Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, son iki açıklaması ile ön plana çıktı.
İlki TBMM’nin olağanüstü toplantısı.
TBMM’nin içinden geçilen hassas dönemde acilen toplanması için ısrarcı ve inatçı Arıkan.
Haklı olarakta özellikle Cumhur İttifakı ortaklarının konuya yavan bakmasından endişeli ve üzgün.
İkincisi ise Akbelen ile ilgili.
Saadet partisinin mecliste grup oluşturması ile eli daha da güçlendi Arıkan’ın.
Uzun süreli tatilden şikayetçi olan isimlerin başında geliyor zaten kendisi de.
Bakın son gelişmelere dair kamuoyu ile neler paylaşmış Arıkan?
AK PARTİ VE MHP RANTTAN ÖDÜN VERMEDİ!
08.08.2023 Tarihli açıklamasında diyor ki Arıkan, “TBMM Olağanüstü Toplantısı Hakkında Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan “Bildiriyorum!” başlığı ile önemli satır başlarına vurgu yapıyor.
Diyor ki; Memleket olarak zor günlerden geçiyoruz.
Vatandaş ağır ekonomik şartlar altında eziliyor.
Geçenlerde ekonomik krizi ve yeni zamları konuşmak üzere Meclis’i toplantıya ve çalışmaya çağırmıştık.
AK Parti çalışma teklifimizi REDDETMİŞTİ!
Bugün Muğla’da bulunan Akbelen ormanında maden arama faaliyeti için yapılan ağaç kesimini ve çevreyi konuşmak üzere TBMM’yi yine olağanüstü toplantıya ve konu hakkında çalışmaya davet ettik.
Bugün saat 15.00’de toplantıya başladık.
AK Parti grubu önce toplantı yeter sayısının oluşmaması için Genel Kurula girmedi.
Ancak yeter sayı bulununca, teşrif etme nezaketi gösterdiler!
Yandaşların maden arama bahanesi ile yok ettiği ormanların hesabını sorduk. Ekolojik dengenin bozulması ile orman varlığının zaten tehdit altında olduğu Türkiye’de, ormanlardan nasıl bu kadar kolay vazgeçildiğini sorduk.
“Çalışırsak, müzakere edersek ormanları kurtarabiliriz” dedik.
Fakat AK Parti ve MHP yine ranttan, yandaşlarından ve tahakkümden ödün vermedi!
Mecliste genel görüşme açılmasına ilişkin önergeyi REDDETTİ.
ZORAKİ GELDİLER… REDDETTİLER…
Cumhur İttifakı ortaklarının zoraki meclise geldiğe değinen ve gelir gelmezde red kartını kullanarak bir kez daha can yaktıklarına işaret eden Arıkan’ın bu konudaki görüşleri devamla şu şekilde:
Ülkemiz AK Parti eliyle ekonomik ve toplumsal olarak tahrip ediliyor.
Doğa ve çevre de bu tahribattan nasibini alıyor.
Bir iktidar düşünün ki, memleketin yer altı ve yer üstü kaynaklarının tümünü ranta feda etmeye hazır.
Bunu da gerekirse kanunla, kararnameyle veya kamulaştırma ile yapmaktan asla geri durmuyor.
Çevre kirliliğinin temel sebeplerinden biri Termik Santraller, Mermer Ocakları ve Maden sahalarında yürütülen faaliyetlerin mevzuata aykırı olarak yapılmasıdır. Bu alanlarda hangi taşın altını kaldırırsanız orada beşli çeteyi, yandaşları görürsünüz.
ANAYASA'NIN 56. MADDESİ
Halbuki Anayasa'nın 56. maddesi açıktır:
“Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.”.
Ödevimiz açıktır.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisini, Saadet Partisi grubu ve diğer muhalefet parti grupları olarak bu meseleyi çözmek üzere çalışmaya çağırmıştık.
Fakat AK Parti ve MHP için rantçıların, yandaşların yağma hakkı daha ağır bastı.
TBMM’nin bu sorunları çözebilecek inanç ve gayreti vardır, fakat İktidarın bu sorunları çözecek cesareti ve becerisi yoktur.
Aziz milletimiz buna layık değildir!
Aynı konu ile ilgili hassasiyeti ve çağrıları sürüyor Arıkan’ın…
AKBELEN’DE KATLİAM DURMALI
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan Akbelen’den gelen vatandaşları konuk etti.
Arıkan, insanlık için, ağaçlar için, suyun tükenmemesi için Akbelen’deki faaliyetlerin durdurulması gerektiğini belirterek, “Muğla ili, Milas ilçesi İkizköy mahallesi sınırları içinde bulunan Akbelen Ormanı, ormanı çevreleyen köylerin yaşam alanları, tarım alanları ve zeytinlikler sadece 4 yılda tükenecek bir kömür rezervi için yok ediliyor.
