Yine…
Nijerya açıklarında bir kuru yük gemisi, korsanların saldırısına uğradı.
Bir mürettebat öldü, 15 mürettebat rehin alındı, üç mürettebat ise gemide özellikle bırakıldı ki dünya olayı duysun.
Deniz korsanlarının gemilere saldırmaları bu ne ilk ne de son olacaktır.
Rehinler alarak fidye almaya çalışmaktadırlar ve deniz korsanlarının da eğer yanlış bilmiyorsam, genellikle Nijeryalı olduklarını biliyoruz,
Buraya kadar olaya “Saldırma” ve “Rehin alma” diye baktığımızda şaşırılacak bir şey yok…
Ancak…
Gemi Türk Bandıralı, yani Türk Bayrağı çekerek Türkiye’ye ait gemi olduğunu gösteremediğinden, gemi üzerinde Türkiye her hangi bir talepte bulunamıyor.
Uluslar arası deniz hukuku açısından, kayıtlı olduğu ülke ancak müdahil olabiliyor.
Ancak bu gemide bulunan biri öldürülmüş 19 mürettebat Türk… Bunlardan 15’i rehin, üçü de gemide…
Türkiye, gemide çalışan mürettebat için girişimlerde bulunabiliyor ancak.
Gemiye baktığınızda da aslında Türk firmasına ait bir gemi ama “Türk Bandıralı” değil, yani seyir halinde iken Türkiye Cumhuriyeti Bayrağını taşımıyor.
XXX
İnceledim…
Deniz Ticareti odasının verilerine göre, Türk armatörlerin gemilerinin tonaj olarak sadece % 28’i Türk bandıralı % 72’si ise yabancı bandıralı, en çok da Moldova bandıralı olduğunu görüyoruz. Adet olarak ise 45’i yabancı bandıralı ve 43 ayrı ülke bayrağı taşıyor.
Neden?
Onu da inceledim…
XXX
Türk bandıralı gemilerin, gerek Türkiye’deki kayıtları sırasında, gerekse uluslarası sulardaki masrafları açısından yabancı bandıralı gemilerin masraflarından fazla.
Aradaki fark, Türk Deniz Taşımacılığı yapan firmaların, yabancı firmalar ile rekabet şansı olamıyor.
Örneğin, Panama bandıralı bir gemi, Panama kanalından daha ucuza ve daha kolaylıkla geçerken, yabancı bandıralı gemiler daha masraflı geçiyor.
O nedenle de Panama, deniz ticareti filosu bakımından dünyanın en büyük filosuna sahip olan ülke durumunda. 8500 civarında gemileri var görünüyor.
Peki, Panama bandıralı gemiler saldırıya uğrarsa, müdahale etme hakkına sahip Panama, bunlara müdahale ediyor mu?
Hiç sanmıyorum…
Her gemi kendi başının çaresine baksın diyordur.
Özellikle taşıma yapan gemilerde de korsanların baskınlarına karşı cevap verebilecek güç ve silah da sanırım yok…
Şimdi Türk Hükümeti, rehin olan gemi mürettebatını kurtarmak için korsanlarla masaya mı oturacak?
Elbette mürettebatı yalınız bırakmayacaktır da, ne kadar etkili olacak?
Sorun da burada zaten.
XXX
Diğer bir ilginç konu…
Türk Bandıralı gemiler, Türk gemi adamı çalıştırmak için personel bulmakta zorlanıyorlarmış…
Neden?
Çünkü yabancı bandıralı gemilerde çalışan Türk mürettebat, kısa dönem askerlik yapma hakkı elde ettiğinden, Türk gemi adamları da yabancı bandıralı gemilerde çalışmak istiyorlarmış…
XXX
Olayın neresinden tutarsanız tutun…
Nasıl değerlendirirseniz değerlendirin…
Gerçek şu ki çok çapraşık bir konu…
Gemi sizin, mürettebat sizin ama müdahale etme hakkına sahip değilsiniz, kayıt olarak gemi, başka devletin görünüyor.
XXX
Çözümü var mı?
Sanmıyorum çünkü…
Bu konuda açıklama yapan Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, yabancı bandıralı gemi tercihi konusunda: “Türk bayraklı gemiler çalıştıkları bankalarla ve finansal kuruluşlarla sorun yaşıyor. Özellikle bankalar bazı kredi ve sigorta işlemlerinde yabancı bayraklı gemileri tercih ediyorlar ve bunu sözleşmelerine şart olarak koyuyorlar. Durum böyle olunca işadamları da yabancı bayraklı gemileri tercih ediyorlar. Konuyla ilgili olarak çalışmalar yapılıyor. Ancak henüz net bir şey söz konusu değil” diyor…
Hal böyle olunca da Türk Deniz ticareti filosunun gemileri, başta Moldova olmak üzere 43 ayrı devletin bayrağını taşıyor…
Hiç kimsenin de bu işe eğileceği de yok, yakın zaman içinde görünmüyor da.
Allah vere de gemicilerimizi kurtarabiliriz.