sağap çıksak, acıycık gollasak belki getitdireceğin sanatçıdan daha sıcak, daha samiymi, daha da kendine yakın bulacaksın amma o düşünce nirde.Halbu ki; iller gadamızı assın.
İLLER GADAMIZI ASSIN
Gönülde biten meyveyiz
Dallar gadamızı alsın
Okyanusta gemileriz
Sallar gadamızı alsın.
Dostu dostlardan seçeriz
Sevgiye candan geçeriz
Dosta yürümez, uçarız
Yollar gadamızı alsın
Bizden değil gönül kıran
Yalan yanlış yakıştıran
Olur olmaz çekiştiren
Diller gadamızı alsın.
ÇALKANER’im bitir sözü
Kör olsun hasedin gözü
Biliyoruz ya biz bizi
Eller gadamızı alsın.