ERZURUM FIKRALARI
(EYLEYSE OTUR İÇİ)
Erzurum’luların konuşmasını dinlemek keyiftir. Hele kulağınız benim gibi onların şivesine açıksa.
Erzurum Lisesinde öğretmen en arkada oturan öğrencisini sözlüye kaldırmak ister.
‘’Arhadaçi..
Buyur hocam neçi…?
Adın neçi ?
Mehmet Zeçi,
Numaran neçi.?
İçibin içiyüz içi.
Memleketin nereçi.?
Erzürümün içi.
Baban neçi.?
Belediye de iççi.
Öğretmen kimlik tesbitin yaptıktan sonra öğrenciye soruyu bilip bilmediğini sorar..
Ve soruyu sorar:
Soruyu bilirmisen peçi.?
Hocam soru neçi?
Erzürümün nüfusu neçi.?
Hocam bilmiyemçi..
‘Eyleyse otur içi…’
Hocam ben neyettimçi…
**
KARADENİZ FIKRALARI
Temel yanında yavuklusu Fadime, Köye gidiyorlar.
Fadime’nin sırtında bir küfe, Temel’in sırtında büyük bir küp;
Bir elinde değnek, öbür elinde bir tavuk, Önünde keçi…
Yol gelmiş fındıklığa dayanmış. Fadime itiraz etmiş.
‘Ben seninle puradan geçmem.’
Niye.?
Bağa bi şey yaparsın.
Temel Lahavle demiş. Ula Fadime sen delimisin. Elim kolu dolu nasıl yaparum.
Fadime başını sallamış:
Yaparsun, yaparsun. Elindeki o değneği yere çakup keçiyi bağlarsun. Küpü de tavuğun üzerine kapadun mu tamamdur…