Yine uzun bir yolculukta kafamı koydum cama yolun çizgileri eşliğinde derin düşüncelere dalıp gittim bir anda.
Yol boyunca kafama yine sorular takılmakta.
Eskiden daha mı güzel özlerdik mesela?
Düne kıyasla gerilere dönüp bakıldığında cevabım evet olur bu soruya. Eskiden özlemin hakkını biraz daha teslim ederdik.
Güzel özlerdik.
Şimdilerde teknolojinin gelişimiyle beraber içimizdeki özlem duygusu da ne yazık ki uçup gitmese de köreldi diyebiliriz .
Düşünüyorum da o zamanlar en azından mesafe uzak gönüller yakındı.
Şimdilerde ise mesafeler yakın gönüller uzak.
Ee atalarımız çok muhabbet tez ayrılık getirir diye boşuna dememiş.
Bana kalırsa insan bazen özlemeli.
Özlemeyi de bilmeli.
Bilmeli ki değer verip değer görebilmeli.
İnsan insan olabilmeli.
Özlem duygusu aradan çıktı mı sonuç belli.
Belki de bazen bazı şeyler hiç değiştirilmemeli.
Özlemler hayat denen yapbozun önemli bir parçası sonuçta değil mi?
Bayramlar dahi özlem duygusuyla bir başka sanki.
İnsan kıramıyor ki özlediklerini.
Zaten hasret gidermekten kırıp dökmeye de vakit olmuyor ki.
Özlem duygusu mesafe gerektirse de kimi zaman insanlar arasında birleştirici özelliğiyle gönül yakınlığının sebebi.
Ha şunu da unutmadan söyleyeyim teknoloji düşmanlığı değil benimkisi sadece önemli duyguları gelişen dünyaya, teknoloji ye karşı ayak uydururken unutmama telaşesi.
Dün ile bugünün muhasebesi.