İnsanın kendisine, ailesine, arkadaşlarına, diğer insanlara, doğaya, çevreye, hayvanlara ve insanlığın ortak olduğu kültür mirasına karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumlukları yerine getirmek insan olmanın ve toplum içinde yaşamanın bir gereğidir.
Dünya Milletlerinin hiç beklemediği bir anda kapısını çalan ve yok edici etkisi gün geçtikçe büyüyen bu virüs karşısındaki mücadelede, insanlığın sorumluluğu küçümsenemeyecek kadar büyüktür. İçinde bulunduğumuz zor günlerin bir an önce son bulması için, özellikle bu günlerde çok daha fazla dikkat etmem ve titiz davranmam gerektiğini düşünüyorum.
Dikkat etmek demek, sadece davranış ve konuşma adabı ile birlikte yasaklara uymak, uymayanları da uyarmak temel görevimiz olmalıdır. Ayrımcı ve tahrik edici dil kullanmaktan azami ölçüde kaçınmak lazım. Düşünce tarzıma uygun davrananlar yanlış yapsalar bile görmeyeyim fakat, doğruları konuştuğu halde benim düşüncemi taşımıyorsa, hakaret dili kullanayım düşüncesi çok yanlış. Özellikle insanların inanç ve yaşam biçimi hedef alınarak hakaret etmek, saygısız davranmak ve hor görmek hiç de insanca bir yaşam biçimi olamaz. Tüm canlılar içinde sadece insanoğluna verilen sorumluluk duygusu, ilkeli ve dürüst olmayı gerektirir.
Tüm sağlık çalışanlarının bilgisine ve tavsiyesine eksiksiz uymamız kendi sağlığımız açısından çok önemli. İnsan olarak düşünmemiz gerekiyor ki, Sağlık çalışanları sevdiklerinden ve sevenlerinden uzak kalarak, mesai mefhumu tanımayarak, uykularından ve yemeklerinden fedakarlık ediyorlar ki, bizler ailelerimizle sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşayalım diye.
Yönetici statüsünde olanların, genelde ve yerelde sevgi dili kullanmaları, ayrım yapmadan herkesi sevgi ile kucaklamaları dayanışmayı daha da güçlü hale getirecektir. Bir yöneticinin en büyük hatası, kibir ve insanları ötekileştirmesi, dışlaması olur. Yapıcı eleştirilere açık olması, konunun uzmanı olan kişi veya kurumlardan destek istemesi veya tavsiyelere uyması, büyük olmasından bir şey kaybettirmez, üstelik çok büyük prestij kazandırır.
Arkadaşlarımın ve diğer insanların düşüncelerine ve haklarına saygı göstermek, bana vermiş oldukları sırları bir başkalarıyla paylaşmamak, olumlu davranışlarını takdir etmek ve yaşam biçimlerine müdahale etmemek, insani sorumluluklarım arasındadır. Aynı zamanda aile fertlerimin sağlıklı yaşamalarını temin etmek, Devlet ve Milletine karşı sorumluluklarında kusur etmemelerini sağlamak, varsa hatalarını düzeltmeleri konusunda ikaz etmek de sorumluluklarım arasındadır.
“Görmek istediğim yerlerin hayalini kurmaktan vazgeçtim. Arada bir bahçeye ve iş yerine gidebilirsem huzur içinde yaşayacağımı düşünüyorum.”
SÜLEYMAN KOCABAŞ
OSMANLI DEVLETİNİN MONDRÖSÜ
İBRAHİM PEKBAY
BOĞAZLAR, MONTRÖ TARTIŞMALARI VE ATATÜRK…
FARUK ERGAN
İFTİRA VE HAKARET DİLİ….!
HASAN ÇİFTÇİ
31 MART OLAYI (13 NİSAN 1909)
ÖMER FARUK KOTAY
POLİS Nedir?
MEHMET HABİL TECİMEN
Günahın metodik anlamsalı üzerine sözce
SİNEMİS ZAFER
YENİ NORMAL RAMAZAN
MUSTAFA ACAR
AYNI GEMİDE MİYİZ?
HALİL SEVERCAN
SPOR’DA DEMOKRASİ VE MUTLU ÖNAL
ÇINAR CAN ÖZYÜREK
Huzur mu ? Huzursuzluk mu?
