Dün gazetemizin manşetinden verdik.
İlimizde “Fiyatlar Çıldırmış !” durumda.
Kayseri, İç Anadolu’daki pek çok ili geride bırakarak, Türkiye’nin en pahalı şehirlerinden biri haline geldi
Bakın haberlerimizin başlıkları nasıl?
“Et bir yana sucuğu pastırmayı hayal bile edemiyoruz!”
“Eskiden kilo ile alınırdı şimdi gram ile alınıyor!”
Haber Merkezinden arkadaşlarımızın konuya ilişkin haberinin satır aralarına bakmaya devam ediyoruz.
GERÇEK HABER SOKAKTA!
Haberin girişi şu şekilde:
Kayseri’de çarşı pazar dolaştık.
Hem esnafa hem de vatandaşa bir dokunduk bin ah işittik.
Ülkede yaşanan enflasyonun etkisi en çok gıdada ve giyimde, yani çarşı pazarda hissediliyor.
Kayseri Gerçek Haber Gazetesi olarak çarşı pazar gezerek hem esnaf hem de vatandaşlarla konuştuk.
Esnaflar fiyatların yüksek olmasından dolayı satış yapamadıklarından dert yanarken, vatandaşlar ise hayat pahalılığı ve zamlardan yakınıyor.
DAYANILMAZ BİR HAL ALDI…
Ülke genelinde olduğu gibi Kayseri’de de hayat pahalılığı dayanılmaz bir hal aldı. Reyon ve tezgâhlarda fiyatlar resmen çıldırdı.
Ekonominin nabzının attığı manavlar, kasaplar, sucuk ve pastırma satıcıları ile peynirciler fahiş fiyatlar nedeniyle adeta sinek avlamaya başladı.
Esnaf vatandaşların alışverişe değil sadece etiket fiyatlarına bakmakla yetindiğini dile getiriyor.
İŞTE GERÇEK FİYATLAR…
Bir dilim pastırma 13 lira…
Bir kilo kıymanın 400 lira...
Manav’da Domates 35, patates,soğan 20, sivri biber 40 lira.
En düşük zeytinin 130, peynirin ise 200 liradan satılıyor.
Yumurtanın kolisi ise 110 liradan satışta…
HERŞEY RESMEN EL YAKIYOR
Esnafın ortak dili şu şekilde:
Milletin alım gücü yok.
Her şey çok pahalı.
Ülkede gelinen nokta içler acısı…
Satışlar durma noktasında.
Millet ekonomik sıkıntı çekiyor.
Artık hiçbir şey almıyorlar.
Eskiden kilo kilo alan vatandaş, şimdilerde ise ya gramla ya da tane ile alıyor.
Millet artık az almayı bırak, almamaya başladı.
Boğazımızdan kesiyoruz.
AVM’lere artık giremiyoruz bile.
EMEKLİNİN DURUMU MU?
Emekli maaşı ile alışveriş yapmak hayal oldu.
Belki ucuz bir şey buluruz diye umut ediyorlar.
Fiyatlar yine uçmuş. Böyle bir şey yok.
Kuru soğan bile yiyemeyeceğiz.
Maaşımı neye yetireceğimi şaşırdım.
Resmen Fahiş fiyat uygulanıyor.
Bu fiyatları kim denetliyor, ya da kim denetleyecek?
Halimiz perişan.
Allah sonumuzu hayır getirsin inşallah…
PEKİ YA ASGARİ ÜCRETLİ…
Onların durumu da emekliden pek farklı değil aslında.
Bir eve iki Asgari ücret bile girse yine de Açlık sınırının altındalar.
Evi kira olanın, Kooperatif borcu ödeyenin, çoluk-çocuk okutanın vah haline…
Doğalgaz, elektrik, su ve okul gibi standart gelirleri aşmak ne mümkün.
Kıt kanaat, ucu ucuna geçinmek resmen artık bir sanat oldu ülkemizde.
Boğazdan, giyimden, neyden kesersen kes artık insanlar etinden kesiyor.
Ülkedeki yüzde 10’luk mutlu azınlığın her gün gözümüze sokulan zenginliği hariç ülkenin nerede ise yüzde 75’i açlık sınırının altında sürekli olarak kredi kartlarına takla attırarak ve ayı zar zor getirebiliyor.
2024’te açıklanacak yeni zamlar için Yerel Seçimleri de dikkate alarak “Acaba?” beklentisi içindeler.
SONUÇ OLARAK…
Asgari ücret zamları.
Emekli maaş zamları.
Memur maaş zamları.
2024 Yılı 1 Ocak tarihi itibarı ile yürürlüğe giriyor.
Peki ne mi olacak?
Esnaf’tan doğal olarak bakın dikkat edin “Zam değil”, yeni fiyat ayarlamaları gelecek.
Kiralardan tutunda, Toplu Taşım ücretlerine aklınıza ne kadar farklı kalem gelirse gelsin iyi kötü zamlardan nasibini alacaktır.
Bu klasik her yıl yaşanan tiyatronun sadece birinci perdesi.
Ardından kapıda Ramazan var…
Elin gavuru bile Noel’de Christmas’ta indirime giderken bizimkiler Ramazan’ın fırsat bilip bindirime gidecekler yine ve yeniden.
Fakir-fukara-guraba yine aç yine yoksul, yine mahkum.
Tezgahı olan, dümen suyuna gidenler mi?
Onlar bu Dünya’da yalancı cenneti yaşıyorlar.
Fakir fukara içinde yardım etmek yerine gerçek cennet için dua ediyorlar.
Allah hepsinden razı olsun.
Bu vatandaşı kim bu hale düşürdü ise.
Ekmeğe muhtaç etti ise.
Dua etmeyi öğretip, kendileri servetlerine servet katarken, dar gelirliyi de fakiri de haline şükretmek gibi bir yüce duyguya esir ettikleri için…
KAYSERİ NEDEN PAHALI?!…
Haberimiz de var.
İç Anadolu’nun en pahalı ili konumunda Kayseri.
Bu pahalılık nereden geliyor acaba?
Ya da diğer illere göre pahalı olmamızın asıl sebebi ne?
Merkezi bir il konumundayız.
Her şeyin yol güzergahında ve kolay bir ulaşımımız var.
Bu kadar fiyat farkı olmamalı diğer illere oranla.
Bu nedenle bu şehri yönetenlerin de bu konuya daha duyarlı olmaları gerekiyor.
Denetimler artmalı.
Fiyatlar belli ve makul seviyelere çekilmeli.
Özellikle yeni yıl ve ardından Ramazan’ı fırsat bilecek olan vurguncu tayfasına karşı da ciddi yaptırımlar uygulanmalı.
Vatandaşın ekmeği ile geçimi ile çoluğunun çocuğunun rızkı ile oynayanlara aman verilmemeli.
Bu şehri yönetenlerin yatırım yapmak kadar adil bir yönetim bağlamında en önemli sorumluluğu bu olsa gerek…