Koyunabdalı’ndan tuttuk leşkeri,
Girinci’ye geldik ulak değil mi?
Manavuz, Kululu, Akin, Nırvana
Bunlar birbirine ulak değil mi?
Alevkışla, Düzencik’e ne dersin?
Muratbeyli setenini çevirsin.
Keklikoğlu’na Hak bereket versin,
Sofumahmut biraz solak değil mi?
Sarıçiçek’e var da az rahat eyle,
Cevizcik’te kim var doğrusun söyle.
Karaekrek’ten köy’molur öyle!..
Yeniköy, Malak’a komşu değil mi?
Seydinali bir dereye kısılmış,
Mudarasın çatal dağa asılmış.
Deller, Kilise’nin suyu kesilmiş
Üçağıl bunlara ulak değil mi?
Kırıklı’da vardır bir Ahmet Ağa,
Hacıyusuf Yurdu davarın sağa,
Kocaoğlu çekilmiş bir alçak dağa,
Çiçekoğlu devede kulak değil mi?
Tuzhisar, Ortaköy köyler destesi,
GÖMÜRGEN de alağının üstesi.
Ganişeyh de bu köylerin postası
Akkışla güzeli parlak değil mi?
Ethem sayar köyleri ikişer, üçer
Yazları evleri yaylaya göçer.
Çokları ireçber hep eker-biçer.
Giydikleri çarık, dolak değil mi?
ABDULLAH ÇİNİ EFENDİ’DEN