YAĞMUR YAĞIYOR VE SEN YOKSUN!
=========
Ali Rıza Navruz
'Sevda bir düş imiş kendime yordum ey!' Yalnız esen bir dağ rüzgârının notalarından yankılanan bu türküyü duydu yüreğim ey! Duydu ve düşündü… Gerçeküstü bir düş müydü onca yaşanılanlar caaan? Durup durup bu yürek üşümesi niye ki böyle?.. Özlenen dünlerden, yarınlara gidiş tüneli tümden mi kapalı ki?
Hâlâ aklım o düşte! Hayra yoracak bir falcı bulabilsem… 'Bu gün mü desem, yoksa yarın mı desem' diye başlasa atmalarına. 'Bir at sırtında yağmurla gelen bir gamzeli görünüyor bak' dese… 'Dünya döndükçe destursuz şarkılar çalınacak viranenizde' diye aldatsa en azından beni… Aldanmalara bile öyle ihtiyacım var ki yağmur gözlüm! Şerefli bekleyişlerimin, sevgiye sırt çevirmeyişlerimin bedeli olarak yağıyor şu yağmur. Bunu görüyorum… Yağmur göz yaşlarıma, göz yaşlarım onun damlacıklarına karışıyor. Yağmur saf/su tatlı… Cıncık göz yaşlarımın damlası tuz!.. Uyuz mu uyuz düşlere tırpan sallamanın zamanı mı ki caaan?!..
Yağmurlar da usandı gibi artık sensizliklerde üzerime üzerime çullanmalardan. O da gelmeyecek yarından sonra biliyorum. Çorak bozkırlarda tükenişime, şahit olacak o yemlediğim serçeler… Son kez bir düş daha göreceğim yarın. Yağmurlar yine yağacak çisil çisil… Sense ürkek kere ürkek!.. Gün ikindi sonrasında gitmelere hazırlanacaksın…
“Ölürüm gitme kal, kal biraz daha" diyebilmeye yetmeyecek bil ki nefesim… Hayır hayır! Kabrime navruz çiçeği, kabrime begonyalar dikme beee! Kokularında seni bulurum sonra. Kahrolurum..!
Haydi, duy artık sesimi… “Gelme” deyişimi duuuuuy!.. Sevdamın büyüklüğü kadar özgürüm artık! Gözlerimin dumansı maviliğine topraklar mihman olmuştur. Masum günahlarımla baş başayım caaan! Hep başı loş iklimlerde kaybolmuşumdur…
Ve ara yerde hüzün tekrar büyüyecek!
Ortalarda kalacak hatıralar
Bölük pörçük…
Ve işte o gün ki taze baharım; yüreğim hepten üşüyecek!..
Yoksun sen!
Ve…
# ellerin olamıyor