İlginç bir seçim olacak.
31 Mart tarihinde kimlerin sandığa gidip gitmeyeceği halen meçhul.
Gidilmediğinde kime yarayacağı malum.
Her düşen oy Cumhur İttifakına yazar.
İttifaklar mevzusunun en neti yıllardan bu yana süre gelen Cumhur İttifakı.
Öyle ya da böyle mini sorunlar yaşansa da pürüzsüz yollarına devam ediyorlar.
Alıyorlar-Veriyorlar-Anlaşıyorlar-Ortak Yolu Buluyorlar-Hisselerine Düşene Razı Olup-Yollarına devam ediyorlar.
Çok iyi biliyorlar ki iktidardan düştükleri gün, bir daha o makamlara, mevkilere, koltuklara bir daha gelme şansları yok.
İlginç değil mi?
Son 5 seçimdir olduğu gibi AKP 1. sırada çıktı YSK kurasında!
Her zamanki gibi 1. Parti algısı ve sığınmacılara kolaylık olsun.
KAZANMAK İÇİN HER YOL MÜBAH!
O nedenle de “Makyevellist bir anlayış” ile sonuna kadar bastırıyorlar.
Gün geliyor Anayasa mahkemesini tanımıyorlar.
Gün geliyor Yasama-Yürütme-Yargı’nın en üst çatısı TBMM’yi hatta Anayasa’nın ilk 4 maddesine dair bütün koşulları zorluyorlar.
Tabana oynuyorlar.
Sistemi zaten yarı hali ile değiştirmiş durumdalar.
31 Mart sonuçlarına göre çıkacak tabloya göre de en büyük kozlarını oynamaya hazırlanıyorlar.
Tek Adam Rejimi ile Türkiye yeni bir seçime daha girmek üzere.
Hapiste bulunan liderler için de “Eşlerini aday gösterme” formülü ile iyiden iyiye dağılan muhalefeti tümden dağıtma formülleri vesaire…
Kazanmak adına her türlü tavizlerin verildiği, ülkeden çok siyasi ikbalin yine ve yeniden pazarlandığı günlerdeyiz…
MUHALEFET DİYE BİR ŞEY KALMADI...
Ülkede muhalefet diye bir şey kalmadı.
İşin ilginci ne mi biliyor musunuz?
"Muhalefete muhalefet eden muhalefet partileri var" bu ülkede.
Türkiye’yi sanki CHP yönetiyor.
6’lı Masa dağılmış durumda.
TBMM’ye kapağı atan partilerin aldıkları yeni pozisyon ortada.
Son İsveç’in Nato üyeliği konusundaki tablodan görebilirsiniz bunu.
İktidar bir yandan kendi tablosunu dizayn ederken bir yandan da muhalefete ayar veriyor.
Muhalefet iktidarı unutmuş, birbirleri ile didişiyor.
Eski defterler karıştırılıyor.
Herkes kendi başına seçime girerek 6’lı masada beceremediğini bu kez mucizelerle gerçekleştirme hesaplarında.
KADININ ADI YOK!...
31 Mart Yerel Seçimleri için en büyük beklenti yine kadın adaylar bağlamında idi.
Şu anda açıklanan tablo içerisinde CHP’nin birkaç adayı dışında yurt genelindeki tablo içinde birkaç ilçe ile birlikte yurt genelinde seçime girecek tüm partiler “Kadın aday konusunda sınıfta kalmış” durumdalar.
Ülke nüfusunun yüzde 50/50 eşit olduğu bir ülkede gerek TBMM’de gerekse Yerel Yönetimlerde kadınların bu kadar dışlanması akıl alır gibi değil.
CUMHUR İŞİ SIKI TUTUYOR…
İktidar seçimlerin önemini biliyor ve işi de ciddiye alıyor.
Nasıl almasınlar?
Eğer bu seçimlerde de İstanbul ve Ankara’yı alamazlarsa “Topal Ördek” misali işler ağır aksak gidecek.
Devlet imkanları da onlardan yana.
Son seçimlerin tamamında bunu gördük.
Resmen yağdırdılar…
Halende de devam ediyor bu talan.
Emekliye yok ama…
Vakıflara ve sığınmacılara var.
Zira onlar oy deposu…
Yerel seçimler yaklaşırken iktidar yerel seçimleri bir seçimin ötesinde, “Stratejik” bir yol ayrımı olarak gördüğü için agresif saha çalışmaları yürüterek tabir yerinde ise her kozunu oynayarak başta Vakıflar ve STK’lar olmak üzere belli bir kesime yağdırmaya devam ediyor birileri eli ile…
Erdoğan'ın seçim gününe kadar yoğun bir programı var.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun rakibi Murat Kurum değil, Recep Tayyip Erdoğan.
7 Bölge'de toplam 50 şehirde miting yapacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçimler için şehir ziyaretlerine başlıyor.
Ziyaretlerine 6 Şubat depremlerini yaşamış illerden başlayacak Erdoğan'a MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli eşlik edecek.
CUMHUR İTTİFAKI-TEK ADAM REJİMİ
Eğer bu Yerel Seçimlerde de umulan olur ise ekonomi ne kadar kötü olursa olsun Cumhur İttifakı-Tek Adam rejimi en kötü ihtimalle 3-4 yıl daha bu ülkeyi istediği gibi yönetir ve buzdolabına koyduğu ne kadar proje var ise her 6 ayda birisini hayata geçirir.
Diyanetin durumu ortada.
MEB’in son hamleleri herkesin malumu.
Sığınmacılara dair tablo’dan sanırım hepiniz memnunsunuz.
Ekonomiye dair verileri zaman zaman paylaştığımı için artık bu konuya bugünlük girmeyeceğim.
Alan razı-Satan razı…
FARKLI GÖRÜŞLER… FARKLI YAKLAŞIMLAR…
Bakın bu seçime dair çok farklı öngörüler var.
İşte size bir Yere Seçimler öngörüler potporisi...
Ümit Özdağ, "Yerel seçimler ile birlikte daha güçlü olacağız! Daha çok Türkçülüğü ve Atatürkçülüğü haykıracağız. "Dem diyorlar ya... Çay demi değil. Farsçada kan anlamına geliyor kan."
Necmettin Batırel @necmbatirel "Koskoca CHP paramparça. Yerel seçimler için tek bir dostu kaldı,bölücü DEM.. O da şu anda kıvırıyor.Herkes onu terk etti. CHP'li seçmenin %20'si bile sandığa gitmeyecek. Tarihi hezimet yaşayacak."
Türker Ertürk @Orsatramola "Genel seçimler için deniz otobüsü yerel seçimler için uzay otobüsü…!"
DEMOKRASİ ALGISI…
Aslında şöyle de bir gerçek var.
Her seçim seçmenler ve yönetenler bağlamında yeni bir güven oylaması içeriyor.
Daha 14/28 Mayıs'ın tam yankılarını, sonuçlarını kavrayamadan bu kez kapıda Yerel Seçimler var.
Kimilerine göre genel seçimler kadar olmasa da yerel seçimler hizmet alacak yerel vatandaş için genel seçimlerden daha önemli aslında.
Bir kere daha 9 ay sonra halka "Memnun musunuz?" diye sorulacak.
Halk bu oylama ile bir kez daha Demokrasi ile yönetildiğini zannedecek...
Aslında ülkenin rantını kimin kullandığı belli.
Yerelde de buna bir kez daha karar verilecek bu seçimlerle.