7’den 77’ye herkes bu çağrıya kulak vermeli.
Türkiye gerçeklerine duyarlı olmalı ve bu mücadele de saflarımızı belli etmek zorundayız.
Peki neye mi?
Enflasyon’a kuşkusuz.
TÜİK verileri farklı.
ENAG verileri daha da farklı.
Başta İstanbul Sanayi odası olmak üzere STK’ların rakamları da bir başka.
Son dönemde her ne kadar gerçeklere yakın veriler paylaşılmaya başladı gibi görünse de yine rakamlar üzerindeki dalgalanmalar sürüyor.
Hem de başta Asgari Ücret, işçi ve memur emeklisine yapılacak zam dönemlerindeki inanılmaz makası gördüğümüzde…
TOPYEKÜN MÜCADELE ETMELİYİZ!...
Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Cumhuriyet’in 100. Yılında tüm sektörlerden büyük indirim kampanyasına destek çağrısını değerlendirdi.
Enflasyonla topyekün mücadele edilmesi gerektiğini altını çizen Gülsoy, “Bu ülke bizim. Sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreci de hep birlikte bir ve beraber olursak atlatacağız. Enflasyonu yükselten, piyasalarımıza güveni azaltan bu fırsatçılara göz açtırmamamız gerekiyor. İş dünyamızın da bu hassasiyeti göstereceklerine inancım sonsuz” ifadelerini kullandı.
“FİYATLARINI SABİTLEYENLERİ KUTLUYORUM”
Kayseri’deki tüm işletmeleri, yapacakları indirimlerle enflasyonla ve hayat pahalılığıyla mücadeleye destek vermeye davet eden Gülsoy,” Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Cumhuriyet’in 100. Yılında marketlerden büyük bir indirim kampanyası” çağrısına destek vererek Kayseri’de fiyatlarını sabitleyen zincir marketleri kutladı.
Gülsoy,” Hükümetimiz tarafından alınan ekonomik tedbirler olsun, yapılan çalışmalar olsun bu mücadelenin başarıyla sonuçlanacağını gösteriyor. Her şeyden önce kendi devletimize ve milletimize güvenmek ve inanmak zorundayız.
Bu ülke bizim.
Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.
Enflasyonla topyekün mücadele edersek, halkımızla, sektörlerimizle birlikte el ele verirsek, beraber olursak atlatırız. Maliyet ve fiyat artışları karşısında özel sektör topyekün katılmadığı sürece, sadece çalışanlarımızın alım gücü erir.
Bu sebeple sektörlerimizi, tedarik zincirinin her halkasını, enflasyonla mücadelede yanımızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek istiyorum. Bugüne kadar olan sıkıntıları nasıl bertaraf ettiysek enflasyonu da bertaraf edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“FIRSATÇILARA GÖZ AÇTIRMAMALIYIZ”
Gülsoy, Bu sıkıntılı süreçte fırsatçılara da göz açtırılmaması gerektiğinin altını çizerek “Biz ahilik kültürü ile yetişmiş, ahilik kültürünü benimseyen, genlerinde ahilik kültürünü taşıyan iş insanlarıyız.
Ahilik kültürü ile yoğrulan iş insanlarımızdan beklentimiz bu yöndedir. Enflasyonu yükselten, piyasalarımıza güveni azaltan bu fırsatçılara göz açtırmamamız gerekiyor.
İş dünyamızın da bu hassasiyeti göstereceklerine inancım sonsuz” diye konuştu.
BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOK…
Bu arada Türkiye’nin rezervler konusunda son 5-6 yıldaki “hovardalık” ettiğini söyleyen Ekonomist Uğur Civelek, “Rezervleri yerine koyamıyoruz. Küresel konjonktür de uygun değil. Bu koşullarda bedeli ne olursa olsun cari açığınızı küçülmek dışında seçeneğiniz yok” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılı ağustos ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı.
“HOVARDALIK” ETTİK…
Buna göre cari işlemler hesabı ağustos ayında 619 milyon dolar açık verdi. Konuyu değerlendiren Ekonomist Uğur Civelek, Türkiye’nin rezervler konusunda son 5-6 yıldaki “hovardalık” ettiğini dile getirerek “Rezervleri yerine koyamıyoruz. Küresel konjonktür de uygun değil. Bu koşullarda bedeli ne olursa olsun cari açığınızı küçülmek dışında seçeneğiniz yok” diye konuştu.
elipshaber.com’da açıklamalar yapan ve ekonomide bir soğuma olduğunu dile getiren Civelek, “Dış ticaret açığının daralması ihracat artışından kaynaklanmıyor. Büyük olasılıkla ithalatta bir daralma var.
Turizm gelirlerindeki artış geçici olarak cari açıkta bir düzelmeye neden oldu. Cari açıkta bir düzelme var ama Türkiye’de ne zaman cari açık küçülme eğilimine girse büyüme ivme kaybeder.
İşsizlik sorun olmaya başlar. Büyümenin ivme kaybettiği ortamda istihdamı artırmak mümkün olmaz
Türkiye’nin son 5-6 yıldaki hovardalığı rezervleri eritti. Rezervleri yerine koyamıyoruz. Küresel konjonktür de uygun değil. Bu koşullarda bedeli ne olursa olsun cari açığınızı küçülmek dışında seçeneğiniz yok” ifadelerini kullandı.
CARİ AÇIĞI KÜÇÜLTMELİYİZ…
Cari açığı küçültmenin önemini vurgulayan Civelek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Son 20 yılda artık alışılmış şeyler göremeyeceğiz. Ezberler bozulmaya başlayacak.
Türkiye’de hep gayrimenkul fiyatlarının şişirilmesiyle bir rant yaratıldı.
Bu sefer durum farklı.
Dış finansman bulmakta sorunumuz var.
Faizleri yapay olarak düşük tutmak artık daha büyük yan tesirler üretiyor. Onu da yapamıyoruz.
O zaman ne olacak?
Büyüme ivme kaybedecek.
Rant peşinde koşanların hayal kırıklıkları büyüyecek.
Türkiye ekonomi yönetimindeki zikzakları nedeniyle güvenilmez bir hale geldi.
O nedenle dış finansman bulmakta zorlanabilir.
Şu an bir yönlendirmeye çalışma söylemleri var ama o söylemler para getirmiyor.
İkincisi ise Merkez Bankalarının itibar kaybedeceği bir sürece giriyoruz. Faiz tartışmaları çok anormal.
Piyasa çok kırılgan ve artık küresel piyasalarda kimse daha fazla risk almak istemiyor.”
KEMER SIKMAYA DEVAM…
Evet sonuç ortada.
Enflasyonla mücadele etmeli ve cari açığı kapatmalıyız, aksi takdirde ekonomi de düzelmez büyüme imkanımızda olmaz.
Muhasebe’de Enflasyon muhasebesine de acilen geçilmeli…
2023 Bitiyor.
İyimser rakamlara ulaşmak ve 2024’ten beklentilerimizin daha iyi olması için yolu son bölümünün rakamlarını dört gözle bekliyoruz.
İnşaallah umut verici rakamlarla ve 31 Mart Yerel seçimleri içinde yeni bir Seçim Ekonomisi hovardalığı ile de bir başka popülizm yaşamamalıyız…