BAY ENERJİ: DEPREMLERİN NEDENİ DOĞANIN HIRPALANMASI VE DOĞA KÖRLÜĞÜMÜZDÜR! UYANMALIYIZ!
Artık uyanmalı ve DOĞA KÖRLÜĞÜNDEN kurtularak tabiatı desteklemeye başlamalıyız.
Büyük yangınlar oldu. Büyük salgınlar oldu, büyük sel felaketleri oldu, büyük depremler oluyor… Artık uyanmalıyız.
Artık savaşlardan, terörden, bitmek tükenmek bilmez hırs, istek ve egolardan, lüksten, israftan vazgeçerek her tarafından hançerleyerek dengelerini bozduğumuz doğayı YOĞUN BAKIMA almalıyız.
Bu gidişle önümüzdeki sene bu seneden daha iyi olmayacak! Olması içinse yaşam alışkanlıklarımızı değiştirerek, her adımımızda doğayı düşünmeye başlamalıyız.
Evet. Bu gidişi kökten ve dünyayı değiştirmek istiyorsak KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ.
Hep söyledim. Yüne söylüyorum. En az %40-50 kadarı ormanlarla kaplı bir Türkiye’nin sel, fırtına, toprak kayması, deprem, su ve gıda direnci en az %50 artacaktır.
Seksen milyon tüketim çılgınlığından, lüksten ve israftan vazgeçtiğinde ülkemizin doğası nefes alacak ve toparlanacaktır.
Daha ne duruyoruz? Neden kendimizi dönüştürmüyoruz?
Bu gün benden başka dağlarda tohum eken kaç kişi vardı? Sanırım çok az.
Neden onarmıyoruz? Bu güzel ülke bizin değil mi?
Betondan, asfalttan vazgeçmeli ve fosil yakıtları en aza indirmeliyiz.
Öyleyse daha neden ormanlar içerisine beton döküyoruz (Yüksek İrtifa tesisleri, madenler, taş ocakları, turizm tesisleri…). Hiç değilse gidip ormanlaşmamış yerlere yapalım ve oraları da biz ormanlaştıralım. Ama yok. Hazırı kullanmak ve tüketmek varken…
*
Kendimizi dönüştürmezsek ve orman olması gereken yerleri betonlaştırmaya devam edersek çukalarımıza, onların çocuklarına ve tüm masum canlılara sadece daha sıcak, daha susuz, daha verimsiz, daha renksiz bir dünya değil, jeolojik olarak çok daha kırılgan, çatlayan, patlayan, dökülen bir dünya miras bırakacağız.
**
Ben tohum ekmeye, fidan dikmeye devam ediyorum ve 93 model Brodvey aracımla ve emekli maaşımla dünyayı düzeltmek düşüncesindeyim. SAYGILARIMLA.