İkizköylüler 2019 yılından beri yürüttükleri idari ve hukuki mücadele ve son iki yıldır sürdürdükleri çadır nöbeti ile Akbelen Ormanını ve tarım topraklarını, havayı, suyu ve toprağı durmaksızın genişleyen kömür madenine ve bölgedeki termik santrallere karşı korumaya çalışıyor.
738 GÜN ÇADIRDA NÖBET TUTTULAR…
İkizköylüler açtıkları altı dava ile hukuki olarak haklarını ararken, bir yandan da ormanda hukuk dışı bir kesimi önlemek için tam 738 gün boyunca çadırda nöbet tuttu.
Bütün bu çabalara rağmen Orman Genel Müdürlüğü’nün emri ile 24 Temmuz 2023 günü sabah saat 05.45’te kolluk kuvvetlerinin eşliğinde alana giren kesimciler, binlerce ağacı 10 gün gibi kısa bir sürede yok ettiler.
Mevcut durumda İkizköylüler Akbelen Ormanının toprağını, ağaçlar dışındaki bitki örtüsünü, hayvanlarını korumak ve ormanın madene tahsisini önlemek üzere mücadeleye devam etmektedirler.
100.000 İNSANIN SU İHTİYACINA BEDEL
Acı tabloya şu ifadelerle dikkat çekiyor Mahmut Arıkan, “40 yıllık süreçte yürütülen açık ocak maden kömür madeni işletmeciliği ile 55 bin dönümün üzerinde arazi tamamen yok edildi.
Bunun %50’si orman alanı, geri kalanların çoğunluğu ise verimli tarım arazisi ve zeytinliklerden oluşuyordu.
Bugüne kadar Muğla’da (Yatağan ve Milas’ta) 8 köyün tamamı, 4 köyün büyük bölümü, 11 köyün ise bir kısmı yok edildi.
Değirmendere’nin suyunun ağır metaller açısından “III. Sınıf - Kirlenmiş Su” kategorisinde olduğu üniversite laboratuvarlarında yapılan testlerle kanıtlandı. Bunun sonuçlarına katlanmak istemiyoruz.
Araştırmalar gösteriyor ki bu durum nedeniyle kışın 500 bin, yazın ise 1,5 milyon nüfusa ulaşan Bodrum için su varlıklarının üçte birini kaybetmek anlamına gelmektedir.
Sadece Yeniköy Termik Santrali bir yılda 100.000 insanın su ihtiyacını tek başına tüketmektedir.
Milas ilçesinin toplam yüzölçümünün 10’da biri tek bir şirkete tahsis edilmiş durumda.
40 bin zeytin ağacı kesilerek ortadan kaldırması planlamaktadır.
Sağlık ve Çevre Birliği’nin çalışmasına göre, eğer Akbelen Ormanı kömür madenine verilir ve santraller lisans süreleri boyunca (2063 yılına kadar) çalıştırılırsa toplamda 13.500 kişinin daha erken ölümüne yol açacak.
Bu ve bunun gibi sayabileceğimiz onlarca sebep nedeniyle Akbelen’deki katliam ivedilikle durdurulmalıdır…
NE ZAMAN “DUR”ACAKLAR?
Cumhur İttifakının büyük ortağı Ak Parti iktidara geldiği günden bu yana benzer şeyleri yapıyor.
Ortağı MHP ise ne zaman AK Parti’nin kendisine TBMM’de ihtiyacı var ise oturumlarda Red oyu ile destek veriyor.
Kendi dillendirdikleri Emekli maaş zammı ile ilgili bile kendilerini tekzip etmekten imtina etmeden red kararı vermişlerdi.
Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’ın işi epey zor.
Hem Milli Görüş kökeninden gelen yıllarca aynı safta çalışıp çaba sarf ettiği, omuz omuza dava için çalıştığı isimlerin yanlışlarını düzeltmek zorunda hem de bunları kamuoyu ile paylaşarak, “Talana” dur demek için görevde.
Şu anda oluşan TBMM’nin ülke tarihinin en sağcı yapısı 400 vekil ile her şeyi yapmaya muktedir bir çehreye büründü yanlış seçim ittifakları nedeni ile de.
Epey yıpranacağı kesin.
Kendi ifadesi ile ülkemiz ekonomik ve toplumsal olarak bilinçli bir şekilde tahrip ediliyor.
Gençliği ve dinamizmi ile alternatif bir isim olarak TBMM’de Kayseri’nin farklı bir yüzü olmak ve sorunların çözümü konusunda da çareler üretmek için Millet Ortağının diğer vekilleri Aşkın Genç ve Dursun Ataş ile de daha fazla teşviki mesai yapmak durumunda.
Zira Cumhur İttifakının hem vekil sayısı, hem belediyeler bazındaki üstünlüğü ortada ve bu kadar kemikleşmiş bir yapıya ve vurdumduymaz bir topluma hizmet bağlamında işleri hiçte kolay değil…