Biz Türkiye’yi konuşmaya devam ederken hem Dünya’da hem de komşu ülkelerde de önemli gelişmeler oluyor.
Bunları geleceğe dair nasıl okumak lazım?
Ya da yakın gelecekle ilgili Türkiye’nin alması gereken pozisyon ne?
Ortada ciddi bir kaos var ve her geçen gün özellikle Sığınmacılar nedeni ile ABD ve AB tarafından ablukaya alınmış durumda.
“Çember giderek Daralmasa” bile geleceğe dair endişeleri herkesin haklı olarak.
Son dönemde Türkiye’ye 500 Bin Filistinlinin Türk vatandaşlığı verilerek nakledileceğine dair konuşulanlar ise geleceğe dair başka türlü senaryoların yeni bir parçası.
Bugün bu gelişmelere dair, ya da duymadıklarımıza dair uzman bir ismin görüşlerini paylaşacağım.
Tarihçi, Yazar, Uluslararası İlişkiler, Strateji, İstanbul Aydın Üniversitesinden Dr. Naim Babüroğlu.
Sanırım bir çoğunuz onu yakinen tanıyorsunuzdur.
Onun öngörüleri ile son gelişmelere dair yorumsuz bir yazı.
Bakın neler neler anlatıyor son gelişmelere dair?
RUSYA NE YAPMAK İSTİYOR?
Rusya'nın eski devlet başkanı ve güvenlik konseyi başkan yardımcısı Medvedev, "Ukrayna, Rusya'dır" dedi.
Yeni Ukrayna haritasını da paylaştı. Ukrayna’ya sadece Kiev ve çevresi kalıyor.
-Bunun Putin'den habersiz yapılması mümkün mü?
Hayır...
Putin el yükseltiyor...
-Arab News, insani yardım taşıyan 11'inci Suudi uçağının Polonya'nın Ukrayna sınırı yakınındaki Rzeszow Havalimanı'na indiğini yazdı.
-80 ton insani yardım taşıdı. Suudilerin Ukrayna’ya yapacağı yardımın bir sonraki bölümü jeneratörler ve elektrik cihazları olacak.
Filistinliler için böyle bir yardım yapıldı mı acaba?
Suud Kralı Faysal, Filistin’i korumak amacıyla, Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri Birliği’nden ambargo kararı çıkarttı.
-Kral Faysal, 2 yıl sonra ABD’den dönen yeğeni tarafından öldürüldü. Suikastı, CIA ve MOSSAD planlamıştı.
-Bugün petrol ve ABD üslerinin kapatılması kartını kullanabilecek Arap dünyasında lider yok.
İRAN'DA SEÇİMLER ÜZERİNE…
İran'da 1 Mart 2024'te parlamento ve Uzmanlar Meclisi seçimi yapıldı.
Seçimlere katılım yüzde 41'de kaldı.
Son 45 yılın en düşük katılım seviyesi.
Başkent Tahran’da seçime katılım yüzde 24.
Bu tür rejimlerin geleceği nokta bu.
Tüm kontrol rejimde olmasına rağmen katılım düşük.
Rejimin meşruiyetini sorgular noktada.
SUUDİ ARABİSTAN DA NELER OLUYOR?
Suudi Arabistan'da ilginç ve hızlı değişim:
Ramazan ayı kuralları:
-Ezan sesi üçte birine düşürülecek
-Camilerde ve çevresinde iftar etkinliği düzenlenmeyecek
-Camilerde iftar için yardım toplanmayacak
-Teravih namazları gereksiz uzatılmayacak
-Kuran okunurken cami dışına hoparlör açılmayacak
SURİYE'YE DAİR ÖNGÖRÜLER...
Mısır Cumhurbaşkanı ile Suudi Veliaht Prensi yakın gelecekte Suriye'yi ziyaret edebilir.
-Türkiye, Mısır'da olduğu gibi Suriye ile işbirliği adımları atmak istiyor. Bunun için Sisi'den ve Prens Salman'dan destek talebinde bulunduğu haberleri var.
-Mısır'la 10 yıl sonra normalleşme adımı geldi.
Suriye'yle de böyle bir adım gelmesi çok önemli.
Suriye ile kesinlikle görüşülmemeli diyenler de anında "GÖRÜŞÜLMELİ" çığlığını atacaklardır.
Mısır için söyledikleri gibi...
ORDUMUZA DAİR GERÇEKLER!
Bu coğrafyada, ordu çökerse devlet yıkılır; ne yurt kalır ne de vatan.
-Ve bu coğrafyada, orduya siyaset, orduya tarikat, orduya liyakat yerine adam kayırmacılık bulaşırsa son Türk Devleti de yıkılır.
-Tarih örneklerle dolu.
Balkan Felaketi’ne bakın.
Osmanlı’nın çöküşüne bakın.
Bu harita ilk kez kim tarafından çizildi?
-Neden İskenderun’a uzanır?
-Ne zaman gerçekleştirmeyi hedefliyorlar?
-Hangi aşamadalar?
Hangi halkaları tamamlandı?
-Göç akını bu projeyi nasıl etkiler?
Kışlaya ve camiye siyaset girmez.
Girerse ne olur? Balkan Faciası olur.
-Selanik, Manastır, Üsküp’ü ordu tek kurşun atmadan teslim eder. İzmir’i de tek kurşun atmadan teslim eder.
-622 yıllık Osmanlı Devleti çöker ve dağılır. Osmanlı Başkenti işgal edilir. Padişah İngiltere’ye sığınmak zorunda kalır. Türbeler işgalcilerin ayakları altında kalır. O imam camide ezan okuyamaz. Ezan susar, bayrak iner.
Anladınız mı ne olduğunu?..
Ordu ve cami siyasete karışırsa devlet yıkılır, yaşayacağın ne yurt kalır ne de vatan.
Kutadgu Bilig: "Devleti kontrol etmek için büyük bir ordu gerekir. Orduyu beslemek için büyük bir varlık gerekir. Bu varlığı elde etmek için halkın zengin olması gerekir. Halkın zengin olması için kanunların adil olması gerekir...”
Yani, hukuk ve adalet olmadan olmaz.
"Adalet devletin temelidir."
DEVRİM YASALARI...
3 Mart 1924, kutlu olsun.
TBMM'nin 3 Mart 1924'te kabul ettiği üç yasa, hukuk devletinin temeli ve Cumhuriyet’in temel taşı niteliğindedir.
-İlk yasa: Dinin ve ordunun siyaset aracı olarak kullanılmasının önlenmesidir.
Şeriye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılmış; Şeyhülislamlık, şeri mahkemeler ve fetva tarihe karışmıştır.
-İkinci yasa: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Eğitim-Öğretim Birliği Yasası) ile kız çocuklarına erkek çocuklarıyla eşit eğitim imkanı sağlanmış ve bilimsel düşüncenin önü açılmıştır.
-Üçüncü yasa: Hilafet kaldırılarak, laiklik ilkesinin temeli atılmıştır.
Türkiye, bu üç yasadan uzaklaştıkça gün yüzü görmez ve karanlığa doğru gider.
NEREDEN NEREYE?
AK Partili Metin Külünk: “Türkiye Avrupa’nın göçmen parkı değildir;
geri kabul anlaşması iptal edilmeli” dedi.
-Çok doğru.
Türkiye’yi ve gelecek kuşakları düşünen herkes bu gerçeği görmeli.