Hangi ülkeler askeri, siyasi ve ekonomik güçleri ve kurdukları ittifaklar sayesinde diğer ülkeleri yönlendirmeyi başardı? Dünyanın gidişatında hangi ülkeler söz sahibi oldu? Pensilvanya Üniversitesi ile BAV Group’un ortak araştırması bu soruya her yıl olduğu gibi yanıt aradı. 73 Ülkeden 21 bin kişi üzerinde yapılan anket çalışmasında ABD, Rusya, Çin ve Almanya liderliğe oynarken, bazı Avrupa Ülkelerinin gerilediği görüldü. Ülkelerin sıralamasında ekonomik ağırlıkları, siyasi nüfuz, uluslararası ittifaklar ve ordunun gücü gibi kriterler dikkate alınmış.
Türkiye 20 Ülke arasında 16. Sırada yer alırken, Türkiye’nin küresel anlamda etkinliğinde geçen seneye göre bir değişiklik yaşanmamış. Türkiye en fazla puanı, sahip olduğu kültürel miras alanında aldı. Hayat kalitesi alanında 37 puan, iş kurma kolaylığı alanında 63 puan, Vatandaşlık alanında 43 puanın verildiği Türkiye’nin genel ortalaması 35 puan oldu.
İsrail 20 Ülke arasında 8. Sırada yer aldı. Oldukça küçük bir yüzölçümüne ve küçücük bir nüfusa sahip ülke, ekonomik ve siyasi nüfuz anlamında, Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyor. Küresel etkinlikte, rekabet ve askeri gücü ile yerini pekiştirerek koruyan ülkelerden biride İsrail olmuştur.
Yukardaki istatistiki rakamları ve araştırma sonuçlarını verdikten sonra, kafama en çok takılan ve cevap bulamakta zorlandığım, birçok insanın dikkate almadığı sorunun cevabı bence şu olmalı. Bilimsel çalışmaları, teknolojik gelişmeleri, eğitim, sağlık ve liyakatı, yani işi ehline vermeyi ilke edinmezsek, Dünya ile rekabet edemeyiz, Uluslararası arenada söz sahibi olamayız, askeri yönden güçlenemeyiz ve Demokrasinin ilkelerini sinderemezsek gelişemeyiz. İnsani görevlerimizi ve inandığımız dinin emirlerini, tam manasıyla yapıp, anlayarak okumadığımız müddetçe dinden, çıkar elde edenlerin peşine düştüğümüz sürece duamız ve bedduamız yerine ulaşmaz. “İsrail kahrolsun demekle elimize bir şey geçmiyor birader.”
Ülkemizin her alanda çok güçlü olmasını isteyen, gelişmesi için ferdi katkılarda bulunan bir insan olarak, yukardaki tablo beni oldukça üzmüştür. Şöyle bir karaktere sahibim ki, oku, çalış, akıl etmez misiniz, diyen İlahi emirlere ve Bilimsel araştırmaların doğrularına inatlaşmam, dikleşmem ve ukalalık yapmam. Bu doğruları içine sindiremeyen, gelecekle ilgili bilimsel çalışmalar yapmayan, gençliğini Dünya ile entegre etmeyen ve işi ehliyeti olan insanlara vermeyen liderler, Atakuleye çıkıp aşağıya atlasalar sonuç değişmez.
“Değişim olmadan gelişmek imkansızdır. Zihnini değiştirmeyenler hiçbir şeyi değiştiremezler.” Bernard Shaw.