Fedakarlık yapmak; İnsanlığın simgesidir, tek taraflı ve egoistçe olmadığı müddetçe yaşamın en güzel yanlarından biridir.
Günümüzde en çok ihtiyaç duyulan insanlık davranışı, fedakarlık yapmak, özveride bulunmak ve sevgi olarak görülmektedir. Cebinden, sevgisinden, zamanından, yüreğinden ve gerektiği zaman hayatından fedakarlık gösteren müstesna insan olmayı, Allah her kuluna nasip etmezmiş. Yaşadığımız pandemi döneminin en fedakar insanları, hiç şüphesiz ki sağlık çalışanlarıdır. Bizler davranış ve yaşayış tarzımızdan, egomuzdan, cehaletimizden, onlar için zerre kadar fedakarlık yapmamış olsak bile, onlar hayatları pahasına bizler rahat nefes alıp verelim diye, gecesini gündüzüne katmaktan geri kalmıyorlar. Üstelik sapıkların saldırısına maruz kalmalarına rağmen. Toplum olarak sevgiyi geliştiremedik, nefretten kaçamadık, arzularımızı azaltıp, fedakarlık ruhunu oluşturamadık ve dolayısı ile mutlu yaşamayı hak edemiyoruz.
Bir kısım topluluk gereğinden fazla fedakarlık yaparken diğer bir kısım aç gözlülüğünü, tamahkarlığını, doyumsuzluğunu ve vatandaşları üzerinde tahakküm kurmayı terk edemiyor. Tek taraflı yapılan fedakarlıkla, bir ticarethanede para kazanmak amacıyla yapılan hizmetin hiç bir farkı olmaz, birisi eşya alır, bir diğeri para alır, iki taraf içinde fedakarlık yapılmış olamaz. Günümüz Dünyasında insanların bir çoğu, fedakarlık ruhundan yoksun olarak yaşamaya devam etmektedir. Fedakarlık yapmak, asil bir karakterin gelişmesi, gelecek nesillere bırakılacak güzel bir miras ve yapılması oldukça zor olan değerlerinden, sevdiğin için vaz geçmektir, başkalarını kendinizden çok düşünmektir.
Burada en büyük fedakarlık Devlete düşmektedir. Başta sağlık çalışanlarının, çalışma ortamlarını ve gelir seviyelerini diğer tüm kurumlardan daha da iyileştirmesi, çalışanları motive etmesi açısından çok büyük önem arz etmektedir. Aile reislerinin sorumlulukları, aile fertlerinin sağlık ve ekonomik durumlarını iyileştirmek, bir başkasına muhtaç etmemekle zorunlu ise, Devletinde öncelikle kendi Vatandaşlarının sağlığına ve ekonomik durumlarına çare olduktan sonra, başka muhtaç olan Ülkelere insani yardım yapmasında sorun olmamalı ve öncelik kendi insanı olmalı. Dar gelirli, küçük esnaf, işçi, memur, sanatçılar, gündelikçiler, çiftçiler, emekliler vs. Devletin amasız ve bahanesiz tüm ihtiyaçlarını karşılamakta, alacaklarından bir müddet feragat etmekte, sağlıkla ilgili tüm çözümleri üretmekte, önümüzdeki dönemde alması gereken cezaları erteleyerek her türlü fedakarlığı yapmakta biçare olmamalıdır.
Büyük başarıların temelinde hiç kuşku yok ki çok büyük fedakarlıklar yatmaktadır. Başarısız Ülkeler, yöneticiler ve insanlar, kendileri için bile bir şeyleri feda etmeyi göze alamazlarsa, hem kendileri için hem de toplum için büyük bir kambur olurlar.