Ben neden ve kimden geri kalayım değil mi ama?
İşte açıklıyorum…
Çin’den gelecek aşının uygulanacağı ilk yaş ve risk gurubunda olan şanslı bir kişi olarak, sıram geldiğinde koşarak gidip Çin aşısını yaptıracağım ve soluğu doğru torunumun yanında alacağım, kızımın, oğlumun yanında alacağım.
Hepsini de özledim, gözümde tütüyorlar.
Çoğunuz şanslısınız, en azından aynı memlekette yaşıyorsunuz, kapıdan da olsa görüyorsunuz.
Hoş biz de ileri teknolojinin olanaklarından yararlanarak “Görüntülü görüşme” yapıyoruz ama canlı görmek gibisi var mı?
XXX
Her gün…
Hemen her kanalda…
Ülkede diğer önemli konular varken, hep birlikte korona virüse takıldık kaldık.
Bilindik, daha doğrusu bu bela başımıza sarıldığı günden beri, bugüne kadar tanımadığımız tıp camiasından birçok kişiyi ekranlarda görür ve tanır olduk.
Eskiden hastası olmadığınızdan dolayı tanımadığınız akademisyenler, virüs konusunda aynı şeyleri konuşuyorlar, anlatıyorlar ve hepsi de aynı şeyler söylemelerine rağmen, anlayıp da uygulama yapmamız gerekirken, aldırış bile etmeyen gurup çoğunlukta.
Ve yine akademisyen gurubunun dediğine göre, sadece bu nedenle salgını yok etmekte ya da aza indirmekte zorluk çekiyoruz.
Durum, birçok önemli konularda yapmadığımız veya yanlış kaptığımız gibi, cehaletin göstergesi ve eseridir.
Üzerine basa basa söyleniyor…
Maske…
Mesafe…
Temizlik…
Milletin maske ve mesafe konusundaki gösterdiği umursamazlığı görünce, elbette temizlikten nasiplerini almış olmalarını da beklemek yerinde olmaz.
Dikkat ederseniz, istenilen çok bir şey değil…
Eğer sokağa çıkıyorsan kardeşim, maske, mesafe ve temizlik kurallarına dikkat edeceksin.
Kendinde virüs yoksa başkasından kapmayacaksın…
Sende virüs varsa başkasına bulaştırmayacak, hatta evinden dışarı çıkmayacaksın, bu kadar basit ama bir o kadar da önemli.
Dingil kazık ortada gezmeyeceksin.
Soysallının Devesi gibi, sağda solda başıboş dolaşmayacaksın.
İşin yoksa diz çöküp evde oturacaksın kiii…
Çalışmak zorunda olanlar gerekli önlemleri alarak çıkıp çalışa bilsinler.
Devlete bel bağlama, onların yoksul ülkelere yardım yaparken, kendi ülkesindeki yoksullarını unutmak gibi bir tavrı var, bekleme bir şey.
Ama millet olarak birbirimize destek olalım.
Olan, olmayana yardım etsin ki inancımızın gereği de bu.
Bakara Suresi 270. Ayette Yüce Yaradan şöyle buyuruyor.
“Allah yolunda her ne harcar veya her ne adarsanız, şüphesiz Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.”
Fakir fukaraya yardım etmek, Allah yolunda yardım etmektir.
Elbette bilene ve anlayana apaçık sözdür.
Toplumu yanlışa sürükleyecek cehaletin örneklerden kendinizi sakının.
Araf Suresi 199. Ayette şöyle bildiriliyor.
“Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.”
Cehalete pirim vermeyelim, onlara olanak sağlamayalım, onlardan yüz çevirelim. Aksi takdirde başımıza gelenlerden ancak biz sorumlu oluruz…
“Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür.” (Bakara suresi 110. Ayet)
Hiç değilse salgın konusunda birleşelim, elbirliği ile belayı başımızdan def edelim. Aksi halde, hastalığın verdiği yıkımın dışında da ülke olarak çok büyük yıkımları göreceğimizden emin olabilirsiniz…
XXX
TBMM de 2021 yılı bütçe görüşmeleri başladı
Bütçe görüşmelerinde genelde bütçenin yapısı da tartışılırken, esas olarak, iktidarın geçmiş yılı ile bütçe üzerinden gelecek yılı masaya yatırır ve muhalefet partileri, bütçeye bağlı kalmadan her konuda görüşlerini ifade ederler.
Keskin ve sert tartışmalar olur ama sonunda iktidarın getirdiği bütçe, doğrudur veya yanşlı bütçedir, parmak sayısı ile kabul edilir ve yasalaşır.
Bu cümleden olarak…
Bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salgın ve ihaleler üzerinden Erdoğan'a yüklendi. Kılıçdaroğlu, "Katar sevdası sizin gözlerinizi kararttı" dedi. CHP lideri, konuşması esnasında 'aday ol o zaman' diye seslenen AKP'lilere "Benim aday olup olmayacağımı size kim söyledi" diye cevap verdi.
Baişta MHP Genel Başkanı olmak üzere yandaş medya ve yazarları, Kılıçdaroğlu’nun "Benim aday olup olmayacağımı size kim söyledi" sözlerini tek bir görüş ile ifade ettiler.
“Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı.” Böyle yorumladılar ve yaymaya çalışıyorlar.
Aslında ilk genel seçimde Kılıçdaroğlu için Cumhurbaşkanlığına aday olmasının önünde bir engel yok.
Ancak neden bu kadar sevindiklerini anlamakta zorlandım.
Çünkü MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu söylemi “Müjdeli haber” olarak algımış.
Neden “Müjde” saymış?
Sanıyor ki Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını koyarsa, seçilemez, Erdoğan seçilir ve kendisi de yancılık etmeye devam eder, kendini kurtarır.
Geçen seçimde neden aday olmadığının ince hesabını anlamamış olsa gerek.
Yazık…