Seksen öncesinde gencecik insanların bir ideal uğruna da olsa toprağa girmelerini düşünmek.
Kara toprağın taze ölüyü bağrına basması.
Kendisi gibi düşünmüyor diye yazarların,bilim adamların,gazetecilerin,öğrencilerin öldürülmesi.
Vatan haini ilan edilmesi.
Sadece düşünce farklılığından dolayı.
Sisteme aykırı okuyup yazmak,yasak yayın bulundurmak ihanetlerin en büyüğü..
Demir parmaklıklar arkasında iflas eden vücut azaları,kendini yiyen beyinler.
Diktatörler. Zalimler. Eli kanlı katiller. Dişlerinden insan kanı akan darbe canavarları.
12 Eylül Geberikleri.
Tarih, aldatan putları yargılıyor. Hiçbirinin yaptıklarını yanına bırakmıyor.
Gözünü seveyim ölümün.
Çok şükür öleceğiz ve mahkeme-i Kübra var. Hesap gününde hesaplaşacağız. Alacak verecek ne varsa Allahın huzurunda ortaya dökülecek.
Aldatılan,kullanılan,kandırılan hüsran içinde..
Bakın bu güne. Çizilen insan manzaralarına !
Demem o değil. Öyle bir tablo çizildi ki yeni jenerasyona bakıp geleceği tahmin edin.
Koskoca rektörün arabasının üstüne çıkıp tepiniyorlar.
Yeniçeriler gibi ikide bir “İstemezük “ diye baş kaldırıyorlar ve bunlar öğrenci.
Liselere bakın..
Aşkı tanımadan aşk cinayetleri,erkek-kız çeteler,bıyığı terlememiş kabadayılar..
Lise yıllarınıza gidin.
O yıllarda son model arabanız oldu mu? Hiç çete kuruldu mu okulunuz da?
On dört yaşlarındaki kız öğrencilerin ilgi çekmek için kavga ettiklerini gördünüz mü?
Saçlarınız uzun ve yağlanmış bir şekilde dimdik ayakta mıydı?
Sivri burun ayakkabı giyiyor kabadayılar gibi yürüyor size yan bakanla hemen oracıkta hesaplaşıyor muydunuz?
Kızlar, taze gelinler gibi makyaj yapıyor muydu? Etekleri dizlerinin bir karış üstünde miydi? Teşhircilik yapıyorlar mıydı?
Gençlik heyecanı ile kalbinizi verdiğiniz karşı cinsiniz ile okul bahçesinde, parklarda,sokaklarda bırakın göz göze olmayı edepten uzak kucak kucağa mıydınız?
İlkokul çağında bile sevgiliniz var mıydı?
Adınız Polat,arkadaşınızın ki Çakır,korumanızın ki Memati miydi?
Öğretmenleriniz sizden korkuyor muydu?
Bilgisiz, kültürsüz diploma aldınız mı? Büyük şehirlerde de, kasabalarda da çizilen tablo bu.
Hatırlayın.
Az mı saçlarınız ders girişinde makasla ön kısmından kesildi. Az mı tuvalette sigara yüzünden öğretmenlerinizden bir tür baba tokadı yediniz.
Bayan öğretmeninizle, kız arkadaşınızla konuşurken ala al yanmaz mıydı yanaklarınız?
Sınıf geçmeniz fermana mahsus değil miydi?
Oysa Sınıfta kalma diye de bir şey yok şimdi.
Bir öğrenci, iki arkadaşını “kız yüzünden”kurşuna diziyorsa doğrularda hata var demektir.
Çünkü o,”Kurtlar Vadisi”nin, Türk Sinemasındaki pavyonlu, tecavüzlü, kabadayı’lı ucuz filmlerin, ucuz TV dizilerin çocuğu.
Hayata küstüren şarkıların, çaresizliğin,ümitsizliğin,yarınsızlığın çocuğu.
Bu işten herkes sorumluymuş ! Öyle diyor bizi yönetenler.
Gerçek tek..Rant meselesi..
Gerisi yavuz hırsız örneği